Çirkinlerin de sevmeye hakkı var temalı yerli film. Hikaye iyi, kurgu iyi ve sürekli hakim olan merak unsuru filmi daha da izlenebilir kılıyor. Oyunculuk genel olarak yapmacık, özellikle yan karakterler lisede ki tiyatro kolu elemanları gibi. Başrolde ki kız karakteri daha iyi yansıtmalıydı, 50 sene önceki filmlerde bile bu şımarık zengin kız modeli duygu açısından izleyiciye daha iyi veriliyor. Esas oğlan oldukça başarılı ki filmi zaten o götürüyor, fakat konu gereği yeterince çirkin değil.
Genel olarak beklentiye girmeden izlenebilir. Klişe komedi ve dram filmlerinden biraz farklı olması ayrıca izlenmeyi hak ediyor.
Tek karakterinde kendimi bulduğum harkulade film. Engin Akyürek'in oyunculuğuna laf yok ama arkadaşım film boyunca bastırıldığı gibi bu adam çirkin değil ki!
-spoiler-
Tek "ne yaparsam yapayım sadece kendim olabiliyorum" repliği ile gönülleri dağlamıştır. Sevdiği kadını kaybetmemek için başka biri olmak istemektedir. Hatta ilerleyen sahnelerde "nasıl biri olmamı istiyorsan öyle olurum yeterki kal" da demiştir sevdiğeciğinin gitmemesi için.
Oysaki Eylül Tek'i böyle birisi olduğu için sevmiş bu yüzden onunla bir ay geçirmiş kendi esas kimliğini ve arayışını keşfetmiştir.
Ama sonradan Eylül birisine aşık olmaktan bağlanmaktan ve alışık olduğu yaşamdan kopmaktan ölesiye korkmuştur. Tek'e ağza gelmeyecek laflar saymıştır. Aslında bu laflar bastırmaya çalıştığı kendi duygularına söylenen laflardır.
-spoiler-
Bu filmi 3 sene önce izlediğimide klasik aşk filmi işte diye izlemiştim. Şimdi ise kendimden bu kadar çok şey bulabileceğimi ben de beklemiyordum. Nedeni ise belliydi bu süre zarfında bana ben olduğum için aşık olan,fakat bir zaman sonra aşık olmaktan korkutuğu için mutluluk dolu ilişkimizi bitiren bir kadının hayatıma girip çıkmasıydı neden. Ben ise bu ayrılıktan sonra başka birisi olmadığım için bir süre kendimi paralamıştım. Oysa farkında değildim ki o zaten beni ben olduğum için sevmişti başkası olmam için değil. Benlik bi sorun yoktu. O bağlanmak istemiyordu. Adeta film gerçek olmuştu. Tek farkı giderken Eylül kadar yaralayıcı cümleler sarfetmemesiydi.
Ayrıca Bozcaada'da çekildiği için ayrı bir tadı vardır filmin.
zavallı bir elitistin, zevk dolu ama anlamsız geçen o hayatına, toplumun dışladığı ama kalbi güzel adamı almasının bir lütuf olarak gösterildiği, klişe imgelerle dolu film. eylül denen karakter gerçekten de küçük. mesele ondan da küçük. izlemeyin.
bozcaada yı ve farah zeynep abdullah ı görmek adına dün akşam izlediğim, konusu çok da etkileyici olmayan film. sıkmadığı için izlenebilir buldum ama benzerlerini daha önce görmüştük gibi geldi bana.
engin akyürek ise gerçekten oyunculukta güzel yerlere gelmiş, şu sıralarda bir tık üst seviyelerde olduğunu düşünüyorum. ilk defa bir şampiyondan* cacık çıktı, bu sinemamız adına güzel bir gelişme.
ergenvari bir film gibi gözükse de aslında saçma sapan türk filmlerinden bir nebze ayrı farklı bir tadı olan film. farah zeynep abdullah beni benden almıştı bu filmde çok güzel kadın.
sonuna kadar "bu ne biçim film la" diyerek zaman geçirmek için izlediğim ama en sonunda hüngür hüngür ağladığım film, ya ben fazla duygusalım ya da filmin sonu harbiden çok güzeldi, bilemedim.
2. kez izlediğim ve tek için yine ağladığım film. engin akyürek in başarısı mı filmin boyutu mu bilmem ama film ve tek bana aşırı farklı geliyor.
ayrıca senarist filmin kendisinden bir hikaye olduğunu, öncesinde filmin hatırla beni adında düşünüldüğünü söyemişti. filmin finalinde "bana bir mucizeyi tekrar yaşatan eşim pınar'a" yazısı beliriyor. anlaşılan film o adam için önemli ki böyle bir durumun gerçek olabilirliği filmi daha çok etkileyici yapıyor.
ay içim eridi. tek'im benim ya.
ilk başlarda izlerken sıradan güzel bir romantik Türk filmi sandığınız ama sonradan hiç aklınıza gelmeyecek bir seneryo ile karşılaşacağıınız çok güzel bir film kesinlikle zaman kaybı değil . bir daha olsa yine izlerim
bu eylülde mesele oldu ha gece gece bende gerizekalimiyim neyim filmi tam anlamadım ama gece gece filmi izliyorum hep diyor çok korktum kötü şeyler oldu bende korkudan filmin en kötü haline odaklanmisim.