3 temmuz 2011, büyük bir dönüm. savaş başlattı baronlar. futbolun baronları! uefa, fifa, platini, hükümet, ve bit tabi ki galatasaray.
ha keza gezi direnişi! çarşıya ve orantısız zeka'ya saldırıldı. çarşı direndi, istanbul united direndi.
kazanımlar başladı. yavaş ve emin adımlarla.
ilk önce fenerbahçemiz şampiyon oldu. sevindik. turlara çıktık.
ama onun öncesinde beşiktaşımız belki sakatlıklarla, vuruşmalarla uğraştı; ama zafer önder özen ve slaven bilic ile umut serpti toprağa, yürek ekti, mücadele biçti. kazanacak.
ve seneye büyük çıkış başlayacak. kardeşlik zafer getirecek. kardeşlik umut getirecek.
ne demiş büyük şair nedimi:
yürek deriz biz buna
yer etmiş gönüllerde
vicdan deriz biz buna
vız gelir meydanlarda!
tabi bu esnada üzülecek, cezalarla ve şaibelerle uğraşacak bir takım var: galatasaray.
mali fair-play uygulanırsa neden olmasın denecek iddia.
galatasaray ve küçük kardeşi trabzonspor'un durumu felaket. uefa kriterleri uygulanırsa iş puan silmelere, küme düşürmelere kadar gider.
ancak kol kırılır yen içinde hesabı bu iki takım da yine, gene, yeniden kurtarılacaktır. uefa ülke federasyonlarının takımları kollamasını görmezden gelmekte çoğu zaman. yani aslında uefa'nın istediği şampiyonlar ligi'ne ve diğer turnuvalara katılacak durumda, ekonomisi sorunsuz ve iflas edip yüz milyonlarca dolar personel ve futbolcu alacağıyla kendisini uğraştıracak takımları istemiyor. ülkeler kendi içinde ne yaparsa yapsın diyor pratikte.
galatasaray'ın ise makyajlı bilançolarına rağmen yarım milyar dolara yakın borcu var. büyük olasılıkla anonim şirket tasfiye edilecek ve önce dernek tüzel kişiliği üzerinden sonra da yeni başka bir şirketle yola devam edilecektir. yani hissesi olan önümüzdeki sonbaharda elinden çıkarmaya başlasa iyi olur...