sezon başından beri bıkmadan usanmadan, kötü oynadıklarında, yenildiklerinde bile takımını son dakikaya kadar desteklemeye devam eden ama artık bu akşamki sivassipor maçında sabrı taşmış taraftardır. önce yediği cins gol nedeni ile top runje'ye geldiğinde ıslıklamaya başladılar,sonrasında maçın son çeyreğine doğrutüm futbolculara tapki gösterdiler,zaman zaman digitürk seyirciden yansıyan sesi kesmek zorunda kaldı. bu taraftar bunları gerçekten haketmiyor.
bir üyesi olmadığım halde gerçekten takımını destekleyen (ankaragücü'nden sonra) tek taraftar grubudur.hiç unutulmayacak yenilgi aldıkları maçlarda bile bangır bangır bağırıp takımlarını 90 dakika desteklemişlerdir. bir avrupa kupası maçında (maçı hatırlayamıyorum) 3-0 yenik olmalarına rağmen birinci dakikada ki bağırış tonuyla bağırmaktaydılar. başka takımlar maçlarda yenilince yönetim istifa, i*ne hakem gibi futbolcularının moralini daha çok bozan tavırlar takınırlar.
taraftar kelimesinin anlamını en iyi anlatan, takımına her zaman sadık olan ve herkezin hayranlıgını kazanan beşiktaşımızın aşkını yaşayan kartallar bütünü.
Liglerin en coşkulu, en üretken ve en etkili taraftar topluluğu Beşiktaş Çarşı grubu, 2007'de 25. yılını kutlama hazırlıkları yapıyor.
Entelektüel, ağırbaşlı, hınzır, sivri dilli, muhalif, hümanist, anarşist, küfürbaz gibi farklı insanlardan oluşan Çarşı'nın seveni kadar sevmeyeni de çok. Ama şu da bir gerçek ki Türkiye'nin en popüler taraftar grubu. En pratik ve en akılda kalıcı sloganları onlar geliştiriyor. Zaman zaman taraftar olmaktan çıkıp siyasî ve toplumsal mesajlar da verebiliyorlar. Futbol ile ilgili pankartları kadar Irak, Filistin ya da Türkiye'nin hassas olduğu dinî ve millî meselelerle ilgili sloganları da akıllarda kalıcı. Hit şarkıları devşirip takımlarına besteler yapan, gerektiğinde bir pankartla toplumun duygularına tercüman olan, yeri geldiğinde Çarşı her şeye karşı diyerek tepki koyan bu grubu mercek altına aldık.
Tezahüratları ve maçlarda açtıkları pankartlarıyla adından her geçen gün biraz daha söz ettiren Çarşı, en çok da Çarşı her şeye karşı sloganıyla tanınıyor. Aslında Beşiktaş futbol takımının kapalı olarak tabir edilen tribününde açılmış bir pankarttı bu. ilk bakışta negatif görünse de, salt neye ya da kime karşı olduğu belli olmayan, Çarşı grubunu temsil eden isimlere sorduğumuzda ise Haksızlığa, adaletsizliğe ve ona çanak tutanlara verilmiş bir cevap olarak karşımıza çıkıyor. Çarşı, ismini Beşiktaş semtinin içinde küçük esnafların bulunduğu yerden alıyor. Galatasaray'ın Mecidiyeköy'de Fenerbahçe'nin Kadıköy'de yerleşmesi gibi Beşiktaş futbol takımının da atardamarını Çarşı oluşturuyor. Derbi maçların inönü Stadı'nda oynandığı dönemde, Beşiktaş taraftarı Çarşı'da toplanıp grup halinde inönü Stadı'nın kapalısını kapmaya çalışırmış. Bir zamanlar kapalı için kavgalar yapılır, emanetler çekilir, kan dökülürmüş. Şimdi bunlar geride kaldı. Artık büyük takımların kendi statları var. 1993 yılında alınan bir karar sonrası tribünlerde yarı yarıya taraftar bulunması kaldırılınca, sokaklara taşan yer kapmaca kavgası yerini "en iyi taraftar grubu kimde?" ye bıraktı. Son yapılan anketlerde Beşiktaş Çarşı Grubu'nun en tanınan taraftar kitlesi olduğu ortaya çıktı.
Hakem Ali Aydın'ın Pascal Nouma'ya "zenci futbolcu" sözleri tribünler için yeterli olmuştu. Bir sonraki maçta Hepimiz zenciyiz pankartı, tribünlerin din, dil ırk ve renk ayrımına geçit vermediğinin ispatıydı. Fenerbahçe taraftarlarının Rıza Çalımbay için astıkları "Rıza efendi iki ekmek bir süt" pankartına cevap gecikmedi. Hepimiz kapıcıyız. Hatta sahiplenmişliği göstermek için bir de beste yapıldı. Halkın takımıyız. Hepimiz kapıcıyız./insanların efendisi topluma hizmet edendir./Hepimiz emekçiyiz, halkız, Beşiktaşlıyız. PKK saldırılarının arttığı dönemde Şehitler ölmez vatan bölünmez istiklal Marşı'ndan sonra inadına söyleniyordu. Beşiktaş tribünlerinin bu üretkenliği rakipleri için de bir örnek teşkil etti.
Usame bin Ladin'in ikiz kuleleri bombalaması tribünlere esin kaynağı olurken yeni beste de gecikmedi: Nasıl yıktın Amerika'yı/Usame baba bize kıyak yapsana/Sami Yen'i bombalasana. Bunlar marjinal olarak ortaya çıksa da Beşiktaş taraftarı vatandaşlık görevini yerine getirip "Vergimizi de vereceğiz, şampiyon da olacağız" diyordu. Siyah-Beyaz renklerin değerini göstermek için de Erkek adam renkli takım tutmaz sloganını geliştirdi. Irak Savaşı'na Beşiktaşlıyız savaşa karşıyız diyerek tepki koydular. Yıldız futbolcuların takımdan ayrılmak istemesi üzerine "Bu sevda bitmez, bu hasret dinmez, isteyen gider hiç fark etmez" pankartıyla onlara mesaj yolladılar. Beşiktaş'ın aldığı kötü sonuç karşısınad bile "Biz seni sevinmek için sevmedik ki!" diyebilecek kadar vefalı olduklarını gösterdiler.
Repertuarımız sanatçılardan geniş
Alen, Sarı Murat, Optik Başkan, Ayhan Güner... Bu isimleri herkes bilmeyebilir; fakat Beşiktaş kapalı müdavimleri onları çok iyi tanıyor. Çarşı grubu olarak adlandırılan kapalıdaki 5-6 bin kişilik taraftarın başında bulunan tribün liderleri. Sorularımızı sorduğumuzda "Eğer biz tribünün sesiysek söylediklerimiz de onların sözüdür." diyerek grup kararı alındığını görüyoruz. Çarşı'nın doğuşunda 12 Eylül ihtilalinin de parçası var. ihtilal yıllarında tribünler yarı yarıya dolarken kapalıyı kapma çabası Çarşı'nın ruhunu oluşturuyor. O ruhla da UEFA'da oynanan Vaduz maçında 24 farklı besteyi seslendirdiklerini ifade ediyorlar. Tezahürat işinin yürekle ilgili olduğunu da belirterek "Bizim repertuarımız sanatçılardan geniş." diyorlar.
Ama takımlarının bir marşı olmamasına da üzülüyorlar. Birçok beste yapıldığını belirtiyorlar fakat tribünde marş geleneğinin olmadığını, şarkıların bestelenmesinin kolay olması nedeniyle kabul gördüğünü söylüyorlar. "Beşiktaş'ım benim biricik sevgilim" şarkısının bir maçta 25 dakika kesintisiz söylendiğini hatırlatıyorlar ve bunun dünyada benzeri olmadığını iddia ediyorlar.
Tribünde din, dil, ırk, sağcı-solcu ayrımı olmaz
Hayatı Beşiktaş'a endeksli olarak yaşayan insanların olduğunu söylüyorlar: "Çarşı her şeye karşı derken adaletsizliğe, haksızlığa karşılık var. Bizim çarşıda demokrasi vardır. 6 bin kapalı koltuk var. Herkes fikrini makul ölçülerde ortaya koyar. Merkezde Beşiktaş var, onun içinde oturup üretiyorlar. Şarkılar, sloganlar bu kendini vermişlikten çıkıyor. Tribünde, Ermeni-Yahudi, solcu-sağcı, ülkücü ya da din, dil, ırk ayrımının olamayacağını belirtiyorlar. Beşiktaş'ın siyaseti yapılmaz. Ancak Beşiktaş altında birleşilir." diyerek kesin konuşuyorlar.
Devlet büyüklerini yuhalamayız
Süleyman Seba yaşlanmıştı. Dinamik isimler gerekliydi. Biz saygımızı hiç kaybetmedik. Ama Beşiktaş küçülüyordu, enerjisini kaybetmiş yönetim vardı. Rant grupları oluşmuştu. Biz o dönemde onlara yenildik. Değişim şart oldu.
Tayfur'un jübilesinde yapılan ıslıklamalar o maçta tribün hiyerarşisindeki boşluğu ortaya koydu. Çoğu Tayfur'un davetlisi insanlardı. Devlet büyüklerini yuhalamak bizim haddimize düşmez. Beşiktaş'ın karşısında olanın karşısındayız.
Kapitalist sistem takımlarda istikrar istemiyor. Bizim tribünler sosyal demokrattır. Beşiktaş semti yıllardır sosyal demokrat. O da tribüne yansır. Bizim tribünler hiçbir zaman ikinciliğe düşmemiştir. Kapalı, ayrı bir fenomendir. Anlatılmaz bu, içine girip yaşanmalı.
Basın, kavga çıksın, reyting yapalım peşinde. 93'ten sonra toplu kavgalar bitti. Esas basın, kafasındaki tel örgüleri kaldırmalı. Onlar reyting için sürekli olarak en küçük olayları körüklüyor.
Bize yararlı olmayan futbolcuyu göndeririz. Ve gönderdik. Bizim istediğimiz isimler de gitti. Del Bosque'ye Yeniköy Kasabı dersen taraftar olarak sahip çıkamazsın. Eğer beş hafta sonra tribünler Tigana'nın aleyhine dönerse bize laf düşmez.
Biz, kim başkan seçilirse onun arkasındayız. Onun öncesinde kim güven veriyorsa onu destekleriz. Başkan Demirören iyi niyetinin kurbanı, yanındaki adamları yanlış seçiyor. Bir dönem transferde önüne geleni aldılar
her takımın keşke bizim taraftarımızda boyle olsa dedıgıbeste fabrıkası olan,besıktasın inönüyü cehenneme cevırmesındekı en buyuk pay sahıbi,taraflı tarafsız butun kesimin begenisini ve hayranlıgını toplayan,dunyada eşi benzeri olmayan şanlı beşiktaş taraftarı.**
sinirli olunduğunda, her hangi bir şeye kızıldığında, ya da bağırıp stres atılmak istendiğinde beşiktaş iskelesinden aralarına katılabileceğiniz, stada tezahüratlarla yürüyebileceğiniz takımın taraftarıdır. *
bu teknik direktörü, bu oyuncuları kesinlikle haketmeyecek kadar takımını seven, ona sahip çıkan, sabırlı ve yaratıcı topluluk. bir diğer belirgin özelliği de, her yaştan her kesimden insanı bünyesinde barındırıyor olmasıdır.
turkiyenin en canavar taraftari..sokaktaki tinerci kurtlar vadisindeki mayfa uyeleri bizim kapicinin hasari cocugu , yani diyecegim su ki icimizden birileri
Beşiktaş kapalı tribünleri dün akşam inönü Stadı'nı karnaval yerine çevirdi "Beşiktaş" yazan yüzlerce pankart ve dev Kartal posteri taraftarları coşturdu.
Boş yer kalmadı
Beşiktaş taraftarı, Türkiye'nin en iyisi olduğunu dün akşam bir kez daha gösterdi. "BEŞiKTAŞ" yazan yüzlerce pankart açıldığı anda dev bir "KARTAL" posteri de tribünü kapladı. Stadı tıklım tıklım dolduran siyah-beyazlı taraftarlar 90 dakika takımına destek verdi. Burak'ın attığı gol ise Beşiktaş taraftarını adeta çılgına çevirdi.
Hiç susmadılar
Ersen Martin'in iki golü, ardından Ömer Rıza'nın skoru 3-1 yapan vuruşundan sonra bile taraftar susmadı. Ama muhteşem taraftar stadı boynu bükük terk etti. Stat maça bir saat kala tıklım tıklım doldu, çok sayıda taraftar da dışarıda kaldı. Trabzonsporlu taraftarlar da kendilerine ayrılan yeri doldurup takımlarına destek verdi.
inönü'de dün adeta şölen vardı. Beşiktaşlı taraftarlar maç öncesi şova başladı. 90 dakika takımlarına büyük destek verdi.
11.09.2006
Ancak karşılaşma sonunda stadı dolduran Siyah-Beyazlılar büyük hayal kırıklığı yaşadı
Taraftar ne yapsın!
Sezonun ilk derbisinde Beşiktaş taraftarı yine sahnedeydi... Siyah-Beyazlılar'ın Trabzon'a mağlup olduğu dünkü karşılaşmaya tribünler damgasını vurdu. Maç öncesi şovuna başlayan Siyah-Beyazlı taraftarlar, "BEŞiKTAŞ" yazılı dövizlerle inönü Stadı'nda müthiş bir görüntü oluşturdu. Daha sonra Trabzonlu seyircilerle birlikte "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" tezahüratları yapan Beşiktaşlılar, Fenerbahçe'ye transfer olan Tümer'e de gönderme yaptı: "Çıktı teskere, Tümer gitsin askere"
Sıkı denetim
Ceza almak istemeyen Beşiktaş yönetimi, stada girişlerde geniş güvenlik önlemleri aldı. Sezon başından bu yana inönü Stadı'nda oynanan maçların ardından para cezası alan Siyah-Beyazlı kulüp, bu kez tedbiri bırakmadı. Cezaya sebep olacak pankartlar stada alınmazken, her maçta geleneksel hale gelen kapalı tribün amigosunun saha ortasına inip üçlü çektirmesine de son verildi. Öte yandan, maç öncesi stadın önüne getirilen BJK Store 150 bin YTL'lik hasılat elde etti.