kesinlikle anlam veremediğim bir hadisedir. resmen açık aranmaktadır. sırf beşinci nesil diye canım entrylere eksi oy verilmektedir. (sanki hepimiz filozofuz.)
anlamsız düşmanlıktır. ben de çok rahatsızım bu konuda. sırf beşinci nesilim diye sabah akşam entrylerim taşlanmakta, çiçeklerim koparılmakta, balyajlarım horlanmakta, eteklerim çekiştirilmektedir. böyle düşmanlık olmaz.
sırf beşinci nesilim diye olmaktadır bunlar, yoksa ben süper yazarım her halukarda.
atatürkle cumhuriyet ilkeleriyle laiklikle , bi sözlükte bi kaç kelime yazmayı bağdaştırabilen zihniyetin bağlı olduğu gruba beslenebilen yegane duygudur..
an itibariyle sol framede hızla akan başlıklardan besinci nesilin bolca nasiplenmesiyle ortaya çıkarılmaya çalışılan durum. yazıktır, boştur, gerekizdir. burdan beyaz güvercin, barış elçisi mahmut abimize olaya el atıp kalıcı çözümler üretmesi, soykırımı durduması için çağrı yapılır.
hiçbir zaman birlik olamamış halkımızın sözlüğe olan yansımasıdır. "yahu bari sözlükte birlik olalım. bırakın kaçıncı nesil olduğunu." dedirten durumdur.
düşmanlık değildir. devreciliktir. zall pm attı az önce "benle mi bot bağladın?" diye. bi de istikamet verdi. ama işim olmaz. rahat adamım ben. devrelerimi sonuna kadar destekliyorum. sevgiler. *
Online: 113 kişi bu catisma neden anlamiyorum. dayanisma icinde olmak varken birilerini ezme ihtiyaci neden? tamam aralarindan iyisi de kotusu de cikacaktir besinci neslin ama genelleme yapmak cok yanlis. anlam veremedigim dusmanlik.
uzun hikayesi olan bir düşmalıktır. anlatalım dostlarım anlatalım.
bu düşmanlık ilk önce 2. nesilden bir yazarın 3. nesilden bir yazarın tarlasına girip ordan kiraz çaldığı zamanlarda başlar. ege kıyılarında tarlalara saldıran 2. nesilden öç almak isteyen bir 3. nesil vardır artık. 3. nesil durur mu? hayır dostlarım durmaz. onlarda diğerlerinin karpuz tarlasına dalar ve tüm bostanı telef ederler sonra bu telef etme/ istila sırasında 3. nesil bilmeyerekte olsa 4. nesilin tarlasına dalmış ve 4. nesili de bu ortak düşmanlığına kazanmıştır. 4. ve 2. nesiller birinci nesili kendi tarafına çekmek için balta, kürek, taş, sopa ne buldularsa birinci nesle gider '' eheheh abi bize bi yardım ediverinde şu 2. neslin amına koyalım'' derler ama karşılığında ''lan adam olun'' cevabını alınca kuyruklarını ayaklarına kıstırıp geri dönerler. tek çare kaldı artık kendileri savaşmalıydılar...
geçen sürede kavgalar baş gösterdi saldırılar bir çok insanın kanatlanıp uçmasına neden oldu. bu çorak araziler böyle sıradışı, kanlı bir kavga görmedi...
bu arada arazi satışları oldu mahkemeler mahkemeleri kovaladı ve evet 5. nesil dahil oldu bu ot bitmez çorak arazilere. 5. nesil zengin ve ihtişamlı gözükmektedirler. ve uzaktan tıpkı mantosunun yakasını kaldırmış bir şair ihtişamına sahiptirler. 2, 3, 4'üncü nesiller bir gün köy kahvesinde otururken kıraathanenin önünden geçen bu şair kılıklı kişilere baktılar ve birbirlerine bakıp '' kim lan bu dallamalar?'' diye birbirlerine sordular. hangi nesil bilinmez içlerinden birisi ''abi biz boşuna düşmanlık yapıyoruz birbirimize'' dedi, diğerleri de hazıra bakarmış gibi ''evet lan aslında çok iyi insanlarsınız siz, birbirimizi sevelim'' deyverdi. o günden sonra artık düşman, hedef tahtası belli oldu. 5. nesil (şair ruhlu insanlar)...
o günden sonra ne mi oldu? buyrun;
5. nesil kıyasıya kendi arazilerini korumaya çalıştı... diğerleri saldırdı 5. nesil savunma yaptı bizler bilirizki 5. nesil ofansif oyun stilleriyle tanınırlar. bir gün başka nesillerede bu eski nesillerden saldırı gelecek miydi bilmiyoruz ama bu kavga silsilesi devam edeceğe benziyordu. o gün bu gündür böylece devam eder bu kavgalar... devlet arazi satışını ne zaman keser, o zaman devlete karşı anarşist tutum takınanlar olur mu? onu da bilemeyiz ama bu çetin mücadele böyle devam eder gider. işte bu düşmanlığın serüveni budur.