bu esmer, saçlı sakallı abimiz her daim kedi sesi tonlarında çalışır, durup kendisini dinletir, sempatik ve sevilen bir şahsiyettir kendi tanıdık çavresi içinde, dolayısıyla biz de severiz abiyi...
insanı korkutan,zıplatan sinirlerini oynatan kişi..
istanbula ayak bastığımın ikinci günü 4 levent-avcılar-beyazıt sonrası beşiktaşta otobüsten iner inmez miyavlayıp çığlık atmama akabininde "ne biçim şehir burası yahu" diye sinir boşalması yaşamama da sebebiyet vermişliği var..
severiz kendisini..
Lise, üniversite derken 7 senedir yanından geçtiğim, beni ilk avlayışında donuma sıçırtan ama şimdi sıçanları gördükçe kahkaha attığım, mükemmel mimiklere sahip olan yüce şahsiyet. (bkz: O bir ekol)
öncelikle durak dolmabahçe'den geliş istikametindeki akaretler durağıdır, adam yanlış yerde aranmamalıdır. sözkonusu adam ikindi vakitlerinde ortaya çıkar ve de hava kararına kadar durakta yerde oturmak suretiyle takılan bir delidir. çıkardığı kedi sesi herhangi bir miyavlama değildir. bir dönem bir araç tarafından ezilmiş kedi sesi çıkartıyordu; bunun için de özellikle durağa yanaşan otobüsün kapısının açılmasını bekleyip inen yolcuları gafil avlamaya çalışırdı. şimdilerde ise saldırı hedefi kişiler, durakta gelen otobüse ya da trafik ışıklarına doğru ilerleyenlerdir. bunlara sanki arkalarından saldıran bir hayvan varmış gibi mırlar, tırsıp arkasına bakanaysa acayip bir şekilde sırıtır. şahsen ben kendisi yüzünden onun faal olduğu saatlerde her seferinde ışıklara doğru durağın arka tarafındaki boş taraftan ilerlemekteyimdir, yoksa sesi çıkaranın kim olduğunu bilmeme rağmen kendimi dönüp bakmaktan alıkoyamamaktayımdır.
piskopata bağlamış bir halk adamıdır. genelde bayanlara doğru o enfes sesi çıkarır ve durakta bulunan insanlara, kısa günün neşesi kıvamında bir kuble güzellik sağlar. bir de o pis pis sırıtışı olmasa daha iyi olacaktır.
(bkz: turkiye seninle gurur duyuyor)
duraktan geçen halk otobüslerinden kendi çapında haraç toplayarak yolunu bulan* adam. para alamadığı otobüse hiçte hoş olmayan bir şekilde miyavlamaktadır.