bir felsefedir beşiktaşlılık
baze 5 yaşındaki çocuğun hayata ilk isyanında saklıdır
bazen 14 yaşındaki yeni yetmenin ilk aşkında
siyahın eşsiz gizeminin yanına parlak bi ak olmaktır
özgürlüktür beşiktaşlılık
kartalın kanatları her yürekte saklı olsa
ne farkımız kalırdı
beşiktaşlılık bazen cılgınca sevınmek
bazense yureğin cıkıcak gıbı de olsa kafesinden
sırt sıvalazmaktır
koşulsuz koşullanmanın derinliğinde bir sevgi
aşkla başlayan sel karışır engin felsefeye
dürüstlük olur bazen,bazende kararlılık
en son duraksa delıkanlılık
tespıh sallamak kavga etmek değil bahsi-mevzu
herşeyi gözükara yaşamaktır kastim
işte boyledır bizim sevdamız
aşk bitsede bugun
uğramasamda mağbede
burnuma gelmesede kofte ekmek kokuları
varlıgımız karısmıs bir kere o engın denize
ne unutmak mumkun ne yenıden yasamak
gozumun onunde her sanıye bir film seridi misali
filmin ilk karesinde doktugum gozyası gozuktu
arman goğsumde
bayragın goklerde
sevdan dıllerde
yoklugun son nefesımde
ne mutlu beşiktaşlıyım diyene
hiçbir zaman ne galatasarayı ne de fenerbahçeyi desteklememektir... zira size olan nefretimiz bizden farklı oluşunuza değil, masabaşı oyunlarla kazanılan maçlar ve şampiyonluklar yüzündendir... sorarım size; süper lig tarihinde hangi büyük takıma -büyük takımı da geçtim herhangi bir takıma- 5 kırmızı kart gösterilmiştir bir maçta? hangi takım celal doğan başkanlığındaki gaziantepspor'u ilk yarısını 3-0 yenik kapattığı bir maçta 4 gol atıp galibiyet alabilmiştir? hangi takım 8-0'lık ankaragücü galibiyeti ile utanç duymaktadır? hangi takım eliyle attığı goller ile bi dünya puan kazanmıştır? cevabı olan varsa beri gelsin benden 500 bin lira...
farklılıktır, her kula nasip olmayan bir olgudur, felsefedir...
Ben ne babam BJKlı olduğu için BJKlıyım, ne dayım FBli olduğu için FBliyim ne de amcam GSli olduğu için GSliyim.. Ben BEŞiKTAŞlı olduğum için BEŞiKTAŞlıyım.. Beşiktaşlıyız biz; gerektiğinde takımını eleştiren, onun daha iyi olması için en ağır ithamlarda bulunan yine bizleriz.. Takımımızın başarısızlığını farklı yerlerde aramak yerine önce kendi içinde aramayı biliriz. Önce "Biz nerede hata yaptık?" sorusunu sorarız.. Biz hakem hatasıyla alınmış puanda, atlanmış turda burukluk yaşayan kişileriz.. Biz evimizde Gençlerbirliği'ni mağlup ettiğimizde GS kaleci Zalad'ın anlaşılmaz performansı (yıllar sonra bir transfer parası kadar para aldığını açıkladı Zalad ama bizde sorgulanmaz böyle şeyler) sonucunda Ankara'da Ankaragücü'nü 8-0 mağlup ederek "Şerefli ikinci" ünvanını aldık.. Biz namağlup Türkiye şampiyonu olduk.. Biz ligi 2. de bitirsek, 3. de bitirsek tüm çevrelerden alkış aldık.. (tabi bu demirören yönetimiyle son buldu malesef) Biz takımımızı şampiyon olsun diye sevmedik, spor musabakaları bir temaşadır bize zevk versin, oynadığı futbol, basketbol, voleybol ve diğer spor dalları bizi eğlendirsin, coştursun, kaybettiğimizde ağlarken bile sonuna kadar takımımızın arkasındayız.. Biz hakemlere bel bağlamadan, ayak oyunlarıyla başarı istemeyen bir taraftar kitlesiyiz, biz "başarıya giden her yol mübahtır" felsefesinin karşısında dimdik ayakta duran bir taraftar kitlesiyiz.. Biz takımızı yürekten destekleyen, iyi günününde de, kötü gününde de yanında duran taraftarlarız.. Bizim BEŞiKTAŞlılığımız taraftarlıktan ziyade bir yaşam biçimi.. BEŞiKTAŞlılık bir tavırdır, bir duruştur..
Kapalı tribünde söylenein birbirinden güzel marşlar, takımı ateşleyen dizeler.. Açılan pankartlar.. 1 Mart Tezkeresi'nden önce Kapalıda açılan "Çarşı; Savaşa da karşı" ve "Beşiktaşlıyız, savaşa karşıyız", 2. Körfez Savaşı sırasında açılan ABD karşıtı "Saddam Affeder, Çarşı Affetmez", Arafat öldüğünde "Arafat ölmedi kapalıda yaşıyor", Nükleer Santral girişimlerinde çevrecilere destek vermek için "Çarşı; Nükleer Santrale de karşı" Her şeyiyle, duruşuyla yaptıklarıyla gerçek taraftar kitlesidir BJK taraftarı.. Haklıyı, haksızdan ayırt edebilen, başarıyı takdir eden, rakibine hoş espirilerle dokundurmalarda bulunan, kendi başarısızlığında "şurada hata" yapıldı diyen, hakkını sonuna kadar savunan.. Gerektiğinde susmasını bilen taraftardır BJK taraftarı.. BEŞiKTAŞlıyım diyebilmek için; hayata değer vermek, kaya gibi sağlam durmaktır.. Sadece futbolu değil; Basketbolu, Voleybolu, Hentbolu, Jimnastikte ve daha birçok spor dalını takip etmektir.. Akatlar Spor salonunu her basketbol maçında, her voleybol maçında doldurabilmektir.. inönü stadında "3'lü" çekmektir, gol gelene kadar 90 dakika susmadan "musalla taşı"nı söylemektir, "kartal gol,gol,gol" demektir, "o forma kutsaldır, nasip olmaz herkese" diyebilmektir.. Takım kötü maç çıkardığında, ruhsuz oynadığında "o formayı çıkarın, gidin" diyebilmektir.. Takıma küsmemek, bir sonraki maçta takımı bağrına basabilmektir.. Beşiktaşlılık sadece sevinmek için değildir, sadece coşmak, eğlenmek için değildir.. Beşiktaşlılık, Hüznü, sevinci, kahrolmayı, coşkuyu, gülmeyi, sesin kıslana kadar bağırmayı, ağlamayı, aşkı, dostluğu, arkadaşlığı, ÖLÜMÜ, YAŞAMI kucaklar... Dünaya gelirsin gözlerini açarsın seni beyaz bir parlaklık karşılar, ölürsün simsiyah olur her yer.. Hayatı işte o siyah ve beyazın arasında yaşarsın.. değişik renkler görürsün, değişik tatlar alırsın ama hayat o iki rengin çizgisi arasındadır.. Biz BEŞiKTAŞlıyız.. Dün, Bugün, Yarın değil.. Sadece başarılı zamanalarında değil.. Biz doğduğumuz andan beri her yolda, her şartta BEŞiKTAŞlıyız.. Şu gün Türkiye'de bir anket yapılsa herkesin takımı BJK değildir belki ancak çok yüksek oranda 2. takımı BJKtır.. Çünkü BEŞiKTAŞlılık bir felsefedir.. Herkesi kucaklar.. Beşiktaşlı olmak yalnız futbolu, futbolcuyu değil; basketbolu, jimnastiği ve kendi kulübünde bu sporlarla ilgilenen her kim varsa ona azami değeri vermektir.. Bizim için her zaman önce spor oldu hep de öyle olacak.. Avrupa'da başarılı olan diğer kulüperimiz "başarılı olamasınlar" demiyoruz.. Başarılı olsun tüm kulüpler ülkemizin adı daha çok konuşulsun taraftarıyız.. Biz BEŞiKTAŞlıyız.. Biz KARAKARTALız; gerektiğinde pençemizi gösteririz, gerektiğinde parçalarız ama gerektiğinde kanatlarımızın altına şefkatle alırız.. Biz BEŞiKTAŞlıyız.. Her insan yaşamı Siyah-Beyaz 2 çizginin arasında yaşar.. Yaşamın kendisi o 2 renkteki çizgidir.. Yani yaşamın ta kendisi BEŞiKTAŞtır...
anlatılmaz yaşanır derler ya işte o. duvarda asılı bir poster bile kalbin hızla çarpmasına sebep oluyorsa o zamn anlarsınız beşiktaşlılığın ne demek olduğunu.*