karşıt görüşü ortaya koyamayan, madara etmek arzusunda olup bunu beceremeyen(sözlük deyimiyle ayar vermek isteyip veremeyen) amma velakin illa bi şey söylemeliyim hissiyatında olan zevatın sıkça başvurduğu sözcük dizisidir. zamanında ben de kullandım fakat o zamanlar bu cümlenin boku çımamıştı, her şeye kullanılmazdı. sevimliliğini kaybetmemişti.
başlığı açan yazara söylemek istediğini bakınız içinde verince formatı mahvetmediğini sanan küstahtır.
hayali bir başlıkla örnek vermek gerekirse:
başlık:Hamburgeri domatesli yemeyen insan
entry 1: hamburgerde domates olmaması gerektiğini düşünen ve doğru seçimi yapan insandır. ( başlıkla alakalı, o insanı tanımlayan bir cümle)
entry 2: (bkz: bi siktir git çay koy) (başlıkla hiç bir alakası yok, ne başlığı tanımlıyor ne de hamburgeri domatesli yemeyen insanla ilgili bir başlığa yönlendiriyor. sadece ilk entry'e, hatta yazara yazılmış bir cevap. forumdaymış gibi yazım nedeniyle sözlük kurallarına aykırı herhangi bir şeyi bakınız parantezi içinde yazınca formatı sikmiyormuş gibi kabul görmesi ayrı bir durum)
olmayan fikirlerini dile getiremediği için bu yöntemi seçen kişidir. aksi halde kendini fikrini ve neden diğer fikri benimsemediğii uygun bir dille ifade edebilir.
ama malum günümüzde fikir üretmek yerine, tartışmak yerin, aşagılamak, karalamak çok moda.
kimse dönüp kendine bakmaz, hep başkalarının açığını arar, onun üzerinden prim yapmaya çalışır.
tamam bazı şeyleri beğenmiyor olabiliriz, tasvip etmiyor olabiliriz. ama bu o fikri ezmeye çalışabileceğimiz, kişiyi küçümseyebileceğimiz anlamına gelmez.
çoğu zaman tepkisizlik de bir tepkidir bunu unutmamak gerek. beğenmeyen şeyler altına yorum yapılmaz olur biter.
zaten biraz anlayışlı ve saygılı olabilesek, birbirimize tahammül edebilsek bir çok sorun ortadan kalkabilecek. hatta çoğu şey sorun dahi olmayacak. işte şu üstünlük taslama durumu bir ortadan kalksa çok şey düzelebilir.
