Yılmaz Özdil gibi "enter tuşu" müptelasıdır. Kendisini spor yazarlarının obdusmanı sanmaktadır. Kendi dünyasında herkese ayar verir. Ulusal bir gazetede yazarlık yapmaya herhangi bir yönden yeterliliği yokken yıllardır tutulması ancak "biz bilirizci" sıradan türk insanına hitab ediyor olmasıyla açıklanabilir.
Maldonado'nun Fifa tarafından ülkeye futbol elçisi olarak gönderildiğini iddia etmektedir. Bu hususta hiç haksız değildir.
Maldonado gibi adamları sahada gören vatandaşlarımız o oynuyorsa ben alasını oynarım deyip eşofmanlarıyla halı sahaya inecekler ve ülkemize spor kültürü yerleşecektir.
lig tv'de yaptığı programda böyle etrafına üç beş kişi toplanmış bunu dinliyor gibi bir görüntü olan spor yazarı. hepsinde bir hüzün hakım nedense bu abide iki lafı bir araya getiremiyor üzüntüden öyle bir şekil yani . ayrıca stadyum zamanlarında ömer üründül sık sık alaksız gülüşlerle "ne diyo lan bu" moduna girmekteydi bu abi yorum yaparken sonra zaten sepetlediler.
Radyospor'da ki köyün delisi adlı programında çaktırmadan polemiğe girebileceği tarzda insanlara ayar vererek mesaj potansiyeli yakalamak ve istanbul trafiğinde manyaklaşmış dinleyicileri dur şuna iki sinkaflı küfür de ben mesajlıyayım belki okur keltoş umudu ile frekansta tutma hesabıyla program boyunca hiç birşeyden bahsedilmemesini sağlayan ki zaten hiçbir konuda alıntısız orjinal veya marjinal hiçbir diyeceğinin bulunmadığının aşikar olduğu,bu ince hesaplarını anlayamayacak kadar salak olmayan insanları da telefona bağlanmaları durumunda hattan cart diye kesen italyan balet,yazarımsı,düşünür *.
her pazartesi akşamı kanal 24 de serkan korkmaz ile yaptıkları takım oyunu adlı proramda yorumları ile koparan ve tarzını sevdiğim nadide gazeteci şahsiyettir.
sevdiğimiz cool abimiz. dün akşamki programında ters köşeye yatan yorumcumuz.
ersun yanal'ın istifa haberi geldiğinde, bilgin bey klasik eleştirilerine başladı. avrupada böyle şeyler olmaz, antrenörler kolay kolay kovulmaz diye. ve örnek olarak da bayern münih'i ve jurgen klinsmann'ı gösterdi. oysaki verdiği örnek, öğle vakitlerinde patates olmuş, bayern klinsmann'ı kovmuştu.
şimdi, doğru oturup doğru konuşalım. severiz bilgin abimizi de, eğer sen futbol yorumluyorsan, bir de bunu global bir vitrin ile yapıyorsan ve bu işten para da kazanıyorsan, dünya futbolundaki önemli gelişmeleri takip edeceksin arkadaş. etmessen o ekrandan başkalarını gelişmeleri takip etmiyorlar, yerlerinde sayıyorlar, yok italya'da yıllarca kaldım böyle olmaz tarzı eleştirilere giremessin.
takım oyunu adlı programında adnan sezgin'e teşekkürlerini sunmuştur.
teşekkürün sebebini ise şöyle açıklamıştır;
''3 aydır adnan sezgin sayesinde ekmek yiyorum. bu programda ondan konuşuyorum, gazetemdeki köşemde onun hakkında yazıyorum. allah ondan razı olsun. adnan sezgin iyi bi malzeme yani... ''
antipatik ol, reytingi kap akımının son halkasıdır. gerçi televizyonda daha dikkatli davranıyor ama radyoda dinleyicilere it gibi davranması nefret ettiriyor.
tarzını sevdiğim, ülkemin aklı başındaki en iyi yorumcularındandır. serkan korkmaz ile birlikte yaptığı takım oyunu programı da izlenesidir. yaptığı yorumlarla yarmaktadır.
galatasaray'ın kanayan yaralarından olan galatasaray lisesi ile ilgili çok güzel yazılar yazan adam. hiç de çirkince, tutarsızca da değil. doğrular neyse onları söylemekten çekinmeyen, doğru düzgün adam.
''gerets sağ bekten anlamıyor diyen adamlar vardı. ya adama küfretsek bu kadar koymaz. adam hayatını sağ bekten kazanmış''
''bloklar arasında mesafe fazlaymış, zico bunu göremiyormuş, birinin zico' yu uyarması lazımmış. diyelim ki zico bloklar arası mesafenin ne olduğunu bilmiyor ya bu adamın yardımcısı yok mu? hadi diyelim o da bilmiyor takımdan bir oyuncu der 'hocam bloklarımız arasındaki mesafe fazla' diye. hadi o da demedi zico' nun karısı arar, eşi dostu arar biri uyarır. böyle yorum olur mu? adam görmüştür uyarmıştır, oyuncular o mesafeyi kapatamamıştır.''
''rijkaard bir mağlubiyet alsın o zaman görürüz yorumcuları. paçavraya çevirirler adamı.''
"bloklar arasında mesafe çok" gibi salak salak yorumlar yapan yorumculardan, futbola farklı açıdan bakmasıyla ayrılan köşe yazarı. rıdvan dilmen'in sistem hakkında söyledikleri saçmalıklardan bıkanların zevkle izlediği yorumcudur.
geçmiş yıllarda aklımda kalan bir beşiktaş- vaduz maçı ile ilgili yorumuyla beni çok güldürmüş yorumcudur.
" bizim yorumcular futboldan anlamıyor..bik bik bik.. Bak geçenlerde Beşiktaş - vaduz maçını izliyorum. Vaduz da nasıl bir takımsa. ismi bir kere tuhaf. Vaduz! Düşünsene sana birisi vaduz dese ne yaparsın! Küfür gibi! Vaduz! Vaduz ne lan?... Neyse uzatmayalım! beşiktaş kötü oynuyor maç sırasında, yorumcu hikmet karaman dı sanırım devre arası. Vaduz sağ bekini ortasahaya çıkarabilirse beşiktaş için tehlikeli olabilir, dedi. yoruma bak! Zaten o sağ bek ortasahayı geçemediği için takımın adı vaduz. O sağ bek ortasahayı geçse beşiktaş karşısında takımın adı vaduz olmaz. O sağ bek zaten senede 1-2 defa ileriye çıkıyordur. ileri çıktığında da Liechtenstein daki annesi, karısı filan seviniyordur. Birbirlerine telefon ediyorlardır. Gördün mü bizimki ortasahayı geçti diye. Neyse uzatmayalım..."
sali'yi carsamba'ya baglayan geceler saat 00:15'de sky türk'de radyocu isimli bir program yapmaya baslamis kisi. gecen hafta ilk programdi. az sonra ikinci programi ile ekranlarda görülebilecek kisi.
pazartesi 5 gibi başlayan programını kaçırmamaya çalıştığım zat. iyi eğlendiriyor. bazen katılıyorsun bazen katılmıyorsun. ama bazen de geriyor insanı. aha tartışacak, aha onu yapacak. zaten bu yüzden izliyorum. biri küfretse, tehdit etse bu da hattan alıp arkasında yasal yollara başvuracağını belirtse diye. böyle işte. deli gibi program. yani değer verdiğim için değil de gerçekten terelelli pictures kahramanlarına benzediğinden.