Bu tespitin doğruluğu bence o bilgiyi insanın özümsemesiyle ve davranışları, yaşamında uygulamasıyla belli olur.
işte o zaman ego denen şey öldürülmesede en az seviyeye indirgenmiş olur.
Çok doğru bir tespittir, zira bunu çevremizde sık sık görürüz.
Gerçektende şöyle bir kendi çalıştığım işyerimi düşününce daha iyi anlıyorum bunu.
Konum itibarı ile yüksek mertebede olanlar gayet sakin, mantıklı düşünen, erdemli, sağduyulu ve egosu olmayan insanlar.
Oysa mertebesi daha düşük olanlarda ,egoları tavana vurmuş sanki.insana tepeden bakarlar daima, herşeyi onlar bilir söz hakkınız bile yoktur yanlarında iken.
"mübarek sanki dağın zirvesinden karıncayı izler gibi"
Bir görüntü çıkar ortaya,
Ve sanki ordan cenneti görmüş gibi sırıtırlar. ama onlar görmezler, sizin ne düşündüğünüzün önemi yoktur onlar için, ve değerinizde yoktur onların gözünde. Pehh!
Oysa bilmiyorlarki zirvede olan varsa oda biziz, bilmiyorlarki hemde uludağ ın zirvesindeyiz her gün,
Bilmiyorlarki, bu zirvede sağduyulu, merhametli, dostane bilgi ve sevgi dolu insanlar var!!
Varsın onlar kendi küçük dünyalarında oyalansınlar, sadece şu sözlükteki insanlar ve dostluklar bile onlara bin basar, birbirimizi görmesek bile.!!!
Selam olsun size son derece erdemli, sağduyulu, merhametli, ve egosu olmayan tüm dostlarıma!!!
saygılarımı iletiyorum size.!!!!
Görmesemde. !
tam tersi olur birkere : ben okumayı o kadar sevdim ki okuduğum kitapların sayısı 4. basamağa kadar çıktı. ve artık tam zamanlı bir egoistim. hatta megolaman olmaya başladığımı bile düşünürüm bazen... https://galeri.uludagsozluk.com/r/1274612/+
öte yandan...
akademi meselesi bizim ülkemize has bir konu. düz bir öğrencinin bir akademisyen yahut profesörle bir konu hakkında tartışmaya kalkması eşit seviyede gerçekleşemiyor zira akademisyen ve profesör o öğrenciye her daim üstten bakıyor. ancak durumun bu şekilde işlemediği bir çok ülke var. öğrenci çıkıp profesöre amerikan filmlerindeki kadar atar yapmasa bile eşit seviyede tartışabiliyor ve bundan çekinmiyor, ezilmeye çalışılmıyor.
tam tersi de olabilir. karakter meselesi biraz. şu şartlarda kendi ülkemizdeki bir insanı değerlendirirsek, bilgisini arttıran kişi ister istemez kendisini çevresindekilerden yüksek görmeye meyillidir. kendisini öyle hissetse bile bunu çevresine belli etmemesi ve onlardan biriymiş gibi davranması hem kendi hem de başkalarının mutluluğu için yapacağı en doğru hareket olabilir. yapamıyorsa da zaten bunun sonuçlarını bilebilecek kadar da bilgili bir insandır.
bilgi değil de erdem ve edep arttıkça ego azalır. bilgi bunlarsız artarsa azalacak olan tek şey insanlık olur. küstahlık ve kibir sözde bilgili insanların en belirgin özelliği bugünlerde.
Bilmek kaybolmaktir sonra dönüp yine kendini bulmaktir. Bilmek kendin olmaktır bildikce seversin sevdikçe güzelleşirsin ve özgürleşirsin. Özgürsen özguvenlisin Özgürsen egolarin da yoktur BEN ÖZGÜRÜM.
Ben sirf insan asagilamak icin bilgi birikimi yapiyorum, cok ogrenmeye calisiyorum ki daha rahat asagilayabileyim. Butun kirolarin agzina sicicam, hayatimi bu ugurda mahvetmeye adadim kendimi.
doğrusu irfan artıkça ego azalır olması gereken. çünkü bilgi kitaptan alındığı gibi kalırsa yük taşıyan eşekten farkımız olmayacağı gibi egomuz da törpülenmez. daha detaylı bilgi için cemil meriç üstadın (bkz: kültürden irfana) adlı kitabını öneririm.
birçok öğretmenle bunun doğruluğunu kanıtladık öğrenciler olarak. ne kadar az biliyorlarsa, o kadar egoları tavan yapar ve bize o kadar can çekiştirirler. ne kadar çok biliyorlarsa, o kadar insanca yaklaşıp, bilgilerini aktarmak için ellerinden geleni yaparlar. birçok öğretmeni rezil eden bir tezdir ve doğrudur da.