Küçükken mahallede oynadığımızı söylediğim zaman kimse inanmıyo aq. Hemde anadoluda küçük bi ilçede baya baya kendimize göre kurallarını esneterek oynuyoduk saatlerce futbolun bi alternatifi gibi bişeydi bizim için. Ama tek sorun her zaman vuran takım oyunu bırakırdı diğer tarafta itiraz eder ya oyun bitecek yada bizde vuracaz diye. Ardından her maç kavga ile biter evimize giderdik, ertesi gün tekrar aynısı olurdu.
Sokakda top oynamanın yanın da birçok oyun oynayarak, b
mutluluğun gittikçe zorlaştığı(çocuklar içinde zor artık) dünyada çocukluğumuz mutlu geçti bunlar sayesinde.
Herkesin ayılıp bayılmasına rağmen çok iç sıkıcı bulduğum oyun. Düşünün yani Stephen King'in beyzbolla ilgili iki kitabı var ve ben ikisini de almadım.
10 numara spordur. maçları uzun ve zevklidir. kuralları öyle çok karışık değildir ayrıca. bir takım hücumdayken diğeri savunma yapar. her devrede iki takımda sırayla savunma ve hücum yaparlar. 9 devrede oynanır. 9 devre sonunda beraberlik varsa uzatmaya gidilir. Amerikalılar çok hoşlanırlar evet bide uzak doğu diye biliyorum bu sporun oynandığı yerler. ancak ülkemizde futboldan başka sporlar ikinci sınıf muamele gördüğü için yaygınlaşmasının imkansız olduğunu düşünüyorum
Genellikle amerikan filmlerinde elemanın biri eski beyzbolcu kartını çalıp satmaya çalışır ve yakalanır beyzbol ile aram bu kadar. Çok bir albenisi yok gibi.
Ayrıca diğer sporlara oranla kılık ve kıyafeti de çok absürd bence. Diğer spor dallarında kısa kollu t shirt ve şort olur genellikle. Ama bunlar gidiyorlar pantolon giyip kafalarına şapka takıp vuruş yaptıktan sonra koşmaya çalışıyorlar. Çok garip bir görüntü oluyor sanki hali sahaya son anda çağrılan üstünü giymeden gelmiş elemanlar gibi.