bilge karasu

    6.
  1. 58.
  2. Türkiye’ye birçok eser kazandırmış çoğunlukla bireyin iç dünyasını ele almıştır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1672502/+
    Yazdıklarında hiçbir zaman “ve” bağlacını kullanmamış, hayatı boyunca da bu bağlaçtan hoşlanmamıştır.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1672503/+
    Bilge Karasu ve Ioanna Kuçuradi, Hacettepe yıllarından. En sevdiğim görsel.
    7 ...
  3. 7.
  4. dostoyevski , kafka , fowles gibi isimlerin türk edebiyatındaki yüksekliği. okuması kesinlikle kolay bir yazar değildir. zaten kendisinin de metinlerini defalarca yeniden yazdığı bilinir. aslen felsefe ustasıdır. ben şahsen okumanın başlı başına emek ve özen ve zaman isteyen bir iş olduğunu kendisinden öğrenme şerefine nail olmuş bulunmaktayım. çok alçak gönüllü ve munis bir insandır. hiç ukalalık yaptığı görülmemiştir. gülümsemesi ve elinden düşürmediği sigarası meşhurdur (bir de bıyıkları) enis batur gibi büyük bir ustanın bile ustasıdır. ayrıca (bkz: cem akaş)duvarları kitapla dolu bir evde kedileriyle yalnız yaşadı. ama sanırım o engin kültürüyle dünyanın en zengin, kalabalık ve şanslı insanıydı. kitaplarını okumamış olup da merak edenler kesinlikle gece yada kısmet büfesi ile başlamasın. benim önerim göçmüş kediler bahçesi . diğerlerine biraz yavaştan girin, vurgun yiyebilirsiniz.
    7 ...
  5. 10.
  6. Yapıtları:

    Öykü

    Troya'da Ölüm Vardı (1963)
    Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı (1970)
    Kısmet Büfesi (1982)

    Roman

    Gece (1985)
    Kılavuz (1990)

    Anlatı

    Göçmüş Kediler Bahçesi (1979)
    Narla incile Gazel (1995)
    Altı Ay Bir Güz (1996)
    Lağımlaranası ya da Beyoğlu (1999)

    Deneme

    Ne Kitapsız Ne Kedisiz - Denemeleri (1994)
    Öteki Metinler (1999)

    Çeviri

    Şehir Çocuğu (H. Wouk) (1953)
    Abraham Lincoln (E. Ludving) (1953)
    Doktor Martino (W. Faulkner) (1956)
    Ölen Adam (D. H. Lawrence) (1962)
    Peter Pan (J.M. Barrie) (1966)
    Sessiz Bir Ölüm (S. de Beauvoir) (1966)
    Bella'nın Ölümü (G. Simenon) (1981)
    Üç Deneme (i. Calvino) (1993)
    5 ...
  7. 30.
  8. "senin yenemeyeceğin, benim yenemeyeceğim
    yenemeyeceğimiz bir uzaklık vardı
    bir tek onun yılgısı vardı içimizde
    inanmıyordun, inanmıyordum...
    inanmıyorduk gidebileceğime
    durup durup gitmeliyim dediğin halde gitmemenin
    erinci içinde geçirdiklerimizin
    uzamasını istediğini bildiğim halde
    gitmenden en çok korkan ben olduğum halde
    gitmek benim yazgımda varsa inanmak istemesek de
    çöle çıkmam gerekiyorsa
    ben gitmemek için elimden geleni yaparken
    gitmemi düşünüp tedirgin oluyor
    bana gitme diyemiyorsan
    senden beklediğimi bildiğin halde kendime yenilmem için
    bir tek sözünün yeteceğini bildiğin halde
    ölüme katlanmaktan başka bir yol bulamıyorsan
    ölüm içinde gitmeliyim
    seni mutluluktan daha büyük bir yükün
    altında bırakmamak için,,,"
    .
    .
    .
    5 ...
  9. 1.
  10. çok büyük adam , sağlam düşünür.son yüzyılın yüz türk büyüğü içinde sayılabilecek adam!
    8 ...
  11. 3.
  12. ve baglacını hic kullanmamasıyla bilinir, gocmus kediler bahcesi ile kanımca en iyi seviyeye gelmistir. usta beni oldursen e en bilinen oykusudur. oyle bir anlatım dili vardır ki düs icinde dus, kurgu icinde kurgu, hayal icinde hayal bol bulunur. geceyi ve kediyi cok iyi betimlemistir, onu okuduktan sonra her ikisi icinde farklı bakıs acıları gelistirmeniz muhtemeldir.
    5 ...
  13. 39.
  14. "Umutsuzluk ancak umudun olduğu yerde vardır. Umutsuzluk içinde olduğunu söylemek, umutlu olduğunu söylemenin bir başka yoludur. Ama umudun dışında yaşamayı da öğreneceksin bir gün."
    5 ...
  15. 5.
  16. 2.
  17. türk öykücü. istanbul ünivesitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümü'nde okudu. öykülerinde anılardan, tarihten, masallardan yola çıkarak sevgi, dostluk, tutku, korku, ölüm, bireyin ezilmesi, inanç ve baskı çatışması, başkaldırma ve boyun eğme gibi temaları işledi.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük