türk'ün en büyük atalarından birisidir. türk milleti için gece gündüz çalışmıştır. göktürk imparatorluğu'nun göz bebeğidir. keşke onun zamanında yaşayabilseydik dedirtir. türk milletinin kağanının sözünü dinlemediğini için sürekli öldüğünü söylemiştir. bize orhun abideleri gibi şaheser anıtlar bırakmıştır. daha fransızlar milliyetçiliği çıkarmamışken, portakalde vitaminlerken, bu büyük türk başbuğu, türk de türk demiştir. zeki ve büyük veziri tonyukuk'u dinleyip türkleri budist yapmaktan vazgeçmiştir. türk töresine sonuna kadar bağlıdır. tengrinin kendisine bahş ettiği kutu sonuna kadar hak etmiştir. kanı kutsaldır. ruhun şâd olsun türk'ün büyük atası.
d5
Yuğcu sığıtçı önde gün doğusunda Böklü Çöl’lü il, Tabgaç, Tibet, Apar, Rum, Kırgız, Üç Kurıkan, Otuz Tatar, Kıtay, Tatabı, bunca bodunu gelip sıgtamış yuğlamış antag kü’lü kağan imiş. Ondan kisre ini’si kağan olmuş erinç, oğulları kağan olmuş erinç, anda kisre ini’si eçisi dek
d6
kılınmadığı erinç, oğlu kangı dek kılınmadığı erinç, bilgisiz kağan oturmuş erinç, yavlak kağan oturmuş erinç, buyruğu yime bilgisiz [imiş] erinç, yavlak imiş erinç, beğleri, bodunu düzsüz [olduğu] için, Tabgaç bodunu tebli gür [olduğu] için, armakçı [olduğu] için, iniyi eçiyi kinleştirdiği için, beğle, bodunu
d7
yongşurduğu için, Türk bodunu, illediği ilini ıçgın etmiş, kağanladığı kağanını yitiri etmiş. Tabgaç bodunu’na beğlik urı oğlanı kul oldu, işilik kız oğlanı küng oldu, Türk beğleri Türk adını attı, Tabgaç beğleri [gibi] Tabgaç adını tutup, Tabgaç kağanına görmüş elli yıl.
d8
şi gücü [Tabgaç’a] vermiş, ileri gün doğusunda Bökli kağana değin süleyi vermiş, geride Demirkapı’ya değin süleyi vermiş. Tabgaç kağana ilini, töresini alı vermiş. Türk kara kamag bodunu anca demiş[ki]: illi boylar idim, ilim [ş]imdi hani? kime ili kazanırım ben der imiş.
"Ey Türk Milleti! Sen, aç olunca tokluk nedir bilmezsin, fakat tok olunca da açlık nedir düşünmezsin!"
Bilge Kağan
Adam yıllar önce bizim milleti çözmüş gerçekten bilge birisi.
d1
Tanrı dek Tanrı yaratmış Türk Bilge Kağan[ı]; Savım: kangım Türk Bilge —-nda al—-tı sir, Dokuz Oğuz, yeğ Ediz Kerekü’lü beğleri, bodunu, —- Türk Tanrı[sı]—-
d2
üzerine kağan oturdum, oturduğumda öleceğini sakınan Türk beğleri, bodunu, öğirip sevinip tongtamış gözü yukarı gördü, bödge öz’üm oturup bunca ağır töreyi dört bolungdaki —-: [düzen] etdim. Üstte Kök Tanrı, altta yağız yer kılındığında ikisi arasında kişi oğlu kılınmış,
d3
kişi oğlunun da üzerine eçüm, apam Bumın Kağan, istemi Kağan oturmuş. Oturup da Türk bodunun ilini, töresini tutu vermiş, [düzen] edi vermiş. Dört bolung hep yağı imiş. sü süleyip dört bolungdaki bodunu hep almış, hep baz kılmış. Başlıyı yükündürmüş dizliyi çöktürmüş. ileri Kadırkan Yış’a değin, geri
d4
Demirkapı’ya değin kondurmuş. ikisi arasında idi uksuz Gök Türk anca oturur imiş. Bilge kağan imiş. Alp kağan imiş. Buyruğu yime bilge imiş erinç, alp imiş erinç, beğleri yime bodunu yime düz imiş. Onu[n] için ili anca tutmuş erinç. ili tutup töre [düzen] etmiş. Özü anca Kergek olmuş.
çerisi olup emri ile kılıç sallamak, hükmü altında kurduğu devlette yaşamak istediğim lider. yaşadığı dönemde türklere millet olma bilincini vermiş, göğe çadır çekmiştir.
batıdaki ufak kabileler bir araya gelmiş ve bilge kağana bir elçi yollamıştır. elçi "eğer bizden alınan ve bizim insanımızın yaşadığı topraklarını iade ederseniz size saldırmayacağız" der. bunun üzerine bilge kağan tek bir cümle yazıp elçi ile gönderir "bir bak tarihe türk'e karşı gelenin sonu ne olmuş." bunun üzerine kabile reisleri bilge kağanın huzuruna çıkarak özür dilerler.
Göktürk Hakanlığı batısında bulunan Avrupalı kavimler birleşir ve Bilge Kağan'a bir elçi yollarlar "Bizden aldığınız ve bizlerin yaşadığı toprakları geri verirseniz üzerinize yürümeyeceğiz" derler. Bilge Kağan tek bir cümle yazıp gönderir "Bir bak tarihe TÜRK'e karşı gelenin sonu ne olmuş" daha sonra Avrupalı isyancılar Bilge Kağan'ın huzuruna gelip af dilerler...