Biri su filmi silksin nefrettt etttimm bir de sevgililer gunune koymuslar saka gibi ben izlesem asktan oyle bir sogurdum ki sevgilimi terkederdim hic saka yapmiyorum cok ciddiyim.
Son sahnesinde yanımda arkadaşlarım olduğu için ağlamak isteyip ağlayamadığım, önceleri ön yargıyla yaklaştığım için 2 yıl sonra izlediğim günlerdir aklıma geldikçe içim cız eden Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek'in başrol oynadığı benim için gelmiş geçmiş en iyi romantik ve drama filmidir.
Ayrıca Engin Akyürek'i ne kadar çirkin göstermeye çalışsalarda başarısız olunduğu film. Farah Zeynep Abdullah'ı ve Engin Akyürek'i burdan tebrik ediyorum harika bir oyunculuk helal olsun...
birlikte izlemeye gittiğim arkadaş grubundan bir arkadaşın hoşlandığı kıza "çirkinlerin sevmeye hakkı yok mu" diyerek açılması sonucu artık hoşlanmamaya başladığım film. sığ olmayalım. orijinal olalım. samimi olalım. ayıptır.
Filmin adı sanki 12 eylülde geçen bir aşk hikayesini anlatıyor gibi ama konu nasıl diyeyim bi cins. Engin Akyürek i insanlardan kaçan yaban yapmaya çalışmışlar ama eblehin teki çıkmış. Farah zeynep Abdullah uçuk kaçık olmaya çalışırken fazla hararetten sürekli yağ yakar yanında motor yağı taşır halde.
Neyse ki tv de seyrettim buna para versem ağlardım
doku ve yapım olarak bir avuç deniz'e benzeyen film. bundan sonrası sp:
--spoiler--
aslında başlığa ''eylül'ün büyük orospu olduğu hededir'' falan gibi bir şey yazmak için girmiştim.
sonra bir tekrar gözden geçirdim de kızda ciddi biçimde bi kişilik bozukluğu var kazadan falan önce de. yani kişilik bölünmesi mi denir, şizofreni mi denir, onu bilene sormak lazım ama sıkıntı var.
yani kızgınlıktan bi acıma duygusuna geçmiş durumdayım aslında filmin finalinden sonraki yarım saat içinde.