bi şala 500 lira para mı verilir, bunu alan kesin maldır, zarttır zurttur falan tabi ama alamayacağın şeye niye bakıyon canım kardeşim?
anladığım kadarıyla canı sıkılan giriyo bu markanın sitesine, ürünleri pahalıdan ucuza sıralıyo, sora içinden seçip seçip başlık açıyo. hani böle alamayacağını bilsen de en lüks arabaları incelersin, birbirleriyle kıyaslarsın, tüplü şahin'den başka bi şeye binemediğin halde; "ben ferrari'nin tarzını sevmiyom yea, lamborghini bana daha çok hitap ediyo" gibi konuşarak kendini tatmin eersin ya, bu da aynı kafanın ürünü heralde.
not: gelen talep üzerine şu açıklamayı yapmak durumundayım, adamlar 500 lirayı şal için değil, o şalın üzerine koydukları etiket için istiyorlar. kabul etsekte, etmesekte kapitalizmin hakim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. böyle bir dünyada marka değeri ve markanın beraberinde getireceği sosyal statü, her zaman için markanın kullanıldığı ürünün önünde yer alır.
evet, o şal kimse için 500 lira etmez ama "beymen" etiketi, belli bi sosyal sınıf için 500 lira eder.