bilgehan isimli adam, annesi'ne bir kişilik bilet almasını söyler. annesi de bileti alırken bay veya bayan diye söylemez. bilgehan otobüse biner. bakar ki onun koltuğunun yanında bir teyze oturmaktadır. oturur teyzenin yanına bilgehan. teyze bir bayan beklemektedir ama karşısında sakallı bir adam vardır. dik dik bakmaya başlar, ama feci bakışlardır bunlar. muavini çağırır; muavinin kulağına bir şeyler fısıldar. muavin uzaktan bilgehan'a işaret eder "gelebilir misin" diye...
-pardon biletinize bakabilir miyim?
-al bak?
-ya hocam yanlışlık yok biletinde de, bayan diye yazmışlar, sanırım bir bayan almış bileti de...
-e tamam, bileti alan annemdir, benim adıma aldı.
-burda bilgehan yazıyor ama?
-evet bilgehan benim ismim..
-ya hocam kusura bakma, vallahi yanlış anlama ama teyze rahatsız olmuş sizden?
-nasıl ya? ne yapmışım ben?
-yani bay-bayan olayı abicim. isimden dolayı yaşanan karmaşa, sizi 28 numaraya alsak?
-e hadi madem...mazallah teyzeyi yiyiveririz.
ne sebeple olursa olsun ettiği küfürlerden sonra silinmesi gerekmektedir. eğer silinmeyecekse burada birilerinin kayırılıdığını göstermektedir. sonuçta herkes haklı olduğunu düşünerek karşı tarafa küfür eder.
haklı olup olmaması değil, önemli olan ettiği küfürlerdir. tez zamanda atılmalıdır.
entryde bahsettiği gibi sözünün arkasında olmayan ya da sözünün arkasında durmaya yüzü olmayan yazardır.(#1664824)
fikirlerimi entryim dışında özel mesajla da bildirmeme rağmen, bana cevap yazıp düşüncesini hangi temellere oturttuğunu açıklayamamış; buna rağmen yazarlığı bırakacak kadar da cesarete sahip olamamış yazar. ama her şeyden önce, bir fikre sahip olmaktan bile önce öğrenmesi gereken şudur: sahip çıkacağı fikri önce her açıdan benimsemek ve yeri geldiğinde de bunu sonuna kadar savunabilecek güce ve cesarete sahip olmak. eğer bu güce sahip değilse de büyük sözler söyleyip şov yapmamak.
edit: ben entrymi yazarken mesajıma cevap yazmış ama yine de düşüncesini savunmak yerine benim savunduğum fikirlerin temelini görmezden gelmiş. umarım bu entryde anlatmak istediğimi anlar ve geç de olsa düşüncesini bir temele oturtmayı başarır.
öteden beridir denk geldikçe yazdıklarını okuduğum ve "genel" kapsamında da doğru söylediğine şahit olduğum yazar. siyasi görüşü, düşüncesi, hayata bakışı,... hepsi bir tarafa yazarkenki itinasına sürekli özenmişimdir kendisinin.
yaşanan olay nedir, ne değildir bilmiyorum fakat "normal" şartlarda kimsenin annesine küfredecek yapıda bir yazar olmadığına şahsen kefil olurum. belli ki ciddi anlamda, çok ciddi anlamda tahrik mevcut olmalı(olayı görmedim ama yazarla öteden beri olan hukukum beni buraya getirmekte).
velhasılı şurada küfretmeyi dahi beceremeyen adamlar "üstü kapalı imalarda" bulunarak kılıfına uydurmaya çalışıyor amcıklıklarını. dediğim gibi bilgehan küfrettiyse "neden" ettiğini merak ederim sadece. bahse varım onun bakış açısından da küfrü ettiği kişi değil de ediş nedeni esas olarak ele alınır.
gene de küfretmeden düşündüklerini savunabilecek kalitede bir yazardır derim kendi payıma. bu raddeye gelmesi üzücü...