bilgi arttıkça saldırganlık azalır

entry5 galeri0
    1.
  1. kendimden biliyorum. sadece dinle hareket eden ayet, hadis, ilmihal, siyer, fıkh, fen gibi islami ilimler ile insanlara muamele de katıksız bir barzoydum dine ilk yönelişimde. "sen niye açıksın, allah bak şunu şunu diyor. kızlığından utan be!" falan. hani dindarına dindardım. saçma bir yaşam tarzını deli gibi severek seçmiştim, islamı bildiğimden. sonra adnan oktar'ın bir yığın saçma kitabına para döktüm. tabii hala aynı görüşte olmayana karşı saldırganım o zamanda. ardından sadece kur'an diyenler için edip yüksel, caner taslaman, yaşar nuri öztürk'ün modern din görüşünü seçtim. ama bu seferde dinsizlerle kafayı bozduk. taslaman abi gibi aynı argümanlarla ateistlerle bozuştuk. sonra dedim haniflik, o da tutmadı. hala tutarsızlıklar vardı. islamı sorgulayım dedim, zaten sorguladığım anda domino taşı gibi yıkıldı ve neye inandığı anladım aklımla. ama yine hala cahildim. internetten takip ediyorum sadece bilimi, yine olmuyor. çok eksiğim var. sadece internetteki pdf kitaplarla olmadı iş. ondan sonra dedim, paramı hep öğrenmek için bilimsel kitaplara yatırayım. işte o andan sonra öğrendikçe muhammed'e olan kinim yok oldu. ona ateist olunca cinsel ve savaş hayatından dolayı hakaret ettiğime pişman oldum. saçma kibrimden dolayı da kendimi kınadım. çünkü farkında değilmişim; ama o ara dinden şüphe halinde olan biriymişim aslında ki doğruydu bu. ateizmin konusu daha ne bilmiyordum adam akıllı. öğrendikçe mantığı, deneyci mantığı, materyalizmi, bilimin kendisini; "masal yazarlarından" nefretin saçma olduğunu anladım. ilgi alanım da değil.(benimle dışarıda zorla tartışma konusu açanlar dışında ki ateist olarak bizi bu adamın ne aişe'si, ne savaşı; ortaya attığı olağan üstü iddia(vahiy) ve buna dayanan iddialar(ayetler) atması alakadar eder.) çünkü muhammed tarih açısından binlerce önemli bir kişiliklerden sadece biriydi benim için. şimdi eski hayatıma pişmanım, saldırganlık cehaletten doğar. bunu çok iyi biliyorum. sırf buradaki eski entry'lerimi silmiyorum ki eski benlere(bu hale geçene kadar evrildiğim aşamalar) bakıp ders alayım. taş devrinden 21.yy'a hızlı adımlarla atlamış biri gibi hissediyorum kendimi. ama biliyorum ki hayatın eğlencesine kendisini bırakıp islama hiç atmayıp edilen hakaretleri beğenen sessiz ateistlerde eski durumumda; ama bunu içten yaşıyor.
    3 ...
  2. 2.
  3. Bilgi arttıkça saldırganlık azalsa bile bu bilgisizlerin saldırganlığından korunmalarına yetmez.

    Japonya ya 1945 senesinde atom bombası atılmadan önce diğer uzak doğu ve güney doğu Asya ülkelerine seyahat etmek çok tehlikeli ve ölümcüldü. Asyalı maymundan kırma kapalı kalmış bu Asya ülkelerinde yaşamakta olan sarı ırk Avrupalı beyaz ırka baş kaldırıyorlardı ve beyaz adamı gördükleri yerde öldürüyorlardı. Bir beyaz adamın avrupadan Tayland Kamboçya myanmar laos Japonya Çin gibi ülkelere gitmesi ölümle eş anlamlı idi.

    Amerika asyada yaşayan saldırgan sarı ırkı kontrol altına alabilmek ve sarı ırkın sert ve saldırgan karakterini yokedebilmek için 1945 senesinde japonyaya nükleer kitle imha silahı ile saldırarak kimin daha saldırgan olabileceğini ve beyaz adamın bilgisinin yokediliciğini göstermiş oldu.

    Saldırganlık bilgisizlik ile alakalı değil ırkların ırki özellikleri ile ilgilidir.

    Aslan çok saldırgan bir hayvan olmasına rağmen insanın bilgisi ile ürettiği tüfek mermilerine karşı pek dayanıksızdır ve aslanın tufek yapacak kadar zekaya sahip olsa insan öldürmek için tüfek yapmaktan kaçınmayacağını kavramak gereklidir.

    Peki ceylanlar çok uysal hayvanlar olmalarına rağmen kendilerini avlayan avcıları avlayacak bir tüfek yapacak kadar zekaya sahip olsalar yaptıkları bu tüfeği avcıları öldürmek için kullanmayacaklarını mı düşünmeliyiz.

    BilGi arttıkça saldırganlık azalmaz. Saldırganları caydırıcı önlemler bilgililer tarafından alınır ve vahşi olan saldırgan bloklanır veya vahşi insan bilgililer tarafından yokedilir.
    1 ...
  4. 3.
  5. aslında yarı cehalet diye de bir şey var. sebepsiz yere twitter'da bir ton küfür, ölüm ve mahkeme tehdidi alıyorum. sözde eğitimli insanlardan, kendilerine dindar diyorlar. ve sadece saldırıp kinle sövüyorlar.
    not: islam ile alakalı değilken gayet sakin biriydim ki bu benim yapımdır. islam ile beraber, onun dikte şeylerle insanları imanlı-imansız diye ayrı görme bakış açısı geldi. bu kimi zaman azaldı, kimi zaman çoğaldı. ama islam'ın saçma bir şey olduğunu anlamamla yavaş yavaş geçti. yok oldu tamamen. hamurumda var sakinlik zaten, yani genelde çok sakin ve her anda mutlu biriyim. bana saldıranlara bir nefret vb. ini kusmuyorum. belki de islam'daki ibadetleri yapan dindar biri adapte olsam da asla zihnen cevaplar beni tatmin etmedi bu yüzden. yani ailem muhafazakar olsa da ta küçüklükten vardı bu çok düşünüp sorgulama. şüphe edip mantıkla sorgulayınca bizzat temellerini tek gecede çöktü o masallar.
    1 ...
  6. 4.
  7. saldırganlıkta "sadece" genetik demek tamamiyle bir hata. en azından diğer etkenler siz saldırgan olmasanız bile saldırgan yapabiliyor. din, kültür, ideolojiler gibi. islam'a geçenlerin birçoğu kur'an'ı herkesin anladığı gibi, o radikal haliyle kabul edince canavarlaşabiliyor diğer insanlara karşı. saf ingiliz, aniden müslüman oluyor ve saldırganlıkla din misyonerliği yapıyor gibi. ama ingilizler sakin yapılıdır. yani diğer değişkenler genetiği değiştirebiliyor. hem de bilinci göz önüne almak gerek. bildiklerimiz, öğrendiklerimiz genetiğimizde yazmıyordu.
    0 ...
  8. 5.
  9. Bilgi arttıkça kişinin hayata dair olan kesinliği azalır.
    Yani eskiden dogmatik bir şekilde bağlı olduğu olgulardan zamanla öğrendiği yeni bilgilerle şüpheye düşen ve " aslında bu da doğru " diyen insan artık eskisi gibi yoz saldırganlık yapamaz.
    Çünkü acaba doğru diyor olabilir mi diye düşünür.
    Ufku genişlemiştir zira.

    Bertrand Russell'in şu sözü tam da bu duruma ithafen söylenmiş gibidir ;
    "akıllılar hep kuşku içindeyken aptallar küstahça kendinden emindir "

    Kendinden emin olan içsel olarak da fikrinde daima haklı görür kendisini. Ve karşı tarafı da tümden yanlış bulduğundan saldırır.

    Fakat şunu da ayırmak lazım, bilmeyen sizi dinler.

    Az bilen ise az bildiğinden öylesine emindir ki saldırır.
    Yani sorun cahillikten çok yarı cahilliktir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük