aranıp da bulunamayan, bulunup da okunamayan, kâh anlaşılan kâh anlaşılmayan, sözlük köşelerinde kendini okuyacak talipli kişileri beklerken ilanihaye tozlu arşivlerin arasında yitip gitmeyi bekleyen, birikimli olan, çok çabuk gelişemeyen ama bilimin temel şeylerine ucundan parmak basan, az buçuk zihni jimnastik yaptıran, bazen üstad nietzsche gibi zihne pandik atıp kaçan ve user kişinin epistemolojik algılarıyla oynayan ve bittabi "sorma ne haldeyim, sorma kederdeyim demek suretiyle, kişiyi analizden analize, düşünceden düşünceye, varoluşsal çelişkilere sevk ettirebilen entrylerdir.
günün şarkısı;
"Akşam oldu kırbaçlandık biz yine,
Hasret kaldık varoluşsal entrilere,
Gel filozofum gel azizim gel yine,
sorma içimizi bir angst bürüdü yine..."
"Sanki bu tür entry girenleri okuyorsunuz da" dedirten başlık. şahsen ben sabahtan akşama değin bol bol bu tür entryler giriyorum. Sonra? Yalnızca ben okuyorum. Bir de gelip burada "ihtiyaç var, bunlar lazım" gibisinden arzu ve şikayet belirterek komikleşmeyin. Okumak istiyorsanız, bunu paylaşanlar var.
ağustos böceği, nam-ı diğer cicada, öten bir böcek olup bu yeteneğe çoğunlukla erkek olanlarının sahip olduğu bir böcektir. bunun sebebi ise dişileri çiftleşmeye çağırmaları olarak bilinir. nasıl olduğuna gelince ise karın zarlarını titreştirerek bunu yaparlar. yani ses ağızlarından çıkmadığı için aynı anda yemek de yiyebilirler. ağustos böcekleri bir kaç hafta yaşarlar ve bu yaşamları sadece ağustos ayında geçer. uludağ sözlük bilgilendirme ekibi sundu.