avrupa ve amerika'da kişisel güvenlik için tercih edilen ve şili biberinden elde edilen gaz.45 dakika boyunca etkisini sürdürebilir ve sağlığa zararı yoktur.
sadist duygular içerisinde siparişini verdiğim ama tamamen kendimi korumak için edineceğim hede hödö. trafikte kadınları sıkıştıran zihniyetler size bir kadın 'sağa çek' dediği anda artık gaza basmalısınız. zira, o kadın kendine değil çantasındaki biber gazına güveniyor olacak nihahahahaha...
polisin en etkili araçlarından biri. 1 mayıs 2008 de 5000 tane istanbul dışından getittirilmiştir. silahla atılanı aynı zamanda yaralayıcı özelliğe sahiptir.
maruz kalındığında limon ve sirke ile etkisi azaltılabilir.
Limonla etkisi azaltılsa bile, gözlerin ayaklanıp vücuttan uzaklaşması istenir. biber gazına maruz kalınınca yapılacak son şey - ne kadar arzu duyulsa bile- yüzün yıkanmasıdır. burundaki kızarıklığın geçmesini beklemeyin fondatenle kapatın gitsin.
Edit: astım hastalarının ölümüne dahi yol açabilir.
maruz kalan adama böyle küçük emrahımsı bir surat ifadesi veren gaz.
öyle bir ağlama hissi veriyor ki, ağlamak için bahane arıyor insan. tabi düşünürken dikkatli olmak lazım, malum cop inebilir her an kafaya o vakitte... neyse konuşmiyim...
kişiye ölüm hissi verir; göğsünüz daralır, nefes almakta güçlük çekersiniz, istem dışı göz yaşlarınız akmaya başlar ve gözünüz yanar, boğazınızda kuvvetli bir yanma oluşur. elinizi yüzünüze sürdükçe bu his daha da artar ve yüzünüzdeki yanma hissi gittikçe artar. yapmanız gereken yüzünüze su çarpmanız, mümkünse rüzgarı karşınıza almanız hatta eğer arabanız varsa arka koltuğa oturup kafanız dışarda ortalama 90 km hızla şehir turu yapmanız.
arabalarin torpido gozlerinde bulunmasiyla birlikte geleneksel sopa, levye gibi söför silahlarinin yerine gecmistir. cüzi fiyatlara webden temin edilebilir.
maruz kaldığım ilk biber gazı olayı şu şekildedir.
kız arkadaşın evine ilk defa gidilmiştir, ve her çekmece, her kapaklı dolap sizi içine davet etmektedir. teyze, sevgilimle içerde bişiler konuşurken, bunu fırsat bilip, raflarda duran siyah ama üzeri kırmızı benekli plastik bir şişe bulunur..
ne ki olm bu, diye incelenirken, üzerinde -keli- diye bişey okunur, kapağı açılır aaa fısfısmış ne ki bu falan derken bir kaç fıs fıs yapılır.
ooo fuck, ooo fuck dostum bu ne, aarghh shit edalarıyla kutu incelenmeye devam edilir. arkası çevrilir -tehli- yazısı okunur ama bir yandan da oooh shit what the fuck oooooorrrrhh oooy ooy oy sancı artmaktadır.
hemen banyoya gidilir, bol suyla yüz yıkanır rahatladım mı acaba geçiyor mu derken, tekrar lavaboya eğilinir ve tekrar tekrar yıkanır yüz. *
ortama az birşey bile sıksanız gayet geniş çapta etki gösteren meret. nasıl bir bedevi şansıysa izmir alsancak barlarından birinde yedim* bu gazı, eğlence olsun diye sıkmış birileri*. önce gözler yaşarmaya başlıyor, boğazda bir yanma, öksürük geliyor hemen ardından, sonra gözünüzün önünden bir grup insan ağzını burnunu eliyle kapamaya çalışıyor ve öksüre öksüre geçiyor. işte onların kaçtığı yöne doğru bir an önce topuklayın artık bir zahmet*.