Kitabı Jung'un eski manitası ve Freud'un eski hastası olup daha sonra psikanaliz okuyan ve bu konuda Freud için bir devrim yaratan (bkz: Sabina Spielrein) 'in bir makalesinden etkilenerek yazmıştır. Freud haz duygusunun insanı sürekli olarak haz duymadığı şeylerden uzak tutma fikrindedir ancak askerlerin kabusları bunun aksini gösterir. Zira bizler de korku filmi izleriz bundan haz da duyabiliriz. Ancak aslında haz duymak için normal bir olay değildir bu. Freud kitapta buna benzer bir örnek olarak askerlerin onlara korku veren rüyalarını beyinlerinin neden terk etmediğini bir türlü anlayamaz her zaman yanlış bir sonuca varır ancak en nihayetinde doğruyu bulacaktır ( Freud kendisini challenge etmeyi seven biri bu onun tarzıdır). Bu duygu aslında yıkım yani (bkz: thanatos)'dan gelmektedir. Freud bunu şu şekilde savunuyor: Aslında insan doğar doğmaz ilk formuna yani yok oluşa doğru gidiyor. Hatta bunu kitapta görmezsiniz macar bir psikanaliz bunu o kadar ileriye götürüyor ki seksin anne rahmine dönme isteği, cinsel aletlerinin sulanmasını ise insanın ilk evine yani suya dönme isteğinden dolayı kaynaklandığından olduğunu ileri sürüyor. Bu ölüm duygusunun ERos yani yaşama duygusundan daha güçlü olduğunu iddia ediyor. Hatta Freud diyor ki nihai haz acıya yakındır. Örneğin bizler çok mutlu olduğumuzda ağlarız, çok şaşırdığımızda çığlık atarız. Dolayısıyla insanı aslında yaşatan şey ölüm duygusudur der Freud.