q7 ve guti ile ivmelenen beşiktaş'ın transfer politikasının yine eski günlerine döndüğünün resmidir. nobre'den ne bir eksik ne bir fazlası bulunan veteran forvet fatih tekke'nin takıma hangi amaçla katıldığı merak konusu.
beşiktaş'ın iyice sıçtığının göstergesi olan olay. Ben beşiktaş'lı değilim ama beşiktaş taraftarının ve demirören'e muhalefet eden kesimin bu kadar uyumasına şaşıyorum. Takımın yaş ortalaması 33 oldu.
guti - 34 yaşında
fatih tekke - 34 yaşında
ibrahim üzülmez - 36 yaşında
rüştü recber - 37 yaşında
bir trabzonsporlu olarak bizim maçımızda bize gol atmasını dilediğim transferdir. belki o zaman trabzonspor gibi parası öyle ya da böyle olan klübün üç kuruşun hesabını yaptığı için pişman olurlar.
bundan 5 yıl önce yapılmış bir transfer olsa gerçekten ses getirirdi fakat 33 yaşındaki fatih tekke'nin transferin son günü hiç olmazsa bunu alalalım denilerek transfer edilmesi beşiktaş'ın bu sezon yaptığı en hatalı transferdir. kimse yanlış anlamasın. fatih tekke iyi futbolcu değil midir? çok iyi futbolcudur. iyi oynar mı? oynar. fakat profesyonel değildir. 33 yaşında hala istikrarı yoktur. meçhul bir futbolcudur. soru işaretidir. beşiktaş'ta çok sevmeme rağmen bir soru işareti nihat kahveci varken onun gibi ikinci baharını yaşamak için, kendini birkez daha kanıtlamak için sinirlerini bozacak bir futbolcuya daha ihtiyaç yoktu. bunu da imza törenindeki şu sözlerinden anlıyoruz: ''Birkaç hafta süreye ihtiyacım var. Burada kendimi ispat etmem gerekiyor. Bunun için de elimden geleni yapacağım. Türkiye'de sahalara bıraktığım yerden daha iyi bir durumda geri dönmek istiyorum.''
bir kere adam mutlu değil. diyor ki: ''Gözden ırak olan, gönülden de ırak oluyor. UEFA Kupası'nı kaldırdığımızda, bunu maalesef Türk kanalları canlı bile vermedi.'' işte imza törenindeki olumsuz konuşmalar. arkadaş beşiktaş seni almış. seni futbolcusu yapmış. nedir derdin? istemiyorsan gelmeseydin. kime senin tribin. inşallah iyi olur ne diyelim. guti ve quaresma'dan sonra pek bomba bir transfer değil.hele hele robinho, adebayor, podolski, berbatov rüyalarından sonra karabasan, kabus gibidir. şu bilinmelidir ki beşiktaş taraftarı sempati duyduğu futbolcuyu bağrına basar. fatih'i pek basmayacaktır. daha doğrusu basıp basmayacağı futboluna, takıma faydasına bağlıdır. sempatiye değil. imza törenin de bile ben trabzonsporluyum diyen adamı bu taraftar kolay kolay kabullenemez. özetle başırılı olmasını dilediğimiz, fatih'i de tekrar milli takıma yükseltmesini dilediğimiz bir transferdir.
pahalı diye kendi futbolcusunu almayan trabzonspor'a çok iyi bir darbe olmuştur bu. kralımız demesini biliyorlar, üçün beşin hesabını yapıp krallarını transfer etmiyorlar. şimdi gollerini yesin de görsün fatih tekke'yi.
gayet başarılı bir transfer. fatih tekke her türlü iş yapar. gerçi robinho beklerken biraz koymuş olabilir taraftara ama hiç moralleri bozulmasın fatih tekke iş yapar.
robinho diye götünü yırtan fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. beşiktaş'ın resmi bir teklifi asla olmamış bu oyuncuya. olsaydı gelebilirirdi. çünkü schuster'in olduğu her takıma gelirim diye bir cümlesi vardı kendisinin. gelmese bile quaresma ve guti yetti zaten. nitekim yaptığı açıklamada f.bahçe'den teklif aldığını söylemiş ve teşekkür etmiştir.
ulan isteyip alamayan sizsiniz neden beşiktaş'ın transferleri bu kadar girdi götünüze? niye bu kadar ezildiniz? çok merak ediyorum gerçekten.
bir beşiktaşlı olarak beni sevindiren bir hadisedir. sırf beni değil tüm beşiktaşlılar sevinimişlerdir bundan hiç şüphem yok. nedeni fatih tekke nin sahibi oldugu usta golcü kimliği. bu eskidende böyle idi şimdide böyledir diye düşünüyorum. birçoğumuz sahit olmustuk trabzonspor ve zenitte attığı gollere. takıma hayırlı olsun diyorum. ayrıca;
