dostoyevski , kafka , fowles gibi isimlerin türk edebiyatındaki yüksekliği. okuması kesinlikle kolay bir yazar değildir. zaten kendisinin de metinlerini defalarca yeniden yazdığı bilinir. aslen felsefe ustasıdır. ben şahsen okumanın başlı başına emek ve özen ve zaman isteyen bir iş olduğunu kendisinden öğrenme şerefine nail olmuş bulunmaktayım. çok alçak gönüllü ve munis bir insandır. hiç ukalalık yaptığı görülmemiştir. gülümsemesi ve elinden düşürmediği sigarası meşhurdur (bir de bıyıkları) enis batur gibi büyük bir ustanın bile ustasıdır. ayrıca (bkz: cem akaş)duvarları kitapla dolu bir evde kedileriyle yalnız yaşadı. ama sanırım o engin kültürüyle dünyanın en zengin, kalabalık ve şanslı insanıydı. kitaplarını okumamış olup da merak edenler kesinlikle gece yada kısmet büfesi ile başlamasın. benim önerim göçmüş kediler bahçesi . diğerlerine biraz yavaştan girin, vurgun yiyebilirsiniz.
Troya'da Ölüm Vardı (1963)
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı (1970)
Kısmet Büfesi (1982)
Roman
Gece (1985)
Kılavuz (1990)
Anlatı
Göçmüş Kediler Bahçesi (1979)
Narla incile Gazel (1995)
Altı Ay Bir Güz (1996)
Lağımlaranası ya da Beyoğlu (1999)
Deneme
Ne Kitapsız Ne Kedisiz - Denemeleri (1994)
Öteki Metinler (1999)
Çeviri
Şehir Çocuğu (H. Wouk) (1953)
Abraham Lincoln (E. Ludving) (1953)
Doktor Martino (W. Faulkner) (1956)
Ölen Adam (D. H. Lawrence) (1962)
Peter Pan (J.M. Barrie) (1966)
Sessiz Bir Ölüm (S. de Beauvoir) (1966)
Bella'nın Ölümü (G. Simenon) (1981)
Üç Deneme (i. Calvino) (1993)
"senin yenemeyeceğin, benim yenemeyeceğim
yenemeyeceğimiz bir uzaklık vardı
bir tek onun yılgısı vardı içimizde
inanmıyordun, inanmıyordum...
inanmıyorduk gidebileceğime
durup durup gitmeliyim dediğin halde gitmemenin
erinci içinde geçirdiklerimizin
uzamasını istediğini bildiğim halde
gitmenden en çok korkan ben olduğum halde
gitmek benim yazgımda varsa inanmak istemesek de
çöle çıkmam gerekiyorsa
ben gitmemek için elimden geleni yaparken
gitmemi düşünüp tedirgin oluyor
bana gitme diyemiyorsan
senden beklediğimi bildiğin halde kendime yenilmem için
bir tek sözünün yeteceğini bildiğin halde
ölüme katlanmaktan başka bir yol bulamıyorsan
ölüm içinde gitmeliyim
seni mutluluktan daha büyük bir yükün
altında bırakmamak için,,,"
.
.
.
ve baglacını hic kullanmamasıyla bilinir, gocmus kediler bahcesi ile kanımca en iyi seviyeye gelmistir. usta beni oldursen e en bilinen oykusudur. oyle bir anlatım dili vardır ki düs icinde dus, kurgu icinde kurgu, hayal icinde hayal bol bulunur. geceyi ve kediyi cok iyi betimlemistir, onu okuduktan sonra her ikisi icinde farklı bakıs acıları gelistirmeniz muhtemeldir.
"Umutsuzluk ancak umudun olduğu yerde vardır. Umutsuzluk içinde olduğunu söylemek, umutlu olduğunu söylemenin bir başka yoludur. Ama umudun dışında yaşamayı da öğreneceksin bir gün."
türk öykücü. istanbul ünivesitesi edebiyat fakültesi felsefe bölümü'nde okudu. öykülerinde anılardan, tarihten, masallardan yola çıkarak sevgi, dostluk, tutku, korku, ölüm, bireyin ezilmesi, inanç ve baskı çatışması, başkaldırma ve boyun eğme gibi temaları işledi.