bir okulun, bir isyerinin, bir yazlıgın, bir tatil koyunun, bir kampın, bir egitimin, bir tatilin, bir sozlugun, bir sanat sepet spor camiasının en yakısıklısı her zaman kendini bilir beyler bayanlar. siz raat olun;)
''ahmet ümit'' bir cinayet hikayesinden yola çıkıp eski ve yeni istanbul'u, değişen düzeni, günümüz siyasetini, kaybettiğimiz tüm duyguları anlatmak isteyen bir yazar. cinayet onun için bahane. ama bu kitapta hikayeyi o kadar gereksiz dağıtmış ki insan okurken yoruluyor. bu yüzden benim için ahmet ümit'in en başarısız kitabı. istanbul hatırası'nı okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Geçtiğimiz yaz okuduğum ahmet ümit'in polisiye romanıdır. Genel olarak kurgusu çoğu polisiye roman filmle aynıdır. Çok sakin, zeki bir başkomser, yardımcısı, yardımcıyla kriminalist sevgili... Akıcı kendini okutan kısa sürede bitirdiğim bir kitaptı, güzeldi ama klasik bir polisiye işte öyle çok abartılacak bir tarafı yok.
Sevdigim yazarin romanlarindan sadece biridir. Elime aldigimda iki gun kitabin basindan kalkmadan katilin kim oldugunu ogrenmek icin okumustum. Ama sonu biraz sasirtmisti beni. Polisiye roman sevenlere tavsiye edilir.
Neden bu kadar geç okuduğuma dair bir fikrim yok. Kitabı elime dün sabah işe giderken aldım,an itibariyle bitirmiş bulunmaktayım.
Evet Ahmet Ümit için vasat ancak Türk edebiyatı polisiye romanı için çok çok iyi bir kitap.
Kitaplarda 3 ten fazla isim olunca kafası basmayıp yarıda bırakanlar okumasın, zira kitap 356292 adet karakter barındırıyor.
eğer Ahmet Ümit'in istanbul hatırası, beyoğlu rapsodisi ve sultanı öldürmek gibi kitaplarını okumadıysanız tavsiye etmeyeceğim kitaptır diğerleri kadar güzel değil ama kötü de değil üzerinde az daha çalışılabilirmiş.
gezi parkı olayları zorla yazılmış izlenimi yaratan romandır.
yazar sanki siyasal bir mesaj vermese ölecek hastalığına yakalanmıştır.
onun dışında kitap çabuk bitiriliyor. bazı uzun tasvirler dışında sıkılmadım. ne diyelim türünde başarılı.
yorumlarda aceleye getirilmiş bir kitap olduğunu okumuştum, aynen öyle sayın yazarlar aslında biraz daha zamana yayılarak yazılsa daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. 2 günde bitirdiğim için pekte zaman kaybı sayılmaz ama okumayanlar çok bir şey kaybetmiyorlar.
ahmet ümit kitabında bir cinayet üzerinden gezi eylemlerine, ülkede ki demokrasi ayıplarına, kentsel dönüşüm adı altında yapılan ranta, aşka...dair şeyler söylemek istemiş.
ancak bunu o kadar karmaşık kurgulamış ki, başı sonu belli olmayan bir hikaye ortaya çıkmış. gerçi ahmet ümit o kadar başarılı bir romancı ki, hikayede ki istanbul tasvirleri bile insana yetiyor.