aslında hikayesi eskilere, pek eskilere dayanan sözlüklükçülerin bulup buluşturup güncelleştirdiği mazisi olan bir kalıptır ...
şöyle ki..;
efendim eskiden biliyosunuz anadolu da insanlar akşama kadar bağda bahçede durmaksızın çalışırlarmış. ailenin karıyla koca kişileri birbirlerini işten güçten pek göremez, görsede konuşmaya fırsat bulamazlarmış. ailenin bir araya gelip nihayet kıçlarını kırıp boş boş oturabildikleri tek vakit, akşam saatleri imiş. evin hatun kişisi fırsatı bulur bulmaz beyinin başını işte bu boş kalınan saatlerde, tabiri caizse, s.kermiş. (işte bizim inek falancanın ineğinden daha çok süt veriyo, ama gavurun ineği bu yıl tezeklik çok s.çamadı. bıdı bıdı vıdı vıdı gibi...) akşama kadar koştur koştur yorulan adamcağız, dır dır hanımının boşta kalınca çenesinin açıldığını fark edince, napsın? kadına meşgale yaratıp susturmak için "bi siktir git çay koy" demeyi münasip görürürmüş. mesajı alan kadın aslında kendisinden istenilenin çay ko(y)mak değilde susması olduğunu hemencecik anlayıverirmiş...peki susarmıymış? o kadarını bilemiyoruz efem....
yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
cay tiryakisi olan kimsenin, sacmalayan kimseyi basından savma cümlesi. azcık yanımdan uzaklas hem de bosa gitmesin bu, gitmişken bir de cay koy da getir istemidir. tabiki halk arasında böyle kullanılmaz, sözlükte iyi bir yeri olan bakınızdır sadece.
alakasız söz söyleme sanatında ustalaşmış olanlara söylenen, söylenmesi gereken laftır.
misal:
-abi naber
-iyilik abi hayırdır bugün yenge sana tekmeyi basmış.
-bi siktir git çay koy.
beni intihardan vazgeçirten cümledir. abime '' abi intihar edicem, hayat çok anlamsız '' dedim ve karşılığında bu cevabı aldım: ''bi siktir git çay koy.''
ben ne yaptım dersiniz? intihar etmekten vazgeçtim ve çay koydum. oturup beraber içtik.