cm 01-02 de oynarken zor(!) şartlar altında getirip takımıma kattığım gol makinam maxim tsigalko'mun ikinci sezonunun ortasında bir antrenman esnasında kafatasını çatlatıp futbolu bırakması!
altyapıdan çıkma nijerya'lı forvet kılıklı çamaşır makinesinin koca sezonda iki gol atmasına rağmen, rooney'nin 43 tane golünün neticesinde gelen şampiyonluktan sonra "feels like he has achieved all he can at this club"* triplerine girip siktirip gitmek istemesi. oyuncuyu sadece 2 milyon euro'ya satmamın akabinde atletico madrid'de 36 tane gol, 12 tane asist yapması. uefa kupası finalinde bana karşı dört tane sallaması. dünyada yılın futbolcusu seçilip bana kıçıyla gülmesi.
Stadı genişletmek için yönetime başvurduğumda yönetimin bunu onaylaması fakat stadın genişletilme planının "güçlü yerel muhalefet" nedeniyle iptal edilmesi.
ulan biz iktidar yanlısı mıyız oyunda. ne muhalefeti.
fm 07/08 de beşiktaşımla şampiyonlar ligi çeyrek finalinde schalke 04'ü deplasmanda 4-0 gibi bir skorla yenmem; rövanştada onların beni inönü'de 5-0 yenmeleri. sinirden 2 gün fm oynamamam...
tanım: bazen "bi siktir git"in dışında, adamı krizlere sokan durumlar da mevcut olur.
fm 06'da beşiktaş ile oynarken 2. sezonumda oscar cordoba'nın 25 maçta 3 gol yemesi. benden başka tüm teknik direktörlerin "ya bi s*ktir git" dediği olaydır.