hayat boyunca 'ne zaman öleceğim' diye düşünmekten daha iyidir. rahatlatır insanı, telaş bitmiştir.
bu kadarcık zamanda çok da yapılacak ve düşünecek şey yoktur.
bu beş dakikada hayatınızı ve geçmişte ne yaptığınızı düşünürsünüz. bu beş dakika sizin de özel bir varlık değil yalnızca ölümlü bir insan olduğunuzu gösterir size. sağdan soldan duyduğunuz size uzak bir kavram olan ölüm artık size çok yakındır. herkesin geçmek zorunda olduğu kapı size 5 dakika uzaktadır.
sevdiklerimiz yakınlarımızdaysa onlara sevgiyle ve özlem dolu bakışlar, belki dokunuşlar, vedalara yeter belki.... belki de son bir dua... 5 dakika başka da hiç bir şeye yetmez zaten....
adımın beş dakika sonra sonsuza kadar bilinmeyecek olması gerçeğiyle yüzleşirim daha sonra annemden ve babamdan helallik alırım. kardeşime doyasıya sarılırım. ve son bir dakika içinde ise onu arar ve bütün yazdıklarımı kendisine miras bıraktığımı söyler telefonu kapatmadan son nefesimi onun ahizeye dayalı kulağına doğru veririm. nefesim nefesine hiç deymese de son nefesimin onun yüzünü yalazlamasını isterim. bütün bunların yanında beş dakikaya belki bir ömür sığdırabilirim eğer bilseydim beş dakika sonra ölecek olduğumu. ne yazık ki bilmemenin verdiği korkuyla her an her dakika ve her gün aklımda ölümün geleceği vakti sabırsız bazen telaşlı bazen ürkek ama yüreğimin derinliklerinden gelen cesaretle beklemekteyim.
ölümü bekleyen ve bu dünyadan beklentisi kalmayan biri için; çok uzun, yaşamak istediklerinin çoğunu yaşamış biri için; yeterince uzun, ölümün aslında ebediyete uyanış olduğunu bilen için; fark etmeyen, ölümü hiç düşünmeyen biri için ise; çok kısa bir süredir beş dakika. dolayısıyla beş dakika sonra olecegini bilmek herkeste farklı düşünceler ve hisler uyandırır.
seri bir şekilde kelime-i şahadet getirmenize neden olabilir. önemli olan şudur; 15 inci kelime-i şahadet'in yarısında ölürseniz, son nefeste kelime-i şahadet getirmiş sayılır mısınız? yoksa son nefesin "ve resulühu" kısmı biter bitmez verilmesi mi gerekir? kelime-i şahadet getirirken bilinçli bir şekilde hızlanıp yavaşlar ve tam son nefese denk getirirsek bu biraz kuıral dışı olmaz mı? neyse son olarak derin mana içeren bir polat alemdar repliğiyle bitirelim; "ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm? ben senin için..."
erken boşalmanın değerinin tavan yapmasını sağlar.
(bkz: tövbe tövbe)
bu entry sadece makara amacıyla girilmiştir. kimsenin başına böyle şeyler gelmesin tabi. yani beş dakika sonra öleceğini öğrenmek çok fantastik tabi de belli bir süre ömrü kaldığıı öğrenmekte kötü.
peşin edit: lanet olsun nerden girdim şu entryi, bir saattir toparlayamadım lan. neyse anladınız siz demek istediğimi.
kişiden kişiye değişiklik gösteren hareketlerde bulunmamıza sebep olur.
--spoiler-- *
mutlu olurum, bu fazla sorumluluk ve hüzün getiren dünyadan kurtulacağım için.
yapacağım şey ise, eski ama eskitemediğim sevgilimi arar ve o'na son kez sevdiğimi söylerim. * *
--spoiler--