geçici körlük veya ahmaklık ile açıklanabilecek hadisedir itikadimce.
hayır beşiktaş her maçını takır takır kazanıyordur, tıkır tıkır top oynadığı, takımın formda olduğu bir dönemde trabzonspor ile karşılaşmıştır ve yenilmiştir çıkıp da "şike yapılmış olma ihtimâli" üzerinde durursun. ama kabul edilmeli ki geçen sezonun türkiye kupası şampiyonu olan trabzonspor(final maçını hatırlayabilir isteyenler), bu sezon ligde çok iyi işler başarmakta ve büyük takımlara karşı da tıkır tıkır top oynamaktadır(kaldı ki geçen sezon ligin son maçında deplasmana giderek şampiyonluktan ettikleri rakipleri hatırlarlar).
şimdi şampiyonluk için tek yapması gereken 90 dakika içerisinde trabzonspor'u yenmek olmasına rağmen bunu yapamamış, buna rağmen sahada timsah yürüyüşleri yaparak ispanya'ya bile canlı yayında "centilmenlik anlamında" örnek olmuş bir takımın taraftarları bugün çıkıp da kendi yapamadıkları şeyi beşiktaş'tan, kendileri için yapmasını bekliyorlar.
mantıklı mı lan sizce? harbiden soruyorum bak... sen, ucunda şampiyonluk olan bir maçta üç aşağı-beş yukarı aynı trabzonspor'u yenebildin mi? veya sana bilmemkaç yıldır alamadığın kupayı getirecek final maçında yapabildin mi?
e o hâlde... sen de mi şikebahçesin senin deyiminle? ya da ne bileyim senin fenerbahçeli duruşun yamulup yumulmuyor mu?
tabi canım maldır kördür böyle düşünen. beşiktaş'ın iddiasız olduğu sezonlarda, trabzonspor ve galatasaray maçlarının hemen hepsinin fenerbahçe'nin en istemediği skorlarla son dakikadaki abuk sabuk gollerle bitmesi tamamen tesadüftür.
fenerbahçe maçında hakkıyla yenildiği halde ağzından köpikler saçan beşiktaş taraftarının ve yönetiminin bu akşamki tavrını izleyin ondan sonra bir şeyler yazın.
"sen(senin nezdinde takımın), kendi evindeki şampiyonluk maçında trabzonspor'u yenebildin ve şampiyonluğunu ilân edebildin mi?"
"sen(gene takımını kastediyoruz), bir türkiye kupası final maçında trabzonspor'a karşı öne geçmene(ki final maçlarında bunun avantajı çok ama çok büyüktür) rağmen maçı kazanıp da kupayı alabildin mi?"
bunun yanısıra fenerbahçe'ye yenilen bir beşiktaş'lı psikolojisi ile trabzonspor'a yenilen beşiktaş'lı psikolojisini ayırdetmek de çok zor olmasa gerek.
misal fenerbahçe, kasımpaşa ile yaptığı 5 maçtan 3'ünü kaybeder ama ağzını açıp da tek kelime etmez ne futbolcusu, ne yöneticisi. ama galatasaray'a karşı 5 maçtan 1'ini kaybetsin ne hakem kalır, ne federasyon. bu işler böyledir.
not: trabzonspor ile kasımpaşa'yı bir tutmak veya "o anca ona denk" şeklinde bir alt mesaj vermek amacı gütmemekle beraber sadece buradaki "rekabet psikolojisi" üzerine bir şeyler söylemek istedim. tabi kör göz görmez, mantarlaşmış bir beyin bilgiyi almaz... orası ayrı, apayrı bir mes'ele...
Bursa küme düştüğü sene 'olum alaydınız maçlarını elin işine bakmayaydınız' diyenlerin ve beşiktaşın geçen sene bursaya yattığını düşünenlerin savı. yapacak bir şey yok. Bir bursasporlu olarak rahatça bu sene trabzonun şampiyon olmasını istiyorum. o yattı bu yattı demek işin kolayı. Türkiyede zaten hiçbir başarı tamamen hakkıyla olmaz nedense. biri uefa kupasını alır rastlantı denir. bir anadolu takımı iyi gider filanca bakanın memleketi denir. bir başka takım tabuları yıkarak şampiyon olur cemaate yakın ya o yüzden her istediği olur denir. bilmiyorum bu ülkede temiz bir başarı elde etmek için ne yapmak gerekir.
doğrudur. çaykur rize'den tut bursaspor'a kadar kendisini satmış, sunmuş takımın taraftarlarının anlaması beklenemez. anlayamadıkları diğer husus ise fenerbahçe'nin şampiyonluk yolunda böyle bir takıma minnet duymak istememesi ve bugün trabzon'a vermelerini umursamamasıdır. sanırım verdiği maça sevinip büyük olduğunu iddia eden beşiktaş jimnastik kulübü'nden başka takım dünya'da yoktur. evet, hacmi bayağı büyükmüş.
fenerbahçe maçında yattığını düşünmek kadar saçmadır. sanki çok güçlü, herkese 4 atan bir takımı zayıf bir takım yenmiş gibi gösteriyorlar ya falcı büyücü şikeci kulübüne hiç yakışmıyor.
