--spoiler--
galatasaray ve fenerbahçe'yi anladık. 100 yıllık bir rekabet, sayısız şampiyonluklar, avrupa'da başarılar,
--spoiler--
avrupa da sıfır çekilmenin başarı sayıldığı ülkede yaşamakla eşdeğerdir.
bende hep düşünmüşümdür.
adamlar inönü stadyumunu kendilerinin sanıyolar daha. kaç kere anlatmaya çalıştım orası devletin kiralıyosunz diye yok hala bizim diyolar.
2 tane şampiyonluk nerden geldi anlamış değilim daha.
bi çarşıdır gidiyo birader bu ne.
doğrudur. bjk 1903 yılında kurulmuştur ama futbol takımı 1911 yılında kurulmuştur. fener ve galatasaray ile ilk karşılaşması 1918 veya 1919 yılında gerçekleşmiştir. o yıldan beri araya kaynama çabaları sürmektedir ama fener de, cimbom da kendilerini pek sallamaz.*** beşiktaş plates kulübü*
Beşiktaş Futbol Takımını reklam karşılığı taşıyan otobüslerin sahibi olan Halim Aydın, yönetimle yaşadığı sorunlar nedeniyle bütün araçlarını geri çekti.
A takım ve altyapı takımlarına ulaşım hizmeti veren Halim Aydının ulaşım firması, kulüp yönetiminin kendisine verdiği sözleri tutmadığı gerekçesiyle sahibi olduğu otobüsleri geri çekti.
Ocak ayında yapılan seçim öncesi Yıldırım Demirörenden yönetim listesine alınma sözü alan Halim Aydın, listede kendisine yer bulamadığı için bu kararı aldı.
Ulaşım işlerini sürdüren Transay firması yerine teklifler alan Beşiktaş yönetimi, birkaç gün içinde bu sorunu çözecek.
goal.com
--spoiler--
28 yıldır kupa yüzü görmeyen, avrupa' da sıfır çekip gelen, yanlış anons ile şampiyon olduğunu zannedip durumu anlayınca stadını ateşe veren bir kulübün taraftarı olmaktan binlerce kat onur verici bir durumdur beşiktaş' ın büyük olduğu bir ülkede yaşamak. galatasaray mı? onu hiç yazmıyorum bile hala 2000' nin ekmeğini yiyolar.
kötü bir duygudur, ana kuruluş amacı olan jimnastikte bir numarası olmayan kulüp futbola el atmıştır, sonuç : (bkz: 17 de 17)
(bkz: bjk)
(bkz: beşiktaş jimnastik kulübü)
uefa kupasını kazanma hayaliyle maça çıkan beşiktaşın kiev karşısında ekran başındaki ve tribündeki insanlara canlı canlı hd şekilde porno izletmektir.
(bkz: siz rüyanızda görürsünüz kupa bizim müzemizde)
amına koyayım böyle futbolun dedirtir adama.
lan sekiztaş sıradan basit bir takım işte ne büyüğü?.
doldurmuşlar apaçileri ortalığa "bakın biz yıldız aldık" diye seviniyor garibanlar.
delikanlı bjk taraftarı arıyorsanız tüpçü istifa diye bağıranlardır.
ki bunu yapan taraftarın oranı belki %1 dir.
hayır büyüklüğün kıstası nedir anlamıyorum. şahsım adıma konuşmak gerekirse, beşiktaş' ın büyük kulüp olması ya da olmaması beni bağlamaz kardeşim. ben beşiktaş' ı büyük olduğu için, taraftarı fazla olduğu için, en başarılı kulüp olduğu için sevmedim ki. sen fenerbahçe' yi ya da galatasaray' ı öyle tutuyor olabilirsin. bu senin takım tutma bilincinle alakalı bir şeydir. başarı bizim için kulüp ilkelerinden sonra gelir. hoş son zamanlarda kulüp ilkeleri de ihlal ediliyor ya, neyse. bizim bir derdimiz var yani. ve bu başarı değil, bunu anlayın. başarılar devamlı değişir. bir kulübü büyük yapan veriler bu kadar değişken olmamalı. öyle ki, galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş arasındaki başarı farkı 5 seneye kapanabilecek bir farktır. yani atıyorum, bundan 8-9 sene sonra beşiktaş 19 şampiyonluğa ulaşmış, uefa kupasını, süper kupayı almış olamaz mı? he zor tamam, ama matematik açıdan, mantık açıdan bir engel var mı ortada? yok. neden başarı gibi çok çok çok değişken bir kavram üzerinden bazı kulüp taraftarları büyüklüğü ispatlamaya çalışıyor ki. eğer büyüklük= başarı ise beşiktaş büyük olmasın zaten abicim. ben öyle bir kulüp yapısı istemiyorum. ben "şerefli ikinciliklerin" onurla yaşandığı bir kulübün sevdalısı olarak kalmak istiyorum.