bilgilenmeye başlayan bir insan her seferinde daha fazla dozu ister. en başında, kara cahil olduğunuz durumda, bir kaç bir şey öğrenirsiniz ama bunu bir ihtiyaç olarak görmezsiniz. henüz bağımlısı olmamışsınızdır çünkü. bağımlısı olduğunuz andan itibaren her zaman daha yüksek dozuna ihtiyaç duyarsınız. aynı dozda alındıkça o hazzı vermez bir türlü. daha fazla öğrendikçe daha fazlasını istersiniz. en sonunda altın vuruş anı gelir.
altın vuruştan önce, "keşke hiç başlamasaydım kara cahil olarak kalsaydım" düşüncesi hep olmuştur çok bilgili filozoflarda. altın vuruşu yapıp, delirenler de olur, küçük küçük dozlarda devam edenler de. fakat hepsinin sonu aynı olacaktır.*
tanım: uyuşturucunun bilgi ile ne kadar benzer olduğunu belirten cümle.
öğrenmek istenilenler arttıkça öğrenilenler artacak, bir şeyi öğrenme sonucu oluşan zevk de giderek katlanacaktır. bu durum devam ettikçe beyin bunu ister hale gelecek, dünyaya göre uyuşmuşluk, kişisel olarak tam bir gelişmişlik ve zihnin açıklığı yaşanacaktır.
bu söz de bunun kısa bir özetidir, öğrenmeye açık bir bireyin anlayabileceği durumdur.
bilgiyi artırmayla gelen zevk bir yana öğrenen insan ne kadar az bildiğini görür ve daha fazla öğrenme, anlama ihtiyacı hisseder. bir nevi kısır döngü.
bilgiyi pratiğe geçirmiş insanda bu daha fazladır. insan, hayatı, bildiği kadar yaşar. bunu idrak etmek bu döngünün başlangıcıdır.
aksine bilgi uyuşturucu gibi keyif vermeyendir. öğrenmek her zaman acılı birşeydir. bünyede derin ve yoğun bir sancıya sebep olur.
uyuşturucu ancak bilginin verdiği acıyı hissetmemesini sağlar bünyenin. kısa süreli bir anestezidir vücuda. böyle bir ihtiyaç varsa, sıkı bir cigara rakipsizdir.