Doğduğum, gözümü açtığım memleketim. O güzel hava, taş, toprak, manzarası nerde var? Hele bir de boğaz manzaralı eviniz varsa tadındaz yenmez bir zevktir beykoz. Geceleri diker sizi saatlerde camın önüne. Neticede güzeldir, çok özlenendir çok.
Tarihi gelişimi M.Ö. 7OO'lü yıllara dayanıyor. Bu tarihtebölgeye deniz yolu ile gelen Traklar, Bebrik adıyla bir devlet kurmuşlar. Köy kısa zamanda gelişmiş ve Kral Amikos bu köye kendi adını vermiş. 1402 yıllarında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı imparatorluğu topraklarına katılınca adı Amikos'tan Beykoz'a dönüşmüş.
bir beykoz lu olarak söylüyorum ki şu canım istanbul da daha güzel bir ilçe görmedim ben.evet ulaşımı çok zor, iş imkanı ve sosyal imkanlar yok denecek kadar az. ama boğazı en güzel sahiplenen ilçe. bir bardak demli çay, ezginin günlüğü ve beykoz. mutlu olmak için bu üçü yeterli kanımca.
1987'ye kadar kartal'la sınırı bulunan ve o dönem çekmeköy'e bağlı mahalle statüsündeki hüseyinli, sırapınar, ömerli ve koçullu köyleriyle, şile'nin esenceli köylerini de kapsayan yarı kentli, yarı kırsal ilçe. bu yakada şile'den sonra en çok köye sahip sahip ilçedir.
termosa konulmuş çay, marketten alınan plastik bardak ve simit üçlemesinin boğaz manzarasında kavrulmasıyla dünyevi cennetlere yolveren tarihi istanbul semti.
istanbulun en güvenli semtlerinden biridir. burada kapkaç, taciz olayları neredeyse yok denecek kadar azdır ki ben hiç duymadım. öyle bir şey olsa bile başka semtlerdeki gibi kalbalık sokaklar da kapkaçcıyla tekbaşınıza mücadele etmeye çalışmazsınız, yanınızdakiler sizi umursamadan çekip gitmez, sokaktaki insanlar buna müdehale eder. balicilerin, çingenelerin, alkoliğinin uğrak mekanı değildir. insanlar tutucudur. sokakta öpüşmeyi bırakın el ele yürüyen sevgililer nadirdir. istanbulun en sakin sokaklarının sahibidir beykoz. bahar gelince beykoza, saklı güzelliklerini gösterir görebilene... içindeki şairi tanıtır sana. sessizliğin huzur veren sesi çınlar her bir mekanda. huzuru arayan, gürültüden bunalan insanlara göre bir yerdir burası. istanbulun hiç bir semtinde böyle huzurlu hissetmedim kendimi. doğduğumdan beri buradayım ve ölüm günüme kadar yaşamak istediğim yer yine beykozdur.
lüks yalıların sahil boyu dizildiği,arazi mafyası tarafından talan edilen ormanların içine kurulmus her biri trilyonlar değerinde villarıyla semtin genelini oluşturan gecekonduların boğazı,boğaz manzarasını,yeşili paylaştıkları şirin eski istanbul semti.ayrıca ttnet beykoz adıyla beko basketbol ligi'nde mücadele eden bir takıma sahiptir bu semt.**
imparatorluk baskentinin tasra havasini özelliğini özellikle 90'larda kaybetsede sehr-i istanbul'un binbir kocadan arta kalan biteviye bakiresi olsa hala da kralicadir beykoz.
cok uzun zaman oldu gitmeyeli ve sokaklarinda dolasmayali. pintlik yaptiğim vakit annemin 'yahudi simo'dan betersin' dediği ismini bilen, anan kalmiştir. sümerbank fabrikasi kapandi. pasabahcede anason kokan tekel fabrikasi ile kapancakmiş demekteler.
daha fatih köprüsünün olmadiği ve bogaz köprüsünden gidis geliş yapildiği olmadi besiktas'tan vapur marifeti ile üsküdar (üsküdar simdilerde bombok) yoluyla hicret ettimiz o büyülü diyar, mezarimin oldugu yusa tepesinde bulundugu semt benim cocuklugumun gectiği sokaklardir.
belki cok sansliyim dedemin ananemin yaninda part time da olsa soba kokulu, kömür tasimali deli dolu cocuklugun yasandiği o pmebe bulutlu devrini orda yasadiğim ve hiç olmazsa biten bir devrin yanina yaklasabildiğim.
siyah beyaz televiyon gibi sehrin için kod kullanmadan telefonla konusabilen, türkiye gazatesi, ihlamur cayi kömür ve odun tasimaktan göbeğin catladigi devirlerimin basrol oyuncusudur.
gün gelir belki su hayattan yeterli zamani satin alabilirsem parke kaldirimli ve yokuslu ve cayira bakan mahallede bir yer alir ve ömür yapraklarimin tükenmesini orda beklerim.
malum ihtyarlik ikinci cocukluktur. fonda nagehan büstan fasli...
memlekettir. orada doğan, büyüyen insan başka biyerleri beğenemez. maviyse mavi, yeşilse yeşildir. istanbul un köyü denilebilir beykoz'a ama orayı güzel yapan karmaşaya uzaklığıdır.
rakı fabrikasının görüntüsü manzarayı bozan tek şeydir.
istanbul'da en çok talana uğrayan ilçelerden biri. Beykoz'daki binaların sadece ve sadece yüzde 6.83'ünün ruhsatı varmış. Evet evet yanlış okumadınız. Beykoz'daki binaların yüzde 93'ü ruhsatsız.üstelik sözkonusu ruhsatsız yapılarda ülkenin başbakanlarından bakanlarına, milletvekillerine, generallerine kadar tüm yönetim mevkiinden kişiler oturmaktadır..talan bu kadar üstseviyede. Peki bu gerçekten haberi yok mu belediyelerin ve hükümetlerin?..ya da sadece gecekondudaki garibanlara mı gücü yetiyor devletin..!