kendisini, ağzına kadar kaynar suyla dolu kocaman şişko bir çaydanlıkla kovalamak istediğim zat. dar çaydanlığın sınıra yaklaşmış ibibiğinden gel git hareketiyle sıcak ve kaynayan atraksiyonlu bi' su hareketi de beklemiyor değilim..haydi bastır ducato!
çay tabir edilen karadenizde bol bol yetişen kavruklaştırılmış otun çer çöpünü sıcak suda bekleterek ve kırmızılığından faydalanarak bunu cam bardaklara koyup, peşpeşe içebilen bi' tipitip dünya yüzeyinde yoktur herhalde. üstelik; tavşan kanı benzetmesiyle tam anlamıyla beni çileden çıkaran insandır. yahu sen ömrü hayatında tavşan gördün mü ki kanını bileceksin, hıı?...daha ağır laflar ederdim ya neyse..
hadi öptkibbye
yahu, en çok çay tüketen 3. ülkede, halka hitaben ''topu topu 7 nota var kaç beste yapılabilir ki'' diye sual eden sanatçının albümlerini kapış kapış alan bir millet hakkında... yapmayın allasen. bulduğunu içiyor işte adam.
çayın ne olduğunu bilen, tadını alabilen, bildiğin çayı adam gibi içen muhabbetinden tat alabilen tiptir. ayrıca; evet büyük ihtimalle karadenizlidir. içine çer çöp karıştırılmış çayla adam gibi çayın farkını ayırd edebilen tiptir.
midesini düşünmeyen insanımızdır. çiçek çaylarını bi denese, fanatikliği gidecektir. bakınız soğuklar için ıhlamur, sinir için papatya, c vitamini için kuşburnu, bi dene gözüm hadi be hacı.