beyoglu ndan dolmabahce ye tasinan bir aralik

entry4 galeri0
    1.
  1. (orijinal adı: beyoglundan dolmabahceye tasinan bir aralik aksami ancak 45 karakter sınırı yüzünden başlık bu şekildedir.)
    yılmaz erdoğanın kayıp kentin yakışıklısı albümünden bir şiir.
    biten bir aşkın son demlerini çok güzel anlatır.
    özellikle son dizesiyle vurur.

    Sus pus olmuş, puslu bir istanbul muydu yüzün, yoksa
    çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
    Dolmabahçe`de, çay tadında...
    Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
    tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
    Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep`i seven ama
    yüreği takvim yokuşlarında...
    Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
    sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
    üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
    içime... Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
    seyir defterimde... ve ben amerikanca bir filmi kürtçe
    seyrediyorum...
    Kadın, Beyoğlu`nun bir kış akşamında,
    üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
    muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
    çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
    yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
    bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
    Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
    ... Soğuğun ve karanlığın vehameti!
    Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
    Daraltılmış... ilk sahibinin o pantolonla yaşadığı şeyler,
    yani pantolonu pantolon yapan anılar, bazı ilkbahar
    bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
    yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden
    büyük geliyor artık hayat!
    Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
    olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine
    zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle:
    Bende sana yetecek kadar ben kalmadı...
    3 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. kusursuz bir yılmaz erdoğan şiiri.. özellikle de son kısmı bitirir insanı,

    ...
    bir aşkı paylaşmak için çok geç
    bir paylaşıma aşık olmak içinse erken
    beni sevda yerimden vurdu yine zaman
    şimdi sana söylenecek tek cümle
    bende sana yetecek kadar ben kalmadı
    ...

    *
    1 ...
  5. 4.
  6. şiir'i kadar müziğide hoş olandır.

    Kadın, Beyoğlu`nun bir kış akşamında,
    üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
    muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
    çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
    yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
    bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
    Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
    ... Soğuğun ve karanlığın vehameti!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük