herhangi bir nedene bağlanamaz. eğer bağlanabilseydi, o nedene sahip olmaya çalışırdım sanıyorum. tek arzu ettiğim şeydi, futbolla ilgili, beşiktaşlı olmak. ama gel gör ki takım tutmak bu mantıkta gelişen bir şey değil. ben galatasaraylı oldum belki ama neslim beşiktaşlı olarak devam edecek.
eski efsane beşiktaşı sevmektir. yani şimdilin 30 lu 40 lı yaşındakilere sormak lazım bunu. şimdinin beşiktaşlı olma nedenlerini inan ben de bilmiyorum.
not: galatasaray lıyım. sebep ? sayamayacağım kadar çok.
"diğer"lerini sevmek için söze başlarlar ya;
"avrupa kupamız var, şu kadar şampiyonluğumuz var şunumuz var bunumuz var seviyoruz uleeeen!" diye açılan ve devam eden muhabetleri herkes bilir.
beşiktaşın da hiçbir şeyi yok! ona rağmen sevgimiz bu boyutlarda. ya bi de bi`şeyimiz olsaydı?
yakardık herhalde bu gezegeni!*
Beşiktaş futbol takımını desteklemenin nedenleridir. Takım filan tutmuyorum ama beşiktaşın renklerini ve taraftar grubu çarşı' yı seviyorum. Kötü olan her şeye karşılar bu da onları çok sempatik yapıyor. Bir de simgesi kartal, daha ne olsun.
bir galatasaraylı olarak iyi bir şekilde anladığım ama sebep bulamadığım durum.
adamlar takımı babası anası gibi seviyor.
8-0'dan sonra kanser olanları varsa inanırım.
velhasıl hayatınıza futbolu 1 numaraya koyarsanız işin için duygusallık da koyarsanız olacak durumdur sebep gerekmez onlara göre.
stadlarda oluşturulan atmosferden kaynaklanılıyor olabilir. hep bir ağızdan söyledikleri marşlar takdir edilesidir. takım tutmamama rağmen beşiktaşa bi' sempatim vardır. halbuki babam galatasaraylıdır.
aslolan hayattır hayatta beşiktaş demektir. sevinmek için sevmeyendir. erosa aşkı öğretendir eros sadece karşılıklı sevmeyi öğretmiş karşılıksız sevendir beşiktaş taraftarı karşılıksızca ve delicesine.
öylesine değil ölesine sevenlerdir.
(bkz: bi sigara daha)