kayseride yaşadığım yılların birinde duyduğum sorudur.
-bi bakar mısın birader. *
palta: buyur dayı...
-kusura bakma birader sana bişey soracam. *
palta: buyur
-burada kerhane var mı?**
palta:*yok aga burası kayseri olmaz öyle şey.
özellikle sokakta karanlık bir vakitte ve tek başına yürünüyor ise (ki artık istanbulda yanlız ve gece olması önem arzetmemektedir) karşıdan gelecek olan ve zaten tipinden anlaşılan birinden duyulacağı vakit kesinlikle durulmaması, kesinlikle efendim diye cevap verilmemesi, dümdüz yola devam edilmesi gereken soru cümlesidir.
aksi takdirde gerisi şöyle gelmektedir:
-bir bakar mısın birader?
-efendim?
-ben .... den istanbula yeni geldim, param yok, paraya ihtiyacım var.
-güzel.
-sen de vardır şimdi
-yok maalesef.
-abi bak zor durumdayım, para lazım (bu sırada bıçak çıkmış ve hafifce karına doğru sürtülmüştür.)
-olması lazım biraz ama o da son yol param.
el cebe atılır ve orada duran iki üç milyon verilir ve aynen mekandan uzaklaşılır. şahıslar iki kişi olabilirler veya iki üç milyon onlara yetmeyebilir. bu sebepten durmadan ilerlemek en iyi yoldur.
kesinlikle muhattap alınmaması gereken bir soru cümlesidir, arkasından "sen ne deyu bizim emiceogluna artizlig yapıyon?" cümlesi ve akabinde en az 2 yarma gelir.