esad tüm teröristleri temizlerken iyiydi . şimdi mi kötü oldu . lan tayyipciler varya tayyip trafik kazası geçirse allah yaptı diye allaha demediğinizi bırakmayacaksınız.
hala burada onu savunan orospu çocukları ile birlikte kaliteli bir grup kadın, bebek katili orospu çocuğunun başıdır.
insanları öldürürken hala haklı diye bıkbıklayan bu namussuzlara o kadar öfkeliyim ki anlatamam. siz de en az esed kadar alçaksınız. gözü dönmüş haşhaşiler, allah inşallah müstehakınızı verir.
esada bakmadan önce o iç savaşı körükleyen tayyibe bakılmalıdır.
hayır yarın kendisine karşı olan insanları bu adam mesela benim gibileri silahla desteklese iç savaş çıksa hoşunuza gidermi tayyib esada türkiyede iç savaş çıkarma ve azmettirme haklarını tanıyor.
ayrıca bizi bırkalan orda insanlar ölüyor el kaidenin ne boktan bir oluşum olduğunu dünya biliyor.
çok da doğru olmayan önerme. halkını bombaladığı kısmı kısmen doğru, hain olduğu kısmı ise tamamen yanlış. bombaladığı kişiler bi defa artık kendi halkı değil, silahlı islamcı örgütlerdir. ha bu silahlı örgütler de barış elçisi flan değil. elleri güçlüyken (2013ün ilk ayları) her gün bir yeni kalp yeme, kafa sökme videoları koyuyolardı liveleak'e. veya sırf alevi diye kurşuna dizmeler flan.
şimdi videoya gelirsek; görüntüler gerçekten kan dondurucu, savunulur bir tarafı yok fakat muhaliflerin kalp yeme, kafa kesip çift kale maç yapma görüntüleriyle kıyaslamak bile vicdansızlıktır. el-kaide/öso/el-nusra örgütleri dünyanın en iğrenç ve en nefret edilen insanlarıdır (insan dediğim için bile kendimden tiksindim şu an). islamofobi terimini kendilerine borçluyuz.
şimdi cumlelerimi iki tarafda birbirinden bok siz takılmayın bunlara diyerek bitircem ama bi konuya da değinmeden geçemiycem. bugun esad düşmanı islamcı arkadaşlar kafalarında şöyle bi senaryo kursun.
geziciler sırf hukumeti protesto etti diye onlarca ölüm, darp, sakat kalma vakalarını büyük keyifle izlediler. en azından sosyal medya kullanan kısmı. e peki bu geziciler süt çocukları gibi bi yaklaşım sergilemek yerine ulkucu veya islamcılar gibi şiddet içerikli eylemlerde bulunsalar. mesela şu fotoğrafda kıstırılan polisleri bi otele tıkıp yakmak gibi veya kalplerini söküp yeseler flan veya kafalarını kesip çift kale maç yapsalar. https://galeri.uludagsozluk.com/r/568188/+
ve sonuç olarak ülke iç savaşa sürüklense ve her gün onlarca insan ölse. siz (islamcılar) gezicileri mi desteklerdiniz yoksa tayyibi mi?
evet, güzel bi iki yüzlülük testi oldu gerçekten. let the game begin!
atatürkçü olduğunu iddia eden birçok kitleden esad'a duydukları sevgiye dair sözler duydum ve anlam veremedim. sonuçta atatürkçü olan bir insan ülkesinde terörü destekleyen, teröre yardım ve yataklık yapan eli kanlı diktatör bir aileye bu denli sevgi duymamalıydı. sonra bu sevgiyi duyanların belirli bir topluluğa mensup olduğunu fark edince bir şeyler çark etmeye başladı. neyse.
hani bir söz var ya... "anasına bak kızını al" hah işte bu da "babasına bak oğlunu gör" tarzı bir insan...
gelin hep birlikte esad'ın babası kimmiş bakalım da biraz daha ne kadar şerefli (!) biri olduğu öğrenelim.
dedesinin osmanlı'daki soyismi "vahş" idi ve koçgiri isyanı'na benzerlikler gösteren, sırf kendisinden olmayan insanların evlerine girerek eşlerine tecavüz ettiği, evlerini yağmaladığı bir çetesi vardı. mesleği buydu. hatta kurtuluş savaşı'nı fırsat olarak görmüş, zaten normalde yaptığı çeteciliği bir adım öne taşımış, yine koçgiri isyanı'nda yaşanan olaylara benzer savaşanların eşlerine, kadınlarına tecavüz edip evlerini yağmaladığı olmuştu. osmanlı'ya karşı propagandalar düzenledi. yaşadığı topraklardaki kendinden olmayan insanların sayısını katliamlarla azaltarak fransız mandasına "biz arap nusayrileri olarak kendi devletimizi istiyoruz" yazan bir mektup yolladı...
oğlu hafız esad ise babasından hiç farklı değildi, kendisinden olmayan karşı duyduğu kin ve nefret paha biçilemezdi. asker olduğu sırada kendisi gibi, kendisinden olmayan kitleye badeci, çomar, arap, arap sevici, koyun, yezid diyen kitleyi etrafında topladı, kendi milislerini oluşturdu. rusya'ya eğitim için gittiği sırada bunu farkeden rusya için biçilmiş kaftan haline geldi, çünkü akdeniz'e açılma politikası için en az iran kadar mezhep faşisti, kin ve nefret doluydu! tabii ki iran kadar ortadoğu'nun tamamını mikser gibi karıştıramayacak olsa da...
rusya bu farkettiği islam karşıtı adamı elinden kaçırmak istemedi ve kendisine yüklü miktarda paralar yolladı. kendisi ve milisleri bu paraları cukkaladı ve darbe girişimi başarılı oldu. halkın oylarıyla seçtiği adam yerine gelmişti ama bu kendisi için yeterli değildi. (ayrıca bu olay yakınlarda yaşanan muhammed mursi olayına çok benzemektedir. mısırda da halkın seçtiği adam yerine mezhep faşisti bir adam darbe ile gelmiş, rabia denilen işaret orada ortaya çıkmıştır, çünkü halk seçtiği liderin darbeyle düşürülmesine karşı eylem yaparken bir kız göğsünden vurularak öldürülmüştür) her neyse.
ülkesinin %80'i kendi mezhebinden olmadığı için halkın gözünü korkutmalıydı, zaten hasan sabbah'a bağlı olan dini klanı için "sünni öldürmek vacip ve sevaptır" ilkesini ilke edinmiş bir insandı. kendisinin ne kadar eli kanlı, gözü korkmaz, mezhep faşisti bir lider olduğunu göstermeliydi herkese. o yüzden çok akıllıca bir şey yaptı. liderlik koltuğuna oturur oturmaz yaptığı ilk anayasa değişikliği "islam'ın devletin resmi dini olarak tanımlanmaması üzerine oldu. bunun neye gebe olduğunu da çok iyi biliyordu.
buna karşı gösteriler yapan halkın ise kafasına bombalar yağdırdı ve ilk katliamının ismi tarihe "cisr eş sugur olarak" geçti. bunu fırsat bilen milisleri sünnilerin yoğunlukta olduğu bölgelerde evlerine girdiği insanların eşlerine tecavüz etti, çeşitli işkenceler yaptı. eylemde ölen kişi sayısı hakkında bilgi verilmedi. fakat yanan ev sayısı 30, yanmış evlerin önünde kafasına silah sıkılarak öldürülen insan sayısı 97'ydi.
bunu kabullenemeyen sivil halk bu yaşanan katliama karşı bir gösteri düzenledi ve katliam eli kanlı milisleri tarafından silahlarla bastırıldı. ikinci katliamı "sarmadah ve kinsaraf katliamı olarak" tarihin tozlu raflarında yerini alacaktı. yine kendi açıkladığı rakamlara göre 40 vatandaş katledilmişti...
bu düzenin bir diktatör düzeni olduğunu anlayan halk ona karşı güçlü bir muhalife sahip olacak siyasi parti kurmanın adımlarını attı. partinin bulunduğu yere girerek parti üyelerinin isminin olduğu kağıttaki herkesi evlerinden alarak palmira hapishanesi'ne tıktı. nasıl olduysa birkaç gün sonra hapishane yangınlar içindeydi ve 1000 kişi öldürülmüştü.
akrabalarını, yakınlarını kaybeden halk sokakta eylemler düzenlemeye başladı. ilk eyleme pazar günü yapıldığı için "pazar katliamı" ismi verildi. 42 kişi ölmüş, 150 kişi ağır şekilde yaralanmıştı...
bitti sanılmıştı. fakat o sırada eylemde bulunan ve sağ kurtulan insanları bir ortaokulu boşaltılarak içine tıktığı, tutsak ettiği yerde yakarak öldürmüştü. öldürülen kişi sayısı hiçbir zaman verilmedi. tarihe "rakka katliamı" olarak geçti.
liman şehirlerinde ekonomi oldukça iyiydi, liman şehirlerinde yaşayanlar işyerlerine sahip olduğu için çoğu varlıklı ailelerdi ama bir problem vardı. mezhepleri... kendileri sünni olduğu için liman şehirlerinden alarak hama bölgesine ihraç etti ve kendinden olan insanları paranın bu hızlı aktığı bölgeye yerleştirdi... (şebbihalar bu şekilde ortaya çıkmıştır)
liman şehirlerinden ihraç edilerek hama'da yaşamaya başlayan aileler gittikçe fakirleşti ve yaşadıklarını kabullenemeyerek hama isyanı'nı başlattılar. hafız esad'ın erkek kardeşi için gün doğmuştu adeta. bunu bahane bilerek top ve helikopterlerle eylem yapan halkın olduğu şehrin tamamını ateş altına aldılar... 40.000 kişi ölmüştü. tarihe "hama katliamı" olarak geçecek bu olay tarihte benzeri az görülen bir katliamdı.
daha fazla yazmak istemiyorum. ama...
zamanla yaşadığımız bölgedeki dini klanı onun dini klanından farklı olduğu için göze batmaya başlamışız ki ilk olarak asala'yı, sonrasında pkk'yı destekledi, suriye'de abdullah öcalan'ı sakladı, yardım ve yataklık etti, pkk'ya mezhep faşisti milis gücü toplayan bu denli eli kanlı diktatör bir aile bunları yaparken dünya kamuoyunda neden hiç ses getirmiyordu?
nedeni çok basit. çünkü ölenler sünni müslümandı ve sünni olmanıza bile gerek yok, müslüman olmanız bile yeterli aslında, "hocalı katliamı" denilen alçak olayı hepimiz biliyoruz. ama birilerine göre ölenlerin sünni olmalarının hiçbir önemi yok ki hala "neden suriye'ye girdik" gibi sorular sorabildiler.
şimdi soruyorum. eğer bu diktatör sünni kökenli olsaydı ve de alevi kökenli araplara bu denli bir katliamda bulunsaydı, ölenler arap alevisi olsaydı yine "suriyede ne işimiz var?" diye sorur muydu birileri?
gelen suriyelilere bu denli nefretle, insanların konsantrasyonunu bu yaşanan olaylardan uzaklaştırarak, milliyetçi duygularıyla oynananarak w.h.t. squires gibi yalanlarla sosyal medyada nefret aşılanır mıydı?
özellikle sivas, berkin elvan ağzından düşmeyen ama başbağlar, yasin börü ve eren bülbül'ü hiç anmayanlara soruyorum sadece bunu...
Teröristleri bombalaması ne zaman hainlik oldu?
Adam ülkesini cehenneme çeviren dinci şeriat devleti, etnik Kürt devleti kurmak isteyen ve buna karşı devletin yanında değil de teröristlerin yanında olan insanları bombalıyor.
Örn: Türkiye'de böyle bir durum olsa ve bölge halkı teröre destek verse, devletin kendinizi toprağınızı savunun diye verdiği silahı devlete karşı kullansa, ya da teröristlere teslim etse, yine bir örnek; Diyarbakır bu terör gruplarının kontrolünde olsa, halkın bazısı Suriye'ye göç etse şehri terk etse...
Bu göç edenler "Erdoğan zalim, demokrasi düşmanı, diktatör, bize zulüm ediyor dese" göç etmeyenler zaten bu teröristlere destek veren dinci etnik kesim olsa kalkıp Erdoğan diktatör halkı bombalıyor mu diyeceğiz?
Irak da binlerce ışid militanının karısı çocukları hapiste.
Hepsi yargılanıyor.
Bunlar gönüllü olarak ışid militanları ile evlenmiş, ırak'a gelmiş, çatışma bölgesinde bulunmuş, IŞiD'e destek vermiş.
Kalkıp ırak hükümeti sivil halka eziyet ediyor mu diyeceğiz?
Bu kadınlar çocuklarını birer kafa kesen terörist cehennem köpeği olarak yetiştiriyor.
Suriye'de ilk terörist saldırılar olduğunda Esad bölgede askeri depolarda olan silahları halka dağıttığı.
Bu halk silahı alıp ülkesine karşı kullandı.
Ya da cephanelikleri basıp silahları aldı. ilk önce bu silahlar Suriye'ye karşı kullanıldı.
Sonrasında israil ve Amerika silahları Suriye komşuları olan ülkelerin eliyle Suriye'de çarpışan teröristlere yollanmaya başladı.
Suriye de sorun demokrasi değil.
Esad da değil, Esad terörist zorba diktatör değil. Babasına bakıp oğlunu yargılamayı bırakın.
Esad demokrasiye dönme için yeni yapılanmaya giderken bunu israil ve ABD engellemek için dinci teröristleri Suriye de savaşa soktu.
Unutmadan; demokrasi özgürlük açısından, Türkiye ve Suriye anayasasını başkanlık yetkilerini bir inceleyiniz.
yukarda yolladığım linkte açık açık görülebilen bir gerçeğin sözle ifade edilmiş halidir.
bu Esad'ı savunan birilerini görürseniz uzaklaşarak kaçın lütfen o bölgeden.
bilin ki kendileri Sünni Arapları öldürüyor diye ypg'ye bile sempati duyabilecek ve de "ypg terör örgütü değildir" gibi sözler sarf edebilecek şekilde olan insanlardandır.
Ama genelde bu eli kanlı diktatörü savunan insanlar idlib'te bu diktatörün zulmünden kaçan Sünni Araplara "idlib'ten gelenlerin tamamı terörist!" diyebilen birinin mezhep faşizmiyle yanıp tutuşuyordur.
Özellikle "çocuğu tarayarak infaz eden ypg militanları" video'su internette ortalardayken, "ypg terör örgütü değildir" diyen ama Arap Nusayrisi Esad'a laf etmeyen birilerini getiriyor akla.
Ayrıca babasının en kanlı olaylarından bir tanesi "Hama Katliamı" olduğu için bunu bir ileri seviyeye taşımış ve de kimyasal bombalar kullanarak milyonlarca kişinin canına kıymıştır.
Not: Ateistim, buna şerefim üstüne ant içerim. Ama ne yazık ki ülkemizde Ateist olduğunu iddia eden ama ailesinden miras kin ve nefreti gizleyebilmek için yüce ideoloji Atatürkçülüğü yüzüne maske olarak takınmış türden bir insan olmadığım için doğruların peşindeyim.
Esad kimyasal silah mı kullanmış?
Nerede?
Bahsi geçen kimyasal silah nedir?
Söz konusu olan Saldırılar için Suriye BM den heyet gelip incelemesini istedi. Üstelik Dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Esad yönetiminin tüm kimyasal silahları imha etmesi karşılığında askeri müdahalede bulunmayacaklarını açıkladı.
ABD'den 2013 yılı Eylül ayında yapılan öneri Esad ve müttefiki Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından hemen birkaç saat içinde kabul edildi. Esad yönetimi kimyasal silah cephaneliğini ve üretim tesislerini açtı ve yaklaşık 1300 ton kimyasal silah Akdeniz’de özel bir gemide imha edildi.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü 2014 Temmuz ayında Suriye’deki kalan kayıt altındaki son 100 ton kimyasal silahın da gemiye nakledildiğini açıkladı. Suriye’deki kimyasal silahların imha sürecinde 30 devlet yer aldı.
Kimyasal silahlara sadece Esad rejimi sahip değil. Bölge devletleri ve Dünya'da kimyasal silah üreten satan buna sahip ülke listesini açıklamaya ve yine bu silahları terör gruplarına 2. 3. Şahıslar aracılığıyla ulaştıran ülkeler konusuna girmeye gerek yok.
IŞiD örgütü de başta klor ve hardal gazı olmak üzere kimyasal silah üretiyor ve kullanıyor. ingiliz istihbarat ve analiz şirketi iHS Markit’in araştırmasına göre, IŞiD 2014 yılında 30’u Suriye’de olmak üzere 71 zehirli gaz saldırısı düzenledi. IŞiD’in büyük olasılıkla kimyasal silahlarıyla pazarlıklar yaptığı ve farklı cihatçı gruplara da verdiğinden yola çıkılıyor.
ABD, Suriye’deki kimyasal silahların hükümet birliklerinin o dönem geniş bir kesimde geri püskürtülmesi nedeniyle cihatçıların eline geçebileceği endişesini henüz 2012 yılında dile getiriyordu.
Washington Post gazetesi, 16 Aralık 2012 yılında yer verdiği haberde, Suriye ordusundan ayrılarak muhaliflere katılan General Adnan Süleyman’ın "muhtemelen Özgür Suriye Ordusu'nun her bir üyesi ya da her radikal islamcı grup bu silahlara ulaşabilir" sözlerini yayınladı. Süleyman daha önce Suriye ordusunun kimyasal silah eğitimlerinden sorumlu olduğu için yaptığı uyarı dikkate alındı.
şunun nesini eksiliyorsunuz? babasının yaptığı olayları oğlunun devam ettirdiğini açıklıyorum. nesi battı size arkadaşlar? bu kadar esad sevginiz varsa ne işiniz var bu topraklarda? o adam bizim askerlerimizi şehit etmedi mi nesini savunuyorsunuz? yoksa iran'ın devşirdiği arap nusayrilerinin türk olduğunu iddia eden versiyonları mısınız?
büyük ihtimalle ebeveynleri aşırı aydın olduğu için, bu aydınlığın ışığından gözleri kör olarak, yanlışlıkla akraba evliliği sonucu doğan yazarların gözden kaçmasını istediği gerçeklerden biri daha...
tabii bunlar desteği araştırma yetisi olmayan aciz gençlerimizden alarak ne kadar mezhep faşisti sürüngenler olduklarını saklamaya çalışıyorlar insanlardan lakin her şey ortada...
bu biraz şeye benzemiyor mu size de... hadi neyse boşverin siz bunları...
daha hükümetin yönettiği devlet, silah bırakması ve ateşkese zorlanması üzere pkk ile görüşürken, chp'nin ise pkk'nın askerimizle savaştığı dönemde onun siyasi ayağı ile ittifak yapmasının farkını anlamamazlıktan gelen ikiyüzlülere ne anlatsam aynı.
ama benim gerçekleri görmesini istediğim kitle zaten sizdeki mezhep faşizmine sahip olmayan sıradan, iyi kalpli insanlar. adamlara esad'ın ne kadar şerefsiz olduğundan bahsediyoruz adam geliyor "bunun en yakın arkadaşı o şu değil miydi yeaaa" diyor.
"onun en yakın arkadaşı onu bu kadar savunduğuna göre senin akrabaların olabilir, belki de annelerinizdir ki bu kadar savunuyorsunuz varoş ara mahalleli ağızlı utanmaz herifler." diyesi geliyor insanın da onlar gibi kültürsüz acizler olmamak adına söyleyemiyor yine de.
Diplomasinin ne olduğundan bir haber akraba evliliğini dini ritüel edinen soylardan gelen insanlara anlatamazsın bunları zaten. adamların içindeki mezhepçilik damarları türklüklerinden bile üstün gelmiş zamanındaki "türk katli vacip ve sevaptır" diyen hasan sabbah ve de safevi tarikatı lideri şah cüneyd'in izinden gibi şahkulu isyanı'nı yapıp 50.000 sivili sünni diye katleden atalara sahipler. daha ne desem az.
aynısı başımıza bu topraklarda gelmediği için mi bu rahatlık anlamıyorum ama.
benim o kadar askerimi şehit eden bu adamı hala savunan insanlar affedersiniz ama olsa olsa anneleri Arap Nusayrisi birileri tarafından sevilmiş, genetiğiyle oynanmış insanlardır. gerçi arap nusayrilerinin kökeni de iran'dır.
Hatırlayınız ırak Saddam Halepçe katliamı ırak da kitle imha silahı tartışmalarını.
Apar topar Saddam asıldı.
Halepçe katliamı için bu silahı kullanacak yeterli teknoloji malzeme olmadığı, kitle imha silahını bırakın tesis ve bilim adamı bile olmadığı BM raporları ile sabit.
Saddam mahkeme süresinde ısrarla Halepçe katliamını kendisinin emri ile kendi adamları tarafından ırak ordusunun yapmadığını ve bunu yapacak teknik ve malzeme teknoloji sahibi olmadıklarını bunun bağımsız bir kurum heyet tarafından incelenmesi gerektiğini söyledi.
Kim dinledi?
Üstelik böyle bir silahı kullansa sivil halk kadın ve çocuk değil silahlı Kürt birliklerinin olduğu bölgede kullanırdım dedi.
Suriye'de de aynı oldu.
Ölen kadın çocuk ama bir tane ışid PYD vs militan ölmemiş ve kimyasal silah aynı ırak da olduğu gibi silahlı grupların arasında değil savaş ile alakası olmayan sivil halk olduğu yerde kullanılmış ve bu bölge de tamamen ışid kontrolünde.
Bu kimyasal saldırı nasıl olmuş?
Roket ile mi?
Hayır!
Top mermisi ile veya havan bombası ile mi ya da uçaktan mı atılmış?
Hayır!
Tıpkı Halepçe de olduğu gibi, Suriye'de kimyasal saldırı izi silah izi yok.
Sadece ölen insanlar görülüyor.
Bölge tamamen ırak da Kürtler Suriye'de PYD ışid vb teröristlerin kontrolünde.
Ve en acısı da tarafsız uluslararası bir heyet kurulup inceleme yapılması güvenlik nedeniyle kabul edilmiyor.
Saddam gibi, şipşak işi bitirelim, Esad'ı asıp kurtulalım.
Suriye'de yaşananları demokrasi diktatörlük Esad mezhep din etnik kimlik Atatürkçülük akp CHP vb açısından değerlendirme aptallığı yapmayınız, hiç olmaz ise aptal olduğunuz fark edilmez.
Dün kardeşim dersiniz bugün düşman olursunuz ki bu gayet normal.
iki kardeş bile mal için miras için mahkemelik olmuyor mu?
Ya da biri hapse diğeri mezara girmiyor mu?
Veya benim düşüncem özgürlüğüm diye birine küfür hakaret ediyoruz, ya da sudan sebep ile birine şiddet uygulamıyor muyuz?
insan veya devlet, ilişkilerde akıl ve çıkar tek kriter olur.
Zaman mekan farketmez.
Davranışlar çıkar ile belirlenir.
Bunu anlayacak beyin kapasitesi sizde olmadığı için konuyu demokrasi diktatörlük Esad mezhep din etnik kimlik Atatürkçülük akp CHP vb açısından değerlendiriyorsunuz.