ne zaman beş ya da on kuruş para üstü alacak olsam felaket bi rahatsızlık yaşıyorum. o kadarcık para için kasa başında bekliyormuş imajı vermemek için aldıklarımı daha yavaş koyuyorum poşete ki kasiyer para üstünü uzattığında sanki para üstünden haberdar değilmişim de kerhen o kuruşu alıyor gibi görüneyim.
ha bazen "kalsın" dediğim oluyor ama bu daha beter pişman ediyor adamı. sadaka verir gibi sadece beş kuruş için "kalsın" denir mi.. kasiyer o an "lütfettin çok sağol be" dese yeridir hani.
bazen kalsın dediğim halde yine de uzattıkları oldu ki o zaten rezillikte son noktaydı ondan hiç bahsetmeyeyim offf.
- iç ses: ulan dolmuş niye 1 lira 15 kuruş olur ki? 1 lira 20 kuruş verdik, 5 kuruş gelecek mi gelmeyecek mi? allah'a kalmış. istemeye de utanırım lan. 5 kuruş! gülerler adama. vermez zaten adam... niye vermiyomuş ki mına koyiim! o kadar zengin miyim ben? bi laf ederse, 'madem öyle, 1 lira 10 kuruş veriyorum ben de. 5 kuruş daha istersen şerefsizin önde gidenisin' derim. derim ama, büyük de dayak yerim gibi. 5 kuruş için dayak mı yenir lan? offf, büyük çıkmazlardayım yaa...
+ birader, al paranın üstü.
- oh be, ömrümden ömür gitti şerefsizim.
paranla rezil olma tedirginliğidir. bazen kasiyer kızın parayı uzatırken yüzünüze bakmayışı ayrı bir utanç kaynağı olur. ''beş kuruşa tenezzül ediyosun allah belanı versin al da git'' der gibi. ama; 10 kuruş eksiğim var diye elli lira bozan kasiyerlerle de muhattap olduğumdan allah belamı versin bekliyorum.
minibüslerde * 1,20 olan indi-bindi ücreti için 1.25 verdiğinide el ele size gelen 5 kuruş para üstünü almamak için arkanızı döndüğünüzde sizi dürten yolcuların size yaşattğı tedirginliktir.
alsam rezil olurum düşüncesi, almasam ayıp olur düşüncesi arasında yaşanan kısa süreli gelgittir.
alsan kasiyerin niye aldın diyecek hali yok ama vermesen ozaman iş değişir şöyle ki;
bir kandil günü hediye için kandil simidi almaya büyük bir markete gittim bozuk para ayarlamışım 12,5 lira 5 kişiye 2,5 liralık simit alacaktım fakat simit kalmamış lokum alayım dedim. tezgahtar kız tarttı 5 kişiye 2,5 liradan ayarladı. kasaya gittim parayı ödemeye 12,55 tutmuş, herlade birine 1 lokum fazla koymuş.
5 kuruştan birşey olmaz düşüncesi ile 5 kuruş yok dedim sonra veririm kasiyer yüzüme baktı, hiçbirşey demeden fişi verdi. küfür eder gibiydi yada bana öyle geldi bilemedim ama birşeyi anladım 5 olsun 15 olsun, eksik verme fazla ver.
Günde 100 tane "beş kuruş için beklemeye değmez" insanı, ay sonunda o mekana 150 tl (yani eski parayla 150 milyon) katkıda bulunan yardımsever insana dönüşür..
bazen parasına ehemmiyet veren akıllı bir işadamı veyahut felsefik bir adam gibi mağrur bir edayla ,bazen ezilip büzülerek mekanı terk etmek yönünde ayaklardan biri kapıya bakan durumlarımdır..sanırsam haleti ruhiyeme bir de yanımdaki birilerinin varlığı bu iki şık arasında kalınca belirleyici oluyor..
Bazı marketler nakit alışverişlerde, kuruşları para üstü olarak vermiyor. Bu da vergiye yansımayan gizli zam anlamına gelir. Tüketicilerin, peşin alışverişlerinde paralarını son kuruşuna kadar istemeleri gerekir.
2007 yılında bir araştırma: Günlük bir kasiyerin ortalama bin adet fiş kestiğini hesapladık. Ortalama 2 kuruş dersek, 41 kasası bulunan bir market, günlük 82 bin kuruş yani 820 lirayı kasa fazlası olarak alıyor. Bu rakam aylık 24 bin 600 lira eder. Bu hesapta cumartesi ve pazar yoğunluğunu hiç saymıyoruz. Bu araştırmayı 2007 yılında yaptık. Aradan geçen zamanda değişen tek şey, para üstünden kesilen kuruş, o zaman 1-2 kuruştu, şimdi 3-4 kuruşları da kesiyorlar. Yani para üstü 5 in katlarının altındaysa parayı ödemiyorlar.
kaynak: (bkz: http://www.milliyet.com.t...iddiasi&KategoriID=11)
gereksiz tedirginlik. ingiltere'de 1 pence (2,3 kuruş) kullanımda ve alan da veren de hiç tedirgin değil. zira para senin paran, velev ki 5 kuruş olsun.
genellikle dolmuşlarla gerçekleşen hadisedir. dolmuşa biner şoför mahalline 2 adım atar parayı uzatırsın. ondan sonra da şoförün eline bakarsın . şoförde hemen vermez para üstünü. illa ki o vitesi değiştirecek pezevenk. değiştirmeden vermez. gerçi artık elden vermiyorum parayı. geçiyorum en arka koltuğa. elden ele gönderiyorum ücreti. artık sadece ben değil herkes tedirgin olsun a.. koyim. gelmezse para üstü ibnelik değil mi ''kaptan 1.25 kuruşun üstü gelmedi'' diyorum.
gözleri kısıp " o soktuğumun 5 kuruşu bana vermeye çalışırsan ağzına sıçarım senin " imajını yansıtıp arkanı dönmeye yeltenirsen. bu davranışın karşısında kimse sana bir şey yapamaz kardeşim, hiç korkma.
hiç takılmaması gereken durumdur. 5 kuruş da olsa hakkınız o para sizin. belki yazı tura atarsınız ne malum yani. ama adam 5 kuruş çıkmadı derse de canın sağolsun dersiniz orası ayrı.
5 kuruş eksik paranız olduğunda aynı marketten bir şey almayı deneyin. " ya 5 kuruştan ne olacak " demeyecekler, alışverişinizi tamamlamayacaklardır ( mahalle esnafını sayma, kurumsal yerlerden bahsediyorum. ) onlar size bunu yapıyorken, siz neden kendi paranızı almaya utanasınız ki ?
