insan hayatına ve onuruna zerre önem verilmeyen, yüzyıllardır kan ve katliamın, hoşgörüsüzlüğün ve şiddetin hüküm sürdüğü coğrafyadaki ülkedir.
insanlar karınlarını doyuramaz, boş yere ölürler, kazalar olur, köle gibi yaşar; her türlü şerefsizlik, riyakarlık, sahtekârlıklar bunlar üzerinden döner ama kutsallaştırılan bu figürlere zerre laf edilemez. laf edilirse infial yaratılır.
insanların temel kimliğini bunlar oluşturur; olmadığında insan insan değildir zaten.
birileri birilerini bu şekilde bağlar ya da harekete geçirir ve gerektiğinde her türlü yakım ve yıkım da bu uğurda olur.
toplumda bir takım değer yargılarının olması anormal değildir elbette. ama normal olmayan, bu gibi şeyleri tapınmacı bir zihniyetle ve fazlasıyla kutsal adledip kıyısından köşesinden eleştirilince bile kıyameti koparmak ve yalnızca bu değerler üzerinden bir kişilik profili oluşturmaktır. ne yani, insan yalnızca insan olamaz mı? evrensel değerleri kabul edemez mi? illa bunlar mı olması gerekiyor birey olabilmek için?
bir gün insan, yalnızca insan olduğunda ilkel-komünal toplum yeniden oluştuğunda işte o zaman ideal bir dünya olabilir.
elbette şu an ütopik gelebilir ama gelecek insanının bu tarz kutsalları olmayacak ve;
"dünya vatanım, tüm insanlar kardeşim ve dinim iyilik yapmak" diyecek.
kutsalı olmayan ve şimdiden bunu diyenlere ne mutlu...
Tipik bir ortadoğu ülkesidir. bu bez kağıt parçalarının aralarını açtığını farkedemeyen bir halka sahiptir. bu yüzden gelişemeyen bir ülke olmaya mahkumdur. dış güçler bunları kullanarak istedikleri gibi ülkeyi gerilemeye süreceklerdir. ülkenin mahalleleri cami kaynar ama kütüphanesi yoktur. insanlar kendi kitaplarına göre yönetilmesi için uğraşırlar ülkenin. tamamen bir geri kalmışlık cahilliktir. aslında tapındıkları bu şeylerin ne kadar basit olduğunun bilinmesi gerekir. Ama bilinemez. insanlar sorgulamazlar bu değerleri. bana ne verdi? Bana kim öğretti? Diye ama işte ne yazık ki türk insanı bu özelliklerden çok uzaktır nerdeee?
"Ben insanları, bayraklardan çok severim." düsturu doğrudur elbette. Ama bayrak ve heykeller de boşuna değildir. Ama bizim bayrak hassasiyeti gerçekten saçma bir dereceye ilerlemektedir. Bu biraz da hz. ali'nin askerlerinin kuran sayfaları olunca savaştan çekilmesi gibidir.