Aslında biber gazı yemek demeyelim ona. istanbul Sarıgazi de yaşıyorum. Malum terör bölgesi. Burada normal hava yok. Hep biber gazıyla uyuyup uyanıyoruz. Geçenlerde polis sistemi değiştirdi. Eylemcilerin üzerine temiz hava sıkmışlar. Hepsinin gözleri yaşarmış ve ağlaya ağlaya kaçışmışlar. :O
Sonrada küvete limon suyu doldurup, 3 5 limon kabuğuyla süsleyip, duygusal bir şarkı açıp gözlerin yanmasıyla gelen göz yaşınla banyo yapan yazarlardır.
10 yıldır ilaca dair aspirin bile kullanmayan biri olarak sinüzit ağrısının arttığı bir dönemde odaya biber gazı sıkıp da 5 dakika kapatmıştım kendimi. Sonuç olarak sinüslerim açıldı ve rahatlamıştım.
Tabii o denli biber gazına alışmamın başka bir nedeni vardı da neyse.
1 haziran da neler oluyor diye sakaryadan kalkıp gitmiştim taksim tarafına. yanımıza maske vs aldık neyse artık önlemler onları aldık gittik. başlarda güzel gidiyordu herşey. işte yabancı bir turist bize burda noluyor amk minvalinde soru sormuştu falan.
neyse dedik yeter başımız belaya girmeden gidelim. indik beşiktaştan aşağı yürüyerek. tam o sırada bir ses geldi ;
uaaaaahhh laan koşun şu taraftan geliyorlar!!. bunu duyduktan sonra olanca gücümüzle vapura doğru koştuk ve ne olduysa ondan sonra oldu. karşıya geçene kadar buram buram biber gazı yayıldı boğazın derin sularına. tabi olan bize oldu.
gayet masumduk halbuki lan.
Yemek ile kalmamış cigerlerime kamp bile kurmuş , faşist devletin toplumsal olaylara müdahele gazı.
akp ve tayyip hazretleri döneminde kullanımı had safhaya ulaşmıştır.
bak genzim bir daha yandı *
Ankara da kızılay,sıhhıye, Kennedy, tunus, tunalı, dikmen, kolej, kurtuluş... kısacası direnişin olduğu her noktada bir ay boyunca hemen hemen her gün yiyen ben. ayağıma kapsül de geldiği doğrudur.
kimilerine göre koyun sürüsüyüz. Ama özgürüz, sadece özgürüz.
nerede o eski gazlar.
8 sene evvel polisin kullandığı muazzamdı. yediğinde öyle -geri geleyim eyleme devam edeyim falan yemezdi.
gözler dudaklar şişerdi. şimdikı yanında esans sayılır.