bu ülkede 1988 e kadar fenerbahçe ve beşiktaş büyüklüğünden bahsedilirdi.
ancak özellikle 88 yılından itibaren g.saray fırtınası öyle sert esmeye başladı ki hem türkiye de hem avrupa da g.saray tam bir marka oldu. tabi bu duruma eş değer taraftar sayısında inanılmaz bir artış gerçekleşti. bu süreci izleyen 4 yıl üst üste şampiyonluklar uefa ve süper kupalar g. sarayı ülkenin en büyüğü yaptı. ancak bir kez daha ancak diyorum sonra yürütülen yanlış politikalar sonucu takım geriledi ve sıkıntılı sezonlar başladı.sıkıntılı sezonlar da bile g. saray (2003/2011) 3 şampiyonluk elde etti.
galatasaray lobisi beşiktaşı her zaman şampiyonlukdan eden, iten bir yapıdadır. ne zaman bjk fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesine girsin lobi bjk lehine çalışır. bjk ne zaman g. saray ile şampiyonluk çekişse kaybeden taraf olmuşdur. ve olacaktırda. o yüzden bjk şampiyon olmasına olur. ancak devamı gelmez. 7 yılda bir ve ya iki.
1. fenerbahçe şampiyon olmak istemediği zaman
2. galatasaray devlet desteği alamadığı zaman
3. herhangi bir anadolu kulübü bir sürpriz yapmadığı zaman
4. bütün bunların sağlandığı bir sezonda bjk'nin yeterince puan alabilmiş olması
istikrar yakalayamadığı için.
kadrosunu takım kimyasına uygun kişilerle besleyemediği için.
istikrarlı olarak takımın başında kalan bir hocası olmadığı için.
gordon milne döneminde bu 3 madde de yoktu; her sene ya şampiyondu ya ikinciydi.
neyse ki bunları bu son 2 sezondur bir nebze de olsa aşmış görünüyoruz.
zaten kazanması için değil, mücadele etmesi için destekliyoruz onu.
sahada terinin son damlasına kadar dövüş, bizim tek istediğimiz o.
şampiyon da olursan.. yemeğin üstüne gelen tatlı gibi olur.