Mark mı çok zeki yoksa bu bir tesadüf mü? Bakıyorum da insanların büyük bir çoğunluğu yaptıkları işi sadece beğenilmek için yapıyolar. Mesela bir doktor, daha iyi ameliyatlar yapmak için değil, takdir görmek için doçent veya profesör oluyor. insanlar başkaları tarafından hoş bulunmak için giysilerine o kadar para harcıyor ve seni 5 dk dinlemezken bir kazak için saatlerce dükkan geziyor. Söyledikleri sözler birşeyleri daha doğru veya daha iyi yaptığı için değil, birileri beğensin diye söylüyorlar. Tavlayı dostuyla vakit geçirmek için değil, onu altı sıfır yenip iyi olduklarını kanıtlamak için oynuyorlar * . Yani hayatımızda attığımız her adım birilerinin beğenisine sunulmak için atılıyor. Öyleki face de sohbet ettiğim bir arkadaşım bile söylediğim şeyi beğendiğini göstermek için beğen butonuna basıyor ve konuşma bitiyor. Sanki herşey bitti. Ben ogün ki beğenilme limitimi doldurdum. Oda görevini yerine getirdi. Yani bunca saçmalamadan sonra söylemek istediğim; (noktalı virgül nerde kullanılır asla bilmiyorum) yaptığımız herşey beğenilmek için. Ve insan beğenilmek için herşeyi yapabilir. Facebook bu yüzden bu kadar popüler.
her 30 saniyede bir ben butonuna basmaktır.
insanın sağlıklı düşünme yetisini elinden alan rezil şeydir. bu kaygıyı abartırsanız özgürlüğünüzü kaybedersiniz.
korkulan/kaygılanan/endişelenen bir durum içten içe benimsenir, bir tür yanılgı olur.
beğenildikten sonra tekrar tekrar bu arzuyu doyurma gereksinimi hissediyorsanız " takıntı " vardır. Takıntının özelliklerinden birisi; anlık rahatlamadan sonra tekrar kendini onaylama isteğidir.
fazla eksi oy alan entry'lerini silen, eksi oy alacağını bildiği bazı entry'leri yazmaktan kaçınan, hiçbir fikri kendine ait olmayan yazarların taşıdıkları kaygıdır efendim.