beş parasızsanız* evden çıkmamaktan daha mantıklı bir seçenek yoktur. en azından sıcaktır, bilgisayarınız, internetiniz ve televizyonunuz vardır. şüphesiz bunlar dışarıda parasız yapılacak şeylerden daha eğlencelidir.
sahaflardır. girersin içeriye. kitap kokusunun verdiği huzur parasızlığını bir an için unutturur insana. rafların arasında sessizce dolaşırsın. isteyip de alamadığın kitaplara dokunursun, sayfalarını karıştırır, okumaya başlarsın bir süre. arka kapakta duran fiyata bakma ama. bu sana cebindeki boşluğu düşündürecektir. çok sevdiğin bir kitapsa, şöyle rafların arkasına doğru itekle de paran olduğunda gelip alabilesin kitabı.
kuğulu park. git saatlerce otur, kuğuları izle, hafif rüzgar essin, güneş vursun yüzüne ılıkça. hatta sevgilin varsa birlikte gidin. hiç konuşmayın ama. sesleri dinleyin.
Konya'nın meşhur pilavı. Tanıdık olsun, olmasın çoğu sırf düğünlere etli pilav yemek için gider. Bi de öyle bir lezzetlidir ki, tadı damağınızda kalır. Ha şimdi diyeceksin, tanımadığım yere nasıl girip de o yemeklerden yiyeceğim diye. Dert ettiğiniz şeye bak, elini kolunu sallaya sallaya girersin, kimse de sormaz. Karnın tıka basa doyunca da basıp gidersin zaten.