"papatya gibisin beyaz ve ince" tadında girer akordeon.. usul değil ama usul gibin, az biraz çapkın.. klarnet aradan aradan hak getire zati.. 0.50'de, yediğimin perküsyonu dağıtır ortalığı. 0.57 "hadi gel!" deme vakti.. lan nası bi "hadi gel" o be? az kalır düzülelim yollara "allah beaaa!" nidasıyla.
peki ya 1.13'deki keman sesi? "ahh" dedirtir ahımı almayasıca telli duvaksız.. yeri hep ayrı..
ve 2.26.. akordeonla piyanonun sevişmesi gitarın araladığı kapının önünde, uluorta bi de.. bi de alabildiğine pervasız işte, inadına.. bi de öyle bi de böyle..
nazan öncel'in en iyi şarkısı ve hatta. gelişine umarsız.
Eski bir istanbul şarkısıdır. Beyoğlunda gezersin gözlerini süzersin tadında herkes tarafından bilinen sözlere sahip bu şarkı en son athena adlı grup tarafından coverlanmıştır ancak bu yeni halinde şarkının ikinci kısmındaki mavi boncuk olmuştur mavi saat. Anlamsız geldi paylaştım.
Eski ismi pera'dir. Fatih 2. mehmet istanbul fetholundugunda buranin yonetimini Bizans'li bir rum prensine vermistir. bu sebeble istanbul halki buraya beyoglu demistir. Istanbul'un fethiyle birlikte buralari turklesecegine, bir bizans artigi olarak yasamaya devam etmistir. Baska ne beklenebilirdi ? sen binlerce Turk'un kani pahasina bir sehri fethet, ondan sonra git bir rum palikaryasinin idaresine ver...
her gittiğinizde degişik yerler keşfedebileceginiz, gece dolaşması bir başka olan istanbul semti...
(bkz: gecenin bir yarısında sıraselviler den yıldız parkına yürümek)
(bkz: gecenin bir yarısı yıldız parkı nda saklambac oynamak)
Punk, rock vs tarz yapmaya çalışanların ilk uğradıkları ilçedir. Genelde özentilerin bol olduğu bir yerdir. Ancak her türden insanı görebilirsiniz. Bir de arka sokakları vardır, sağlığınız açısından gidilmemesi gereken yerdir.
hayatın her tipinden kimseyle karsılasılması olası , sokak sairi *olsun , o palabıyıklı gazisi olsun eksik olmayan istanbul'un en havalı aynı zamanda en boktan semti.
insani hayallere surukleyen bir nazan oncel sarkisi.
Beyoğluna götür beni
Kitaplara bakalım
Sokaklarda gitar çalalım
Tatil için para yapalım
Oturalım bir yerde
Bir iki laf edelim
Sinemaya gidelim sonra
Karanlıkta öpüşelim
Mesela acı yok
Ağrı yok sızı yok
Cepte para çok
Hadi gel gidelim yaraları saralım
Hadi gel gidelim anıları yazalım
Afrikaya götür beni osi bisra mandela
Çöllerde dolaşalım develerle mesela
Avrupaya agel benle
Uyuruz köprülerde
Bir tutsam gaftan tişört
Bi şarap şişesinde
Bir bilet alalım
Trenlere binelim
Çufçuf gidelim
Hadi gel gidelim
Yaraları saralım
Hadi gel gidelim
Acıları yazalım
Kıyılara götür beni kıyıları yaşayalım
Takalara binelim balıkçılık yapalım
Kapı kapı gezelim maceraysa eğer
Hayat acılardan geçer battı balık yan gider
Mesela acı yok ağrı yok sızı yok sözde neşe
Hadi gel gidelim yaraları saralım
Hadi gel gidelim tutuşalım yanalım
beyoğlu' yum ben, rüzgarlar, öğrenciler, yağmurlar kadar eski. dünyanın ilk günleri, ilk sakinleri gibi eski.
(bkz: ahmet ümit)
(bkz: beyoğlu rapsodisi)
beyoğlusemtinin isminin nerden geldiği konusunda çeşitli rivayetler vardır. Bunlardan ilkine göre, islamiyeti kabul edip burada oturmaya başlayan PontusPrensinden adını alıyor semt. Diğerine göreyse, Bey Oğlu diye anılanVenedikPrensinin burada oturmasından geliyor semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan Venedik elçisine, yazışmalarda, Beyoğludiye hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.
beyoğlu dünya üzerinde milyonlarca defa aynı şekilde gezseniz bile tükenmeyecek,sıkınılamayacak sonusza dek gezilip tozulabilecek tek yerdir. dünyanın en güzel şehirleri olarak geçinen paris,roma falan halt etmiştir istanbul hiç bişeyi olmasa beyoğluyla bile diğer şehirlere açık ara fark atar!
beyoğlu başlı başına bir olaydır demek hata olur. beyoğlu mükemmel bir karışım noktasıdır. eminönü gibi kadıköy gibi değildir. insanlar kaynar bütün gün içinde. "milyon kişi gelip gidiyormuş!" denir geyik sohbetlerinde.
yerlisi yabancısı zengini fakiri her telden insana rastlanır(dı)- dı 'sı eskiden daha bir kozmopolitti şimdilerde çok fazla tek tipleşmeye başladı- esnafı ayrı candır, işportacısı, zabıtası ayrı(zabıtlarda eskisi gibi değil aslında).
bir gün boyunca sokakta geçirebilir hayatınızın en güzel günü olabileceği gibi sonu bir avuç toprak altı olabilecek aşırı dozu, manastır bakireliğini, ressamı, hüssamı ayrı ayrı tek bir kokuda taşıyabilen bir yerdir beyoğlu.