edebiyatın iyileştirici niteliğinden yola çıkan bir grup bilim insanı, nitelikli romanların insan beynini geliştirip keskinleştirdiğini, sosyal bağları güçlendirerek kişiliği değiştirdiğini ve ilişki kurmayı kolaylaştırdığını ortaya koydu. hürriyet'in haberine göre, toronto üniversitesi öğretim üyesi psikiyatr keith oatley ve ingrid wickelgren tarafından scientific americanda yazılan makaleye göre, roman kahramanlarıyla özdeşleşmek, hem hayal dünyasını zenginleştiriyor, hem de sosyal bağları güçlendiriyor.
nitelikli bir roman, bu etkileriyle insan beynini de keskinleştiriyor ve insan davranışlarına ilişkin sağlam ipuçları veriyor. i̇ki bilim insanı, insan beynini en fazla geliştiren on romanı da tespit etmişler. listede tolstoyun anna karenina veya virginia woolfun bayan dallowayın yanı sıra muhsin hamidin 2007 yılında yazdığı the reluctant fundamentalist / gönülsüz köktendinci isimli romanı da yer alıyor
- johann von goethe / genç wertherin çektikleri (1787)