köye, aileye sıkışmışlığın duygusu 3 çocuğun gözünden verilmeye çalışılırken, tamamlayıcı olarak niye klasik müzik bu kadar ön plana çıkarılmıştır bir türlü anlamadığım filmdir. hatta bi ara film müziğe fon olmuştur.
yürüyen insanlar da sürekli ense kökünden görüntülenmiştir. bir mesaj vardı kesin ama yine anlayamamışım belli ki..
5 vakte bölünerek, adım adım işlenen film; gece, akşam, öğle, öğleden sonra ve sabah şeklinde gitmektedir. öğleden sonra, öğle'den önce mi gelmektedir? bunu da almadı kalın kafam. anlayan varsa beri gelsin. son olarak; köy yerinde kadın öğretmen neden perdesiz, tülsüz evde amiyane tabirle dal tarrak yatıp kitap okumaktadır?
8 saat geçti filmin üzerinden ama hala tepemde abuk düşünce balonlarıyla dolaşıyorum. beğendim ama farkında değilim, bok atasım var sanırım.
yönetmenin esas derdinin tasvir olduğu bal gibi de belli film. zaman ve mekanı öyle bir güzel sunmuş ki bize, güneşin doğuşu yahut batışı yahut filmde herhangi bir vakit insanı kendisine çekiyor ve orada olma isteğini köklüyor. işlenilen konu da ebeveynlerin evlatları üzerindeki adaletsiz sevgisi desek yeridir sanırım. içten ve güzel bir film, görüntü yönetmeni abiye selam ederim.
sadece görüntülerin muhteşemliği için bile izlemeye değer bir film ama aslında içeriğinin de görüntülerden pek bi eksiği yok. köyde yaşayan 3 çocuğun bildik çocukça hayatlarında yaşadıkları, hissettikleri üzerine yoğunlaşılmış. ancak çok fazla diyalog yok içinde biraz az laf çok görüntü niteliğinde gibi sanki.
sinemamızda kendine has bir üsluba sahip olan nadir yönetmenlerden biri olan reha erdem' in yine diğer filmerinde olduğu gibi bol bol simgelere ve metaforlara yaslanan ve yine diğer filmlerindeki eşsiz görselliği yakalayıp en üst noktaya çıkaran son dönem türk sinemasının yüz akı filmlerinden.
sırf pürüzsüz birer manzara fotoğrafını andıran film kareleri için bile izlenmesi gereken bir yapıt.
bu hususta reha erdemin bütün filmlerinde birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni florent henry'i de kutlamak gerekmektedir.
muhteşem görüntüler ve farklı uslup içeren oldukça duygusal bir filmdir. aradan çok uzun zaman geçmiştir fakat ancak idrak etmiş bulunmaktayımdır zira 5 vaktin geçmek bilmediği filmin finali çok ani gelmiştir. insanlar toplanırken noluyo ya demiş uzun uzun düşünmüşümdür, sonuçta güzel ve izlenmesi gereken bir film olduğuna karar vermişimdir.
kaç para kaç ve korkuyorum anne gibi filmleriyle uluslararası festivallerde yarışmış ve bir çok ödül almış reha erdem, beş vakit'in dünya prömiyerini 25. uluslararası istanbul film festivali'nde yaptı. fipresci ve en iyi türk filmi ödüllerinin yanında, adana altın koza film festivali'nde de en iyi film dahil pek çok ödülün sahibi oldu. yarın vizyona girecek olan filmi merakla bekliyoruz..
soundtrack'leriyle de kalitesini ortaya koyan, izlendikten sonraki gün çocuk oyuncularını ve bülent emin yarar' ı ve de reha erdem' i 5 vakit takdir ettiren başarılı yapım.