Mehmet Tezkanın 16 ağustos 2012 * yazdığı köşe yazısıdır. onlar helalinden sıkadursun siz şunu okuyuverin.
--spoiler--
içişleri Bakanı biber gazını ballandıra ballandıra öyle bir anlatmış ki..
insanın sık diyesi geliyor..
Şöyle ciğerime ciğerime sık diyesi..
Tamamen doğalmış.. Bitkiselmiş.. Bakan, hiçbir zararı yok, diyor.. Ne genleriyle oynanmış, ne katkı maddesi konulmuş.. GDOlu mısır gibi, GDOlu buğday gibi değil..
insan sağlığına onlar kadar zararı yok..
Hiç yok!!
Bakan, biber gazını TSEye yollasa anında helal belgesi alır.. Çünkü doğal.. Bu belge son yıllarda önem kazandı.. Bütün firmalar kuyrukta ürünlerine helal belgesi almak için uğraşıyor..
Bu hem islam ülkelerine ihracatı artırıyor..
Hem Müslümanlara karşı kullanılmasını kolaylaştırıyor..
Bakanlık bu belgeyi alsa, kullanan polislerin de içi rahat eder.. Müslümanlara karşı rahat rahat sıkarlar.. itiraz edene helal belgesini gösterirler..
*
Bakan, gerine gerine biber gazını överken, gaz yüzünden ölen kimsenin olmadığını da söylemiş.. Gaz masummuş!..
Yalovada ölen genç!..
Hani kavgayı ayırmaya giden astım hastası genç biber gazından etkilenip hastanelik olmuştu..
Anında beyni ölmüştü ya..
O..
Bakan o genci saymıyor..
Niye mi?
Şundan.. Biber gazı sıkıldıktan sonra, sıkmayın astımım var, demiş!
Yani baştan söyleyecekmiş!.
Elinizi vicdanınıza koyun söyleyin.. itiş kakış çıkmış, polis elini gaza atmış, içlerinden biri bağırıyor; Sıkma astımım var..
Polis duyar mı? Duysa da aldırır mı?
Yemezler, deyip sıkmaz mı?
Sıkar çünkü doğal!..
* Helal belgesinin şöyle bir yararı olacak, hiç olmazsa ölenler helalinden ölmüş olacak.
--spoiler--