fasulyenin kendisini nimetten saymasıdır...önce dönüp bir kendi yanlışlarına bakmaları gerekir.pier luigi collina'nın söylediği bir laf var:"ben hakemliği tam zamanında bıraktım başlarda 4 kamerayla ekrana geliyordu maçlar şimdi 20 küsür kamera var ama benim ozaman da 2 gözüm vardı şimdi de 2 gözüm var..." yani hakemlere ve federasyona bu kadar yüklenmeden önce kendi yönetim tarzlarını sorgulamaları ve orda dönen oyunları görmesi gerekir beşiktaş kulübünün.fenerbahçe kombinelerden bukadar para kırarken, galatasaray avrupa'nın en iyi stadlarından birine geçme arefesindeyken ve onlar da staddan inanılmaz gelirler elde etmeye hazırlanırken, neden çarşı'yı hala ordan çıkarmadıklarını, herşeye karşı çarşı'nın neden demirören'e kendine olduğu kadar bile karşı olamadığını sorgulaması gerekiyor beşiktaş'ın ve seyircisinin...beşiktaş iğneyi başkasına çuvaldızı kendisine batırmadığı sürece yavaş yavaş erimeye mahkum olacaktır ve her mağlubiyetten sonra da beşiktaş'ın üzerine federasyon ve mhk tarafından oyunlar oynandığını iddia etmeye devam edecektir.türk futbolunun beşiktaş'ın bu kadar küçük beyinler tarafından idare edilip, bu kadar küçülmesini izlemeye lüksü yoktur...
ne klasik ne klişe bir konu başlığıdır. bu başlığı destekleyenler ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, dinimiz üzerinde oynanan oyunlar, atatürkümüz üzerinde oynanan oyunlar gruplarına katılmalıdırlar.
türkiye de futbol çok kirletilmiştir. evet hem de çok.
aslında mükemmel futbol oynayan *** beşiktaşın hakkı yeniyor. ah be yavru kartallar, bilmez misiniz, bir laf vardır:
gülme komşuna gelir başına.
ne sacmalıyor bu yahu derseniz ahanda linkler: