--spoiler--
-Ruya gorüyordum.
-Ne goruyordun?
-ruyalarimi hatirlamam. Bunun ne demek oldugunu biliyor musun? Olacak bir seyin ruyasini gormek demek. ornegin, bir gece ruyamda, bir karga geldi ve söyle dedi: "Teyzen olecek." oyle korkmustum ki, annemleri uyandirdim. ama ruya gördugumu, uyumami soylediler. Ama ertesi gün Stacy teyzem oldu.
-Çok korkunc.
-Onun icin korkunc. Bir de beni,oyle bir gucu olan cocugu dusun. uc hafta sonra ruyamda yine kargayı gordum. " Baban olecek" dedi bana. Ne yapacagimi bilmiyordum.
Sonunda babama söyledim. O da bana: " Merak etme." dedi. Ama sarsildigini gorebiliyordum. Ertesi gun kendinde degildi. Etrafa bakiyor, sanki basina bir şey dusecekmis gibi davraniyordu. cünkü karga nasil olacagini soylememisti. Sadece: " Baban olecek." demisti. Sabah erkenden gitti, uzun sure gelmedi. Eve geldiginde cok kotu gorunuyordu. sanki hep kafasina bir balta inmesini beklemisti.
Anneme: " Hayatimin en kotu gununu gecirdim." Dedi.
"Sen kotu bir gün gecirdigini mi saniyorsun?" dedi annem.
" bu sabah sütçü verandanın orada düştü ve öldü."
--spoiler--
sadece bu repligiyle gonullerimize kazinan tim burton filmi.
harikulade tim burton filmlerinden bir diğeridir. gerçekle fantezinin iç içe girdiği, bütünleştiği ve masalsı bir dille anlatıldığı bir senaryoya sahiptir.
derler ki, hayatınızın aşkınızı bulduğunuzda zaman dururmuş..
ama söylemeyi unuttukları bir şey var; hemen sonrasında, zaman bunu telafi edebilmek için çok daha hızlı ilerliyormuş..
hayatı masal gibi yaşamak isteyen ama hep gerçekçi biri tarafından frenlenmeye çalışılıp, aynı kişi tarafından yaptığı herşeyden dolayı yargılanıp kalbi bir zindana hapsedilen, yine gerçek tarafından özgür bırakılan ihtiyarın, ölümsüzlüğün sırrını uygulamalı anlattığı, ewan mcgregor budur dedirten tim amcanın hisseli harikalar kumpanyası, benim hayatım.
bazen "zamanın durduğunu" akabinde kaybedilen zamanı telafi edebilmek için "zamanın daha hızlı ilerleyeceğini" öğreten film :)
(bkz: tapıyoruz tim burton'a)
Kaç sene önce izlediğimi hatırlamıyorum ama benim için efsane bir filmdir kendileri. Sanırım izlerken kendimi çok kaptırdığımdan mütevellit ilk izleyişimde o üzücü sona ağlamışlığım dahi vardır. Belki de bu filme ağlayan tek kişi ben deniz olabilirim.
--spoiler--
- ...kongo'daki afrika papağanları sadece fransızca konuşur.
+ gerçekten mi?
- onlara ingilizce öğretmek olanaksızdır. ama ormanda dolaşanlar onların çok güzel fransızca konuştuklarını duyar. o papağanlar her konuda konuşurlar. politika, sinema, moda. din hariç her konuda.
+ neden din hariç?
- din hakkında konuşmak kabalıktır. kimi inciteceğin belli olmaz.
--spoiler--
masalları, masal sevmeyen adamlara sevdiren. büyüklüğün kavramını, kendi dünyanızın etrafınızda dönmesiyle anlatan bir başyapıt. tim burton'u diğerlerinden ayıran masalımsı.