cukurovanin vazgecilmezi. yasiniz kac olursa olsun her zaman caniniz ister cunku agustosta kavrulmak uzeresinizdir.
balkonda otururken bicibicici gecer ve
anne: fabala, canim cok cekti alsak mi?
fabala: ya anne ne geregi var dondurma yiyelim.
anne: olmaz, dondurma bunun gibi degil.
der ve bir kap dolusu bicibiciyle geri doner. cocukluk iste...*
yazın adanaya her gittigimde yerim.
ilk yiyenler tecrübeli biri nezaretinde yemezlerse, sadece suyunu içeceklerdir ve bir tat alamıyacaklardır.
yerken kaşıkta nişasta dilimleri, buz ve şeker beraberce olmalı ve üçünün tadı agızda birleştirilmelidir. yaz olsada yesek.
adana ve mersin dışında bilenlerine, duyanlarına pek rastlamadığım tatlının ismi. muz veya çilek ile süslendi mi daha bir şahane olur. kaşık ve pipet ile yenilir. pipet, gül suyunu içmeye yarar. tek kötü özeliği, yemeye çalışılırken buzların ve gül suyunun kaseden taşmasıdır. adamı fıtık eder adeta. ama tadına doyum olmaz, 1 tabak yemişken 1 tane daha istenir. bağımlılık yapar bünyede.
küçükken mahallemize motorla gelip hem dondurma hem bici bici satan amcayı elimizde sımsıkı tuttuğumuz paralarla bekleyip motorun sesini duyunca,deli gibi oynadığmız oyunu bırakarak yediğimiz enfes tatlı.
adanalılar tarafından ülke çapında ünlü bir ürün sanılandır. "bici bici ne?" diye sorduğumda, garson kız öyle bir baktı ki suratıma, "daha önce hiç yemediniz miiiiiiiiiiii?" dedi, utandım valla. *
adananın en ünlü tatlısıdır. adana ve yöresi dışında pek bilinmemesine rağmen yiyenlerin adeta mest olduğu muhallebi buz şerbet ve pudranın bir araya gelmesiylen oluşan bir şaheserdir.