Adam gibi davranan kadrosuyla iyi olan takım Beşiktaştır. Adam gibi görünmeye çalışan, başında saçma salak insanları barındıran 'takım' fenerbahçedir. net.
birinin Taraftar liderleri 55.000 kişi arasında kekeme olan ve adı Pepe Metin olup bu alemde en büyük icraatı kendi stadında fener gol kaçırdı diye kendini doğramış olan zavallı biridir. Diğer liderleri ise 1993 yılından bu yana kulaksız dolaşan bir arkadaştır. diğerinin taraftar lideri tek hareketiyle desibel rekorları kırdıran arkadaştır.
birinin tribün lideri amigo sefa20 nisan 2003 beşiktaş fenerbahçe maçı öncesinde gazetelere "galatasaray şampiyon olmasın, bu maçı beşiktaş alsın" diye beyanat vermiştir; diğerinin tribün lideri alen'nin ise fb ile gs rekabeti sikinde değildir.
edit: bi de birinin taraftarı siker bırakır, diğerinin ki ise klavyesini yorar araştırma yapar.
beşiktaş olmayan 2 şampiyonluğu ağlaya zırlaya siciline ekletip 2. yıldızı almıştır.
Fenerbahçe onuruyla gururuyla eze eze s.ke s.ke 3. yıldızı çakmıştır.
Beşiktaş galatasaray la papermoon'larda kupa bizim lig sizin olsun diye kupa taksimi yapmıştır.
Fenerbahçe siz hepiniz biz tek takılmıştır.
Beşiktaş şikeyle aldığı kupayıo ulusoysuz'a götürmüştür.
Fenerbahçe sike sike o kupayı ulusoysuz un elinden almıştır.
Beşiktaş fenerbahçe şampiyon olmasın diye galatasaray'ın bursaspor'un trabzonspor'un altına yatıp bacaklarını da rahat soksunlar diye kendi ayırmış. Daha sonra da ayıran futbolcularını göndermiştir.
Fenerbahçe zorla diğerlerinin bacaklarını açtırıp çok rahat dayamıştır malafatını...
Beşiktaşlı seyirciler ot çekip abi nolur bizi yenin fenerbahçe'yi şampiyon yapmayın diye trabzonlu futbolculara yalvarmıştır.
Fenerbahçeli seyirciler sike sike kazandıkları şampiyonluğu alınlarının akıyla kutlamışlardır.
Beşiktaş alaattin çakıcı'ya kendilerini şampiyon yapmaları için yalvarmış, mafyadan adamlarını ve alaatitin çakıcının kardeşini yurtdışına kaçırmıştır.
biri amblemindeki türk bayrağıyla guru kaynağıdır, diğerinin ambleminde ot vardır farklı düşüncelere sevk eder insanı.
biri en çok taraftar bize var diye böbürlenir, diğeri "en çok sinekte bokun üstünde olur" cevabıyla ayarın kralını verir.
biri edirneden öteye geçemeyip ülke puanının mına koyarken, diğeri son senelerde dünya sıralamasında ilk 100 de olan tek türk takımıdır.
biri avrupada 8 0 lık gibi bi hezimet yaşayıp alay konusu olmuşken, diğeri alay ettikleri ligde 0 ( yazıyla sıfır) çektiklerini her zaman unutmuşlardır.
birinin taraftarı çekirdekçileri zengin ederken, diğerinin taraftar grubunu dünya tanır.
biri hakkettiği şampiyonluklara sevinirken, diğeri bi sezonda en az iki kere şampiyonluk sevinci yaşar.
biri türkiye kupasını son 6 senede 4 kere kazanmışken, diğeri aynı kupayı 29 senedir görememiştir.
hele biri var ya biri, 7 sene öncesine dönüp bursaspor'dan aldığı ahı hiç gündeme getirmez. adanaspor'a, akçaabat sebatspor'a verdiği maçları hiç hatırlamak istemez. bursaspor'un neden küme düştüğüne hiç değinmek istemez.
iki takım arasındaki farklardır. yalnız anlayamadığım bir nokta var. biri bilekle şampiyon oluyor, diğeri şikeyle demişler. bildiğim kadarıyla federasyon değişmedi. geçen yıl beşiktaş ligde, kupada şampiyon oldu bu yıla da fenerbahçe süper kupayla başladı. hayır bir galatasaray taraftarıyım ve merak ediyorum sadece. saçma değil mi sürekli şike şike diye ötmeniz?
fenerbahçe ceza'dır, rap dinliyorum diye söylenir. asıl kültürden bi haberdir.
beşiktaş sansar salvo'dur, taraftarı diğerlerine nazaran azdır ama en koyusudur.
iki takım arasında en büyük fark taraftar farkıdır.
birinin taraftarı takım sevgisini stadının güzelliği, kaç kombine sattığı, yıllık ne kadar geliri olduğu gibi sembolik değerlerle yaşar ve bu değerlere göre sevgisi artar veya azalır. taştan betondan yapıları hava atmak için başka takımlara karşı kullanır. isteyince can atar alamayınca bok atar. takım sevgisinin ne demek olduğunu tam anlamıyla asla tadamazlar.
diğerinin taraftarı ise sever. hemde çok sever. kişilere ve yapılara değil renklere ve armaya tapar. karşılıksız platonik bir aşk yaşar. takımından gelecek olan cefayı bile sever. hemde çok sever. anlatılmaz bir duygudur onlarınki. anlatamazki zaten sadece nedenini kendinin bile anlamadığı bir içgüdüyle delicesine bağlanmıştır. sever dedikya arkadaş işte. hemde çok sever. ekmeği tuza banıp yer gibi.