bu taraftar grubunun bir parçası vardırki kendi kendilerini fesh eder sonra bir şey olmamış gibi gelir tribününe, sahada bi icraat göstereyen takımımın ezikliğini tribünde dikkat çekmeye çalışarak giderir bunlar. sürekli eziklik edebiytı yaparlar hakkımız yendi ühüüü, şerefli ikincilikler ühüüü... vs gibi zırvalamaları hiç ağızlarından düşürmezler. 'sözde yıldızlar' topluluğunu barındıran derin bir kardoya sahiptir ama gel görki bu kadroyla bırak şampiyonluğu 2.liğe 3.lüğe zor oynamıştır. o yıldızlar ne amaçla alınmıştır bilinmez acaba formalarındaki rakiplerinden eksik olan o 'tek yıldızı' telafi etmek için mi getirmişler süs olsun diye mi sahaya dikmişlerdir hiç bilinmez. kısacası kaileye alınmayan 3. sözde büyüktür beşiktaş türkiye liginde. sanırım hayatı siyah beyaz gördükleri için düz mantığa sahiplerdir detayları göremezler.
renkli conconların asaletini, ve vefakarlığını anlama kabiliyetinden yoksun olduklarından mütevellit kendi kendilerin an et çabalarıyla çamur atmaya çalışsa da o büyük taraftarın o büyük sevdanın sahiplerinin hiç bir zaman sevgisinden zerre kaybı olmayacağını dostun düşmanın bildiği yüce insanlardır.
beşiktaş taraftarının yaratıcılık, adamlık, sorumluluk, yardımseverlik ve duyarlılık konusunda tek rakibinin yine kendileri olduğu kıyasıdır.
1) ilk gol ofsattı doğru. hayatınızda ilk defa mı ofsayttan gol yediniz. daha 1 hafta önce fenerbahçe, trabzonspor'a ofsayttan gol attı. niye kimse bu kadar celallenmedi.
Hayatımızda ilk defa ofsayttan gol yemedik, ilk defa yeseydik emin ol kimsenin sesi çıkmazdı, hakemdir hata yapabilir der geçerdik ama bu sürekli olan bir şey olduğu içindi dünkü isyan. yıllardır derbilerde hakem tarafından mağdur edilmekte beşiktaş. normal maçlarda da yapılıyor bu ama derbilerde daha yoğun bir art niyet söz konusu. ayrıca da trabzonun yediği gol sonrası neler yaşandığını hepimiz gördük. sen hangi maçı izledin onu bi söyle? ha yok, "trabzonun yediği hatalı gole neden beşiktaşlıların sesi çıkmadı" diyorsan; bi beyin tomografisi çektir bir an evvel derim. var mı yok mu bi öğreniriz en azından.
2) selçuk inan'a verilen kart, kart değildi, emmanuel eboue'nin sarı kartı sarı kart değildi ( daha sonra sarı kartlık pozisyonda da sarı kart yemedi ).
selçuk inan'a verilen kart kart değildi Hilbert'in ilk kartı mı karttı? Eboue hem dirsek atıyor hem de yoğun bi şekilde itiraz ediyor o da sarı kart değildi de mi? daha sonra sarı kartlık pozisyonunda sarı kart yememesinin sebebi de sarı kartının olması sanırım güzel kardeşim. ağzınla söylemişsin şerefsizliği. ama hilbert çat diye yedi 2. sarıyı o nasıl olacak? bırakacaksınız bu işleri.
3) veli kavlak'ın sarı kartı verilmedi. quaresma'nın ve fabian ernst'in kırmızı kartı verilmedi.
veli sarı kartla bitirdi oyunu.
quaresma'ya kırmızı verilse kimse niye verdin demezdi. arkası dönük rakibe doğru tehlikeli bir şekilde zıplıyor. bir ayağı havada ama temas söz konusu değil. bu kırmızı kart oluyor sizin gözünüzde, lakin elmander'in hilbert'e salladığı diz aklının ucundan bile geçmiyor de mi?
ilk defa ofsayttan gol yemedi beşiktaş. hakemden bile gol yemiş bir takım sonuçta. olayların bu denli coşması hüseyin göçek'in maçın hakemi ilan edildikten sonra galatasaray formalı fotoğrafıdır.
basın açıklamalarında en güzel cevabı mustafa pektemek ve holosko verdi aslında. bulduğumuz gol pozisyonlarını değerlendirmeliydik.
sahaya atlayan kişilerinde beşiktaşlılığından kuşku duyuyorum. yaptıkları şeyler beşiktaş'a tamamen zarar vermiştir.
çok denişik bir vs dir.
1)daha 1 hafta önce fenerbahçe, trabzonspor'a ofsayttan gol attı. niye kimse bu kadar celallenmedi. gibi bir soru içerir. 2 çakı, fişekler filan gökten indi. o iç çamaşırlarını yel aldı getirdi. Lan yorum yaparken beyninizi de kulalnın.
bir de açıklama yapayım. Ofsayt olmadığı kimilerinin çok sevdiği eufa tarafından tescillenmiş bir pozisyona ofsayt demek de yine beyinsizliktendir.