beşiktaşlı olmak

entry457 galeri15
    255.
  1. bugün öğle saatlerinde göğsü kabararak, onurla, gururla formayla dışarı çıkıp bi kahve içip dolaşabilmektir.
    2 ...
  2. 254.
  3. bazen sinirden deli olmak, kimi zamanda sevinçten ağlayacak duruma gelmektir. herşeye rağmen takımının her zaman arkasında durmaktır, gözü başka renk görmemek, gerekirse tüm maçları siyah beyaz izlemektir.
    0 ...
  4. 253.
  5. hiçbir maçın son 15 dakikasına rahat girememektir. istisnalar var tabi.
    2 ...
  6. 252.
  7. 251.
  8. 250.
  9. başlıkta da görüldüğü üzere renklilerin tüm ilgisinin üzerinizde olması.
    0 ...
  10. 249.
  11. 248.
  12. Ucan Kartal gibiyim lan ben hissidir.
    0 ...
  13. 247.
  14. beşiktaş her şeydir... aşk, sevgi, heyecan, tutku, güven, acı, gerçek, geçmiş ve gelecek...
    aşktır çünkü; onun için bütün zorlukları göze alırız. o sahada uçarken biz tribünde kolu kanadı oluruz. boğazlarımız şişene kadar bu aşkı haykırır, zirvenin tadını birlikte çıkarırız. onun mutluluğu mutluluğumuz, hüznü hüznümüzdür. gözümüzün önünde ya da kalbimizde.. farketmez... sabaha onunla başlar, günü onunla geçirir, geceyi onunla bitiririz... uzağındayken özlemlerin en büyüğünü, yakınındayken sarılmaların en candanını yaşarız...

    sevgidir çünkü; başımızı okşayan annemiz, dağ gibi arkamızda duran babamız, dünyadaki hiçbir şeye değişemeyeceğimiz çocuğumuz, duygularımızın sırdaşı arkadaşımızdır... bizi ayakta tutan güçlü bir el, umudumuzun adıdır... kötü geçen bir günde bile adının yüzümüzü güldürdüğü hayat bağımızdır...

    heyecandır çünkü; bir maç günü uyandığımızda diğer siyah-beyaz yüreklerle aynı anda atar kalbimiz... o kutsal formayı görecek olmak, bir dağın tepesinden paraşütle atlamaktan farksızdır bizim için... beşiktaş’tan konuşurken heyecandan elleri titremeyen bir tane yüz göremezsiniz...

    tutkudur çünkü; bütün planlarımızın baş köşesindedir... bütün saatlerimiz o’na ayarlıdır... haberlerini okumadan güne başlayamayız... o’ndan konuşmadan günü sürdüremeyiz... yüzünü görmeden günü bitiremeyiz... zaman ve mekan yoktur bu tutkuda... koşullar ve sonuçlar ne olursa olsun terk edemeyiz... terk etmek de istemeyiz... nefesimizdir... o yoksa biz de yokuzdur...

    güvendir çünkü; kocaman bir aileyizdir biz... alnımız “ak”, gözümüz “kara”dır... ta uzaklardan tanırız birbirimizi, adımızı bilmesek bile... soyadımız aynıdır çünkü, “beşiktaş”tır... birimizin başı sıkışsa, ötekini buluruz yanımızda... üzüntümüzle, sevincimizle, hep birlikte...

    acıdır çünkü; düşe kalka o’nunla büyürüz... bazen hıçkırığımızın sebebi, yeşil çimlere süzülen gözyaşımızdır... hayatta yağmur da vardır, kar da... üşürüz bazen, ıslanırız... ama onları da sevmeyi beceririz... çünkü biliriz ki; her “kara” gecenin “beyaz” bir sabahı vardır... dert de beşiktaş’tır, deva da...

    gerçektir çünkü; tek derdimiz sahalar değildir bizim... unutmayız depremde kaybettiklerimizi de, savaşta can verenleri de, ezilenleri de, açları da... gerekirse “kan”ımızı verir, mührünü kutsal formamızın arkasında taşırız... unutmadığımız gibi unutturmayız da... yeri gelince “zenci” yeri gelince “kapıcı” oluruz...

    geçmiştir çünkü; hafızamız sağlamdır bizim... geleneklerimiz hayata karşı duruşumuzdur... haksız rekabet, karşısında bizi bulur... sportmenlik can damarımız, dürüstlük düsturumuzdur... formayı giyenin akıttığı ter, skor tabelasından daha önemlidir bizim için... centilmenliğimiz tribünlerden sahaya, sahalardan semtimize yayılır... çünkü “baba” hakkı hala gezer sokaklarımızda, oturur yanı başımızda...

    gelecektir çünkü; nasıl ki geçmişten miras aldıysak beşiktaşlılığı, çocuğumuza da borcumuz olarak görürüz... küçük bir çocuğu formayla gördüğümüzde hiç korkmayız sonrasından... bebeğimizin ilk kelimesi de “beşiktaş”, son öğüdü de “beşiktaş”tır... geleneklerimizi, anılarımızı sadece çocuğumuza değil, torunlarımıza da anlatmak için yanıp tutuşuruz...

    tam da bu yüzden beşiktaş; gençliğimizde deliliğimiz, yaşlandığımızda bastonumuzdur… aslolan hayattır, hayat da beşiktaş…
    *
    0 ...
  15. 246.
  16. mazlum edebiyatı yapıp şikenin dayanılmaz çekiciliğine karşı koyamamaktır.
    0 ...
  17. 245.
  18. 244.
  19. bir derdim var bin dermana değişmem asla. tam anlamıyla budur.

    çirkef olmamaktır, adam gibi davranmaktır ama bu son yıllarda hakkını aramamak halini aldı.

    beşiktaşlıların kulübün hakkını aramaması/#14476432
    0 ...
  20. 243.
  21. mütemadi bir şekilde başarısız olunduğunda ağlamaktır.
    0 ...
  22. 242.
  23. her zaman ezilen olmaktır her tartışmanın sonunda ama ruhumuz yeter bizim diye ağlamaktır.
    1 ...
  24. 241.
  25. 240.
  26. 239.
  27. takımlarla ilgili bir alaka olmamasına rağmen kötü söz edildiğinde savunmaya geçmektir.
    0 ...
  28. 238.
  29. tribünde böyle kolları kaldırıp elleri açmak falan. o anlama geliyor sanırım. kadınlar da yapıyor bunu. kartal oluyorlar herhalde. bir zümreye ait olmak güzel tabii.
    0 ...
  30. 237.
  31. beşiktaş'lı olmak bugün bir kez daha anladık ki hiç bir zaman umudunu kaybetmemektir.
    (bkz: 24 ocak 2012 beşiktaş-gaziantepspor)
    0 ...
  32. 236.
  33. (bkz: 404 not found)

    beşiktaşlı olunmaz, beşiktaşlı doğulur...devamını biliyosunuz zaten.
    2 ...
  34. 235.
  35. beşiktaşlı olmak vefalı olmak, samimi olmak, vesaire istisnalar kaideyi bozmaz.
    0 ...
  36. 234.
  37. beşiktaş'lı olmak

    -sürekli beğenilmemek olmaktır.

    -mahallede az olmak,okulda az olmak,iş yerinde az olmak ama herkesten çok taraftar olmaktır

    -yenilince ağlamak,galibiyet alınca ağlamaktır.

    -stadda tanımadığın adamla kolkola olup üçlü çekmektir.

    -gol olunca tanımadığın o adamın kardeşi olmaktır.

    -maçtan önce aldığın birayı bölüşmektir.

    -baba hakkı olmaktır,şefer bey olmaktır.

    -aklında ki ilk üç kişi metin,ali,feyyaz olmaktır.

    -sokakta gördüğün beşiktaş formalı insana anlmasız gülümsemek,hatta muhabbet etmektir.

    -inönü stadına girince kapalıya bakmaktır.

    -uzun bir yolda çarşı yazılamasını görüp,tezahürat yapmaktır.

    -babanın galip gelinen maçtan sonra yüzünün gülmesine hayran kalmaktır.

    -sevgilinle ilk görüştüğün zaman beşiktaş'ta çay içmektir.

    -ne olursa olsun skor "kartal gol gol gol" diye bağırmaktır.

    -tribünde ki emektar abilere bazen sinirlenmek,bazen ne diyorlarsa yapmaktır.

    -bilet kuyruğunda ezilsen de,kimseyi kırmamaktır.

    kısacası beşiktaş'lı olmak hayatı bir yere koyup,onun yerine beşiktaş'ı almaktır.
    asolan hayattır,hayatsa beşiktaş'tır.
    6 ...
  38. 233.
  39. anlatılmaz yaşanır bi duygudur inönüne gidip dakikalarca susmadan marş söylemektir.
    siyah(ölüm) beyaz(yaşam) tarzında hayat sürmektir takımımız yenince değil yenilincede gurur duymaktır.
    1 ...
  40. 232.
  41. 231.
  42. geçmiş olsun sayın başbakanım pankartına ve yönetiminin şike sürecinde sergilediği duruşa cevap vermeyerek, çok gözümden düşen kavramdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük