tek bildikleri pazarlık yapmaktır. 12 yıldır yüzümüzü ağartacak tek bir eylemleri olmadı. vatan topraklarını pazarlığa açtılar, şimdi de musul konsolosluğu görevlilerimiz ve 32 tır şoförümüz için pazarlık yapacaklar.
bakın bakalım sorumluluk sahibi hükümetler işlerini nasıl yürütüyorlar:
pazarlık mı yapmışlar? hadi israil'i geçelim, bazılarının beğenmediği eski türk hükümetlerine bakalım. hiç öyle atatürk dönemine kadar gitmeyeceğim:
kıbrıs barış harekatı: izahata gerek yok sanırım.
kardak krizi: yunanistan el koyduğu kardak adasındaki askerlerini, türkiye'nin adanın diğer tarafında asker çıkarması ve tehdit etmesi sebebiyle geri çekti.
s300 krizi: rumlar kıbrıs'a s-300 füzeleri yerleştirmek istediler. 1998'de türkiye'nin tehditleri üzerine kararlarından vazgeçtiler.
teröristbaşı'nın suriye'den çıkarılması: kara kuvvetleri komutanımızın yaptığı tek bir konuşma, hafız esad'ın teröristbaşı'nı kovması için yeterli oldu.
peki bu hükümetin yüzümüzü ağartacak tek bir eylemi oldu mu? tabi ki hayır. askerlerimizin başına bunların döneminde çuval geçirildi, pkk ile bunların döneminde pazarlık masasına oturuldu, bayrağımız bunların döneminde indirildi, somali'deki konsolosluğumuz bunların döneminde basıldı, şimdi musul'daki konsolosluğumuz yine bunların döneminde işgal edildi.
her zaman söylüyorum: kuvva-i milliye zihniyetiyle, hürriyet ve itilaf fırkası zihniyeti bir olmaz. akp, teslimiyetçi, işbirlikçi, pazarlıkçı hürriyet ve itilaf fırkasının devamıdır. kahraman belledikleri şahıslar hürriyet ve itilaf fırkasına bağlı olarak yurdumuza ihanet eden hainlerdir.
